Roni MARGULIES
Aklıma Margaret Thatcher geliyor bugünlerde. İngiltere’de 1979’dan 1990’a kadar başbakanlık yapan kadını oralarda geçirdiğim yılların nostaljisi nedeniyle hatırlamıyorum. “Sağlık” veya “hastane” deyince o gelir hep aklıma, o yüzden hatırlıyorum.
Thatcher yılları Amerika’da Ronald Reagan, Almanya’da Helmut Kohl, Türkiye’de Turgut Özal yıllarına denk düşüyordu aşağı yukarı.
Egemen sınıfların yılmaz savaşçıları olan bu isimler aynı politikaları uyguladılar. O zamanlar monetarizm denilen, sonra neo-liberalizm adını alan politikalar paketinin bütün dünyada uygulanmasını sağladılar.
Neydi bu politikaların amacı?
Dünya ekonomisi 1970’lerin sonlarına doğru sıkışmış, kâr oranlarındaki düşüş hızlanmıştı. Bütün egemenler buna çare arıyordu.
Buldukları çare, sermayenin önünü açan, mevcut yatırım alanlarında daha fazla kâr edebilmesini sağlayan, kapalı olan alanları sermayeye açan önlemler almaktı.
Neydi bu önlemler?
Sermayenin mevcut yatırım alanlarında daha fazla kâr edebilmesini sağlamak için, başta sendikalar olmak üzere işçi sınıfının tüm örgütlenmelerine karşı topyekûn bir saldırı başlatıldı. Her yerde sendikalaşma oranlarının düşmesiyle sonuçlanan yasalar geçirildi. Uzun grevler göze alınarak örgütlü işçilerin direnci kırıldı. Ücretlerin artış hızı her yerde düşürüldü.
Sermayenin önünü açmak için, özellikle Batı’nın daha gelişmiş ülkelerinde sermayenin azgınlıklarını azıcık da olsa törpüleyen yasalar gevşetildi. Örneğin, çocuk emeğinin kullanılmasını engelleyen, işten atılmayı zorlaştıran, kıdem tazminatlarını, emeklilik maaşlarını ve emeklilik yaşını düzenleyen yasalar değiştirildi. Çevreyi biraz da olsa koruyan, örneğin Alaska’da petrol aranmasını yasaklayan, Amazon ormanlarının imhasını engelleyen yasalar kaldırıldı.
Kapalı olan alanları sermayeye açmak için ise, daha önce devletin makul fiyatlara sunduğu her türlü hizmet özelleştirildi: Hastaneler, demiryolları, posta hizmetleri, gaz, su, elektrik... Sermayeye “Buyurun, bu alanlardan da artık kâr edebilirsiniz” denildi.
Bütün bu önlemlere ideolojik bir saldırı da eşlik etti elbet: Devlet ekonomiye ve şirketlere hiç karışmamalı, hiç bulaşmamalı; vergiler düşük olmalı; devlet ve belediye hizmetleri ve yardıma muhtaç olanlara ödenen yardımlar kesilmeli çünkü, Thatcher’ın ünlü sözüyle, “toplum yoktur, birey vardır”.
Tam kırk yıldır sürdürülen bu ekonomik ve ideolojik saldırı sonucunda, insan bazen mevcut durumu sorgulamayı unutuyor. Sanki her şey normalmiş, sanki başka türlüsü düşünülemezmiş gibi.
Oysa soracağımız sorular o kadar basit ki! Sağlık hizmetleri niye özel olur? Bir insanın hastalığından bir başkası niye para kazanır? Devletin amacı insanları iyileştirmek midir, şirketlere para kazandırmak mı?
Basit, ama doğrudan kapitalizmin varlığını sorgulayan sorular.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023