Mücahit BİLİCİ
Tahir Elçi Dört Ayaklı Minare’nin oradayken ne hikmetse patlak veren bir çatışmanın kurbanı olarak hayatını kaybetti. Kim yaptı, kim öldürdü onu? Bilmiyorum. Çok da fark etmiyor aslında. Önemli olan, barışa dair sivil bir söz söyleme imkanının kalmamış olmasıdır. Yani ayakta kalsın diye yanına gittiği Dört Ayaklı Minare gibi kendisi de ayakta kalamadı,ayakta bırakılmadı. Minare’yi kurşunlayanlar onu da kurşunladı. Her halükarda kahpe bir kurşun ile düştü. Yüzü koyun yerde yatışı, bir açıdan Hrant Dink’in yerdeki yatışına benziyor. Yüzü kalmamış bir toplumda ölürken yüzünü yere çevirmek bu olsa gerek.
Eminim çoğu insanın içindeki hüzün bir Ahmet Kaya şarkısı olup dudaklarına vurmuştur:
“Diyarbakır ortasında vurulmuş uzanırım.
Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım…”
Tahir Elçi’ye sıkılan kurşun, elinde silah olmayan dilleri ve vicdanları susturmak isteyen bir kurşundur. Güvercin tedirginliği nasıl da bir anda yerini yüzükoyun yere yatmaya bırakıyor, değil mi?
Barış için çalışırken vurulmak… Silaha karşı hayatı, yıkıma karşı inşa ve varlığa hürmeti savunurken bir silahtan çıkan hain bir kurşunla yere yıkılmak. Hayata, müsbet harekete, tamir ve insaya niyetlenmiş bir varolusa tek hamlede kastetmek, hayırlı bir gayretin ortasındaki bir nefesi söndürmek. İşte bu iki kere zulümdür. Bir kastedilen cana. Bir de bütün bir topluma.
Bütün bir toplumun halet-i ruhiyesini zehirlediler. Çok yazık oldu. Barışa çalışan bir elçiye zeval verdirdiler. İnsafı ve vicdanları askıya alıp, sözü kurşuna dizdiler.
Kader noktasında denebilir ki sulh için çalışırken maktul olduğu için belki şehit mertebesine çıktı Tahir Elçi. Zor zamanda risk alarak iyilik ve adaletli bir barış için çalışan bu insana Allah’tan rahmet, ailesine ve Amed halkına sabır diliyorum.
Keşke böyle olmasaydı. Diyarbekir kurşun sesini tanımakta zorlanacak kadar kendine gelseydi. Buna çalışanlar ölmeseydi, öldürülmeseydi. Silah sesi yerine çocuk sesi, ölülerin sessiz yatışları yerine, yaşayan bir barışın huzurlu sessizliği olsaydı keşke. Ama coğrafyası keder olmuş açıların diyarındayız; ölümün eksik bırakılmadığı. Anlamsız yere mutlaka birilerinin vurulduğu, eksilip gittiği bir yerdeyiz.
Nicedir Diyarbekir’den hüzün verici haberler geliyor. Genç bir akrabamın eşi, Ankara’daki HDP mitingindeki bomba patlaması sonucu yaralanıp komaya girenlerden biri. O zamandan beri komadan çıkmamış. İki küçük çocuğu var. Ölüm ile hayat arasındaki o güvercin tedirginliği korku ve ümitsizlik hastalığı gibi etrafı sarmış. Allah sabır versin.
Yazık değil mi ey silahta ısrar edenler? İnsanları ölüme sahip çıkmak zorunda bırakanlar. Hayata ve söze azıcık imkan bırakmayanlar. Evet, mertlik odur ki elinde mikrofon ve söz olana silah çekilmez. Kürdistan halkı bu muameleye layık değil. Yüreği tahir, sözü elçi olan insanlar artık ölmesin. Kurşunlanan tarihin ve minarenin altına bir de insanların kanı akmasın.
Tahir Elçi vurulmadan önce boşuna seslenmemiş: “Operasyonlar esnesin, gruplar ilçeden ayrılsın, hendekler kapatılsın!” Evet, bari bunu yapın!
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
12.11.2025
31.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025