Roni MARGULIES
Hrant'ı öldüren devlet nasıl bir devlettir? Kendi halkını nasıl tanımlar?
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür". Bu, mevcut Anayasa'nın 66. maddesi. Devlet, Türk devleti. Ve herkes Türk. Ne mutlu hepimize! Yaşasın!
Sanılabilir ki, 12 Eylül Anayasası olduğu için böyle. Ama yanlış sanılır. Aynı madde aynı şekliyle "ilerici" 1961 Anayasası'nın da 54. maddesiydi.
Daha da geri gidelim.
Büyük Millet Meclisi'nde 1924 Anayasası müzakerelerinde Türkiye sakinlerini tanımlayan 88. madde ateşli tartışmalara yol açar. Birkaç milletvekili bu topraklarda yaşayan herkesin milliyet bakımından Türk olarak kabul edilmesini ister. Büyük çoğunluk, gayrimüslimlerin Türk olarak tanımlanmasının mümkün olmadığında ısrar eder. Bu çoğunluğa göre, Ermeni ve Yahudiler, hem Ermeniliklerini ve Yahudiliklerini hem de dillerini terk etmedikçe Türk olamaz.
Sonunda, 88. madde şöyle kabul edilir: "Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk ıtlak olunur".
Yani bazıları sadece "vatandaşlık itibariyle" Türktür. Ama aslında olmadıklarını biz biliriz!
Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, aslında Türk olmayan bu vatandaşlara daha sonra "kanun Türkü" der! Hakiki Türk değil, kanun Türkü! Kanun Türkleri "Ne mutlu Türküm diyene" diyebilir mi, bilemiyorum, Bozkurt Bey'e de soramıyoruz artık.
Önemi var mı? Var. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya 1934'te yabancı soyadlarını yasaklayan Soyadı Kanunu tartışılırken ağzından kaçırır. Şöyle der:
"Yabancı isimlere gelince, bir memleketin en büyük vazifesi, sınırları içinde oturanların hepsini kendi camiasına ilhak etmektir... Niçin hâlâ Kürt Memet, Çerkes Hasan, Laz Ali diyelim. Bir defa bu, hâkim unsurun kendi zaafını gösteren bir şeydir".
Dil ve emel birliğinde iştirak
"Hâkim unsur" hangisi sizce? Belli ki Kürtler, Çerkesler ve Lazlar değil. Ermeni ve Yahudilerin de olmadığını varsayabiliriz herhalde.
Ha, bu arada Soyadı Kanunu'yla "yan, of, ef, viç, is, dis, pulos, aki, zade, mahdumu, veled ve bin" heceleriyle biten soyadlarının kaydettirilmesi yasaklanır! Yani sırasıyla Ermeni, Bulgar, Makedon, Boşnak, Sırp, Hırvat, Rum, Giritli, Fars, Gürcü ve Arap soyadları!
CHP genel sekreteri ve rejimin üçüncü adamı Recep Peker 1931'de açık konuşur:
"Hıristiyan ve Musevi arkadaşlar için de aynı açıklıkla fikirlerimizi söylemek lazımdır. Fırkamız bu vatandaşları da izah ettiğimiz dil ve emel birliğinde iştirak kaydı altında tamamen Türk olarak kabul eder".
Birincisi, Türk olarak kabul edilmek istemiyorsam ne olacak? İkincisi, senin dilini değil de, kendi dilimi konuşmak istiyorsam ne olacak? N'apacaksın?
Ne olacağını bugün biliyoruz: "Hıristiyan ve Musevi arkadaş" hemen hemen kalmadı memlekette!
Peki, Türk olmayan ama en azından Müslüman olan "arkadaşlar" hakkında ne düşünür Peker? Şöyle:
"Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük, Çerkeslik ve hatta Lazlık ve Pomaklık gibi fikirler telkin edilmiş olan vatandaşlarımızı kendimizden sayarız. Mazinin karanlık istibdat devirlerinden kalma bir miras olan ve uzun tarihi tegallübatın mahsulü bulunan bu yanlış telakkilerisamimiyetle düzeltmek vazifedir."
Yani Kürtler kendilerini yanlışlıkla Kürt zannediyor ve Türklerin vazifesi bu yanlışı düzeltmek!
Ermeni, Süryani, Yakubi ve Keldaniler
Kemalist mitoloji, memlekette kötü şeyler olduğunda Mustafa Kemal'in bunlardan habersiz olduğunu anlatır. Örneğin, Dersim katliamı gerçekleştiği sıralarda onun içki sofrasında muhabbet ettiğine, katliamın kendisine çaktırılmadan yapıldığına inanmamız beklenir!
Hıristiyan ve Yahudiler hakkında da Mustafa Kemal'in tümüyle eşitlikçi görüşlere sahip olduğu ve sevgiyle dolup taştığı söylenir. Yapılan bazı hatalar ona çaktırmadan yapılmıştır.
Büyük Gazi'nin haberi olmadan herhangi bir şey yapılabileceği düşüncesinin komikliğini bir kenara bırakalım. Neymiş Ulu Önder Atatürk'ün bu konularda düşüncesi acep?
Şöyleymiş: Devletin Hıristiyan ve Yahudilere karşı tedbirli davranma ihtiyacı ancak bunlar "mukadderat ve talihlerini Türk milletine arzularıyla rapt ettikten sonra" ortadan kalkacakmış.
Ya rapt etmek istemezlerse? O zaman devletin "tedbirli davranma" ihtiyacı devam edecektir elbet.
Rapt edip etmediklerini Emniyet-i Umumiye Umum Müdüriyeti 1930'lu yıllar boyunca dikkatle izlemiş. Nerede ne kadar azınlık "vatandaş" olduğunu saptamak için canla başla çalışmış.
Arşivler, 3 Mayıs 1933'te Emniyet-i Umumiye'nin Ağrı Valisi'nden il sınırları içindeki "Ermeni, Süryani, Yakubi ve Keldanilerin sayısı hakkında rapor" istemesi türünden belgelerle dolu.
1933'te Ağrı'da kaç tane Keldani olduğunu bilen Kemalist devlet, Şişli'de bir tane Hrant'ı mı gözden kaçıracaktı!
Roni Margulies
Yazarlar
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023