Roni MARGULIES
Hercümerç ve harala gürele, Türkiye’de yaşayan herkesin gündelik ve doğal halidir. Şanlı bayrağımızın değişmesini önermek suçtur herhalde, önermiyorum. Ama sanki ay ve yıldızın altına lame harflerle “Haydi beyler, durmayalım düşeriz!” yazılsa, millî karakterimizi iyi yansıtır gibime geliyor.
Bu bireysel ve ulusal hırgür durumunun sonuçlarından biri, niye böyle olduğunu düşünmeye vakit bulamamak. Bulamayınca da, itiş kakışın arkaplanını unutuyoruz. Ben bazen kütüphanemin “arkaplan kitapları” raflarına bakıyor ve akşamdan akşama 1920’ler, 1930’lar hakkında bulduğum kitapları okuyorum.
En sevdiklerimden biri, Kazım Nami Duru’nun yazdığı Türk’ün Kitabı.
Kitap 1931’de yayınlanmış ve “Maarif Vekaleti M.T.T. heyetinin 15/10/931 tarih ve 4270 numaralı karar ile Millet Mektepleri, Halk Okuma Odaları ve İlkmektep Kütüphanelerine tavsiye ve kabul olunmuştur.”
Kazım Nami Bey, asker emeklisi bir eğitimci, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen bir üyesi, Kemalizm’in önemli ideologlarından biri. Talim Terbiye Kurulu üyeliği yaptıktan sonra, 1935’te Manisa milletvekili seçilmiş.
Önce biraz tarih:
“Atalarımız Asya’nın ortalarındaki yayladan çıkmışlar. Ama kaç yıl evvel, biliyor musunuz? Kimi diyor beş bin, kimi diyor altı bin yıl evvel.”
“Görülüyor ki Türk türedi bir millet değildir. Nerden gelmiş nereye gidiyor, bellidir. Milletimizin kanı temizdir, şunun bunun kanıyla karışmamıştır.”
Bu millet sadece tertemiz değil, aynı zamanda medenî de:
“Bir kavmin devlet kurabilmesi ancak medenî olmasile kabildi.. Biz Türklerin en eski zamanlarda bile medenî bir millet olduğumuz anlaşılıyor.”
Peki, bu temiz ve medenî millet 20. yüzyılın başlarında niye zor durumlarda kalmış?
Çünkü kurduğu devletlerin hepsi “birer Hanedan devleti”. Ve bu devletler “Türk’ün kahramanlığından, civanmertliğinden, iyi ve yüksek kalbinden istifade etmiş ve Türk’ü kendi menfaatleri için kullanmaktan başka bir şey düşünmemiş, Türk’e hiçbir hayırları dokunmamıştır”.
Burada bir gariplik var. Türk’ün kurduğu devletler Türk’ün medenî olduğunu kanıtlıyor ama Türk’e hiçbir hayırları dokunmuyor! Neyse, geçelim.
Şükürler olsun ki, sonunda Atatürk gelmiş, Türk’ü kurtarmış, yeni bir devlet kurmuş. Bu bölümleri aktarmama gerek yok, ilkokul okuyan hepimiz iyi biliyoruz.
Bu son devletin “İstanbul gibi bazı yerlerinde dini ayrı ve dili ayrı Türk vatandaşları vardır”.
Kazım Nami yazmayı unutmuş, İstanbul dışında da “dini ayrı ve dili ayrı” birileri vardı galiba. Ne bileyim ben, Diyarbakır ve civarında da birileri varmış filan.
“Bazı cemaatlerin Rum, Ermeni, Yahudi gibi isimlerle Türklerden ayrı kalmağa çalışmalarında kendileri için hiçbir faide yoktur. Biz Türkler onları kendimize malettikten sonra onların fikirlerinde inat etmeleri akıl işi değildir.”
“Özü de sözü gibi Türk olanlar bu vatanın asıl evlatlarıdır. Bu topraklarda kendi başlarına yaşamak hakkını elde etmek için yıllardan beri ne kanlar dökmüş, ne canlar vermişlerdir.”
Vatanın “asıl evlatları” geri kalanımızı kendilerine “mal” ettikten sonra, onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. Mutlu mutlu yaşayıp gidiyoruz işte.
Bu “arkaplan” hatırlatmasından sonra, gelelim günümüze.
Bir dostumun oğlu, Yusuf Doğan, geçenlerde karnesini gösterdi bana.
Bütün notları çok iyi. Gülümseyen suratların üçünün de renklendirilmiş olması “Bağımsız yapabiliyor” demek.
Yusuf Doğan beş yaşında, anaokulunda.
Bağımsız yapabildiği şeylere “Atatürk’ü tanır” ve “Atatürk’ün Türk toplumu için önemini açıklar” dahil.
“Türkiye toplumu” değil. “Türk toplumu”.
Hercümercin, hırgürün arkaplanı bu işte.
Kazım Nami’den bu yana bir arpa boyu yol gidememiş olmamız.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023