Adil GÜR
Geçtiğimiz günlerde 8 Mart Dünya Kadınlar günü pek çok etkinlikle kutlandı. Nedense ülkemizde 8 Mart denildiğinde hep kadına şiddet akla geliyor ve konuşuluyor. Halbuki kadınlarımızın pek çok sorunu var; eğitim gibi, istihdam gibi, siyasete katılım gibi. Dün Milliyet gazetesinde bu konuda bazı araştırma verilerini yayınladık. Şimdi Türkiye ve bazı ülkelere ait istatistiki verileri inceleyelim.
İlk tabloda görüldüğü gibi Avrupa’da kadın istihdamının en düşük olduğu Malta’nın bile altındayız.Az okutuyoruz, çalışmasına izin vermiyoruz, çalışanlara ise erkeklerden daha az ücret ödüyoruz.
Bir de dünyada Parlamentolardaki kadın temsili oranlarına bakalım;
İkinci tabloda görüldüğü gibi Türkiye, Parlamentodaki kadın temsilci oranıyla Asya ve Arap ülkelerinin bile altında… Kadının istihdamda ve siyasette az oranda temsil edilmesinin nedenleri bu köşeye sığmayacak kadar geniş bir tartışma konusu. Ancak şunu belirtmeden geçmek mümkün değil. Kadının şiddet dahil pek çok sorununun çözümü,iyi bir eğitim almasından, iş gücünde ve siyasette daha fazla yer almasından geçiyor. Her iki yetişkinden birinin kadın olduğunu düşünürsek, kadınların işgücüne ve siyasete katılımının önündeki engelleri kaldırmak, pek çok sorunun çözümünde milat olacaktır.
Avrupa’nın kararı, vatandaşın kararını nasıl etkileyecek!
Üç ayı aşkın süredir Milliyet gazetesinde pazar günleri araştırma verileri yayınlayıp, pazartesi günleri ise bu verileri yorumlamaya çalışıyorum. Bugün de sadece dün yayınlanan araştırma verilerini yorumlamaya çalışacaktım ki, Avrupa’da, özellikle Hollanda’da yaşananlar birkaç cümle ile de olsa bu konuya değinmeyi gerektirdi.
Avrupa’da son dönemlerde yabancı düşmanlığı ve İslamofobi artıyor ve ülkelerdeki siyasetçiler maalesef bu konuyu iç politika malzemesi haline getiriyorlar. Seçimlerin olduğu ülkelerde siyasetçiler 1 puan oy uğruna akılsızca işler yapıyorlar. Almanya ve Hollanda’da son günlerde yaşananlar, bardağı taşıran uygulamalar oldu. Yapılan uygulamalar ne uluslararası hukuka, ne insan haklarına, ne de yıllara dayanan stratejik dostluklara sığar. Yapılan uygulama sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına dahi yapılsa bile kabul etmek mümkün değil. Bu uygulamanın diplomatik dokunulmazlıkları olan siyasetçilere yapılması, olayı daha da çirkinleştirmektedir.
Son zamanlarda, Avrupa’da yaşanan bu olaylar sadece Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını değil, Türkiye’de yaşayan seçmenleri de etkileyecek, milliyetçi reflekslerin yükselmesine neden olacaktır. 15 Temmuz’dan itibaren Türkiye’de milliyetçi duygular zaten artmıştı, son bir haftada Avrupa’da yaşananlar ise bu milliyetçi dalgayı daha da güçlendirecektir. Zaten bir dış tehdit algısı hisseden kamuoyunda,dış tehdit algısı daha da güçlenecektir. Son yaşananların tepkisel olarak Avrupa’da sandığa katılımı artıracağı, özellikle Hollanda ve Almanya’da çok şaşırtıcı halkoylaması sonuçlarıyla karşılaşacağımızı düşünüyorum.Bu durum Halkoylamasına giderken heyecanın ve motivasyonun düşük olduğu ülkemizde de motivasyonu artıracaktır. Avrupa’nın iç siyaset kararının bu ülkelerde kendi vatandaşları için ne kadar etkili olur bilinmez ama,gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız üzerinde çok etkili olacağı aşikar!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.04.2017
9.02.2017
3.02.2017
21.03.2017
13.03.2017
6.02.2017
28.02.2017
26.02.2017
21.02.2017
14.02.2017