Mücahit BİLİCİ
O gün üniversitedeki derste anlattığım konuyu yazı konusu yapayım diye niyet etmiştim. Ancak tevafuk olmalı, ertesi gün değerli tarihçi Mustafa Armağan’ın o konudaki yazısını gördüm (Zaman, 2 Kasım 2014). Yazı Thomas Jefferson’ın Kur’an’la ilişkisine dair yakın zamanlarda gündeme gelen bir tartışmayı güzelce özetliyor. Ancak Armağan’ın yazısında bazı maddi hatalar var. Şöyle demiş:
“Keith Ellisonadlı bir siyasetçi Katolik iken Müslüman oluyor, derken ABD Kongresi’ne Minnesota temsilcisi ve ilk Müslüman üye seçiliyor. Malum, ABD kanunlarına göre temsilciler göreve başlarken yemin etmek zorunda (bizdeki gibi ‘ant içerek’ değil). Gelin görün ki, Ellison ‘İncil üzerine değil, Kur’an üzerine yemin etmek istiyorum’ diye tutturunca devletlûlar şaşırıyor ama kestirip de atmıyor, nihayet çözümü ‘kitapsız yemin’de buluyorlar! Yani İncil yoksa Kur’an da yok! Böylece ABD Kongresi tarihinde ilk ‘kitapsız’ yemin töreni yaşanıyor. Fakat Keith Ellison yemin töreninden sonra da işin peşini bırakmıyor ve halka açık bir törende Kur’an üzerine yemin etmekte ısrar ediyor. Bunun üzerine 4 Ekim 2007’de Beyaz Saray Sözcüsü Nancy Pelosi’nin katıldığı ve medyanın da büyük ilgi gösterdiği törende Ellison bir Kur’an-ı Kerim üzerine elini kaldırarak (tabii temsilî mahiyette ve gergin değil, gayet keyifli bir ortamda) yeminini edip rahatlıyor.”
Detroit’te öğrenciyken Müslüman olan Keith Ellison, yıllar sonra 2007’de seçim bölgesi Minnesota’dan Kongre’nin Temsilciler Meclisi’ne giriyor ve böylece Kongre’ye seçilen ilk Müslüman üye olarak tarihe geçiyor. Ancak mecburi olan yemin töreni Armağan’ın zannettiği gibi İncil veya Kur’an üzerine yemin etmek ile gerçekleşmiyor. Yani resmî yemin töreninde herhangi bir kutsal kitap kullanılmıyor. Yemin için muayyen bir dine tebaiyet aranması zaten anayasaya aykırı. Ancak isteyen kongre üyeleri ayrıca gayrıresmi olarakkendi mukaddes kitaplarına el basarak yemin edebiliyorlar. Bu sembolik yemin daha ziyadehatıra fotoğrafı çektirmek amacıyla yapılıyor. Dolayısıyla Ellison’ın Kur’an üzerine yemin etmek istiyorum diye tutturması sözkonusu olmadığı gibi “ABD Kongresi tarihinde ilk ‘kitapsız’ yemin töreni yaşanıyor” tesbiti de vakıayı yansıtmıyor.
Ellison, hatıra fotoğrafı için sembolik yemin töreni yapacağı zaman bunu Kur’an’a el basarak yapacağını açıklamıştı. Cumhuriyetçi yorumcu ve siyasetçiler ise “hayır, olamaz” diye “tutturmuş”tu. İşte bu tartışma ve baskılar karşısında Ellison, zekice bir hamle ile Library of Congress’in özel koleksiyonunda yer alan ve Thomas Jefferson’un şahsi kütüphanesindeki Kur’an tercümesini kendi kişisel yemin töreni için ödünç aldı. Bu vesileyle geniş kitleler de sadece uzmanların bildiği bir sırrı öğrenmiş oldu: Jefferson Kur’an(meali)okumuş ve bundan etkilenmişti (George Sale tarafından hazırlanan bu açıklamalı meal İngilizceye yapılmış ilk ilmi tercüme olarak biliniyor). Sadece Jefferson değil, Amerika’nın kurucuları olarak bilinen pek çok isim esasen tevhid ehli insanlar idi. Mesela, Benjamin Franklin gibi Jefferson da Müslüman İseviler tabirine yakın bir konumdaydı. Jefferson şöyle diyordu: “Hıristiyanlıktaki tahrifata elbette karşıyım; ama İsa’nın sahih hükümlerine değil. Ben bir Hıristiyan’ım. Onun [Hz. İsa]herkesin olmasını arzu ettiği anlamda... [Hz. İsa’nın]insan olmak dışında bir iddiada bulunmadığına inanan bir Hıristiyan’ım.” Bu Amerikan pişdarları arasında tabii ki deist olanlar da vardı. Fakat Jefferson gibiler Hz. İsa’nın uluhiyetini kabul etmedikleri gibi, kilisenin tahakkümüne karşı aklı ve vicdan hürriyetinisavunuyor ve bir Allah’a inanıyorlardı.
Armağan yazısını şöyle bitirmiş: “Biz tarihimizi kötülemekle uğraşırken, Batı kendi tarihini nasıl ilmik ilmik dokuyor ve bilinmeyen neleri ortaya çıkarıyor. Utanalım.” Evet, isabetli bir tesbit. Ancak bizim sorunumuz düne kadar kendi tarihimizi kötülemek olabilirdi. Bugün Armağan gibi popüler etkisi olan tarihçiler sayesinde bu değişiyor. Önümüzdeki daha ciddi tehlike kendi tarihimizi yapar ve yazarken içine girdiğimiz hamaset kofluğudur: sanki bütün iyilikler bizde bütün kötülükler de bizim dışımızdakilerdeymiş gibi davranıyor ve başkalarını kötülemeyi hâlâ meziyet sanıyoruz.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025