Ahmet TAKAN
İçerde ne versen yerler mantığı geçerli olduğu için... AKP iktidarı döneminde diplomasinin tanımı, uluslararası alanda başarının ölçütleri değişti!..
Dünyaa liderinin kravatına yapılan övgü, gömleğinin renginin falanca zirvede çok beğenilmesi sonucu uluslararası nice zaferlere imza attık!.. Falanca lider, kapıda Türkçe "Dostum Reco hoş geldin" deyince içimizin yağları eridi. Manşetlere taşıdık. Dünyaa liderinin, emsallerini daha kapıda nasıl tuş ettiğini gördük!.. Dünyaa liderinin muhatabı karşısında ayak ayak üstüne atmış fotoğrafları servis edilince maça 3-0 sıfır önde başladığımızı düşünerek "4..., 4..." sloganları attık. Dışişleri Bakanlarımız, muhataplarına ön isimleri ile hitap edip simitçi İngilizcesi ile tokalaşırken gayet samimi pozları içeriye görüntü edince yerimizde duramaz olduk. Hop hop hopladık. Win-Win (Türkçesi kazan kazanmış) olduk!.. Diplomasi lügatine sokuşturulan "kardeşim" ile can ciğer kuzu sarması, "katil" ile azılı düşman olduk. "Hoşgeldin Rex" deyince PKK/YPG'den kurtulduğumuzu ABD'nin önümüzde diz çöktüğünü sandık. Dünya arenasının kurtları da bizimkilerin bu arabeskliğini ve zaaflarını, içerde de nasıl geçer akçe olarak yutturulduğunu görünce ustaca oynadılar oyunu. Dışarıda çok seviyor gibi yapıp, arabesk övgüler düzerken, kapalı kapılar ardında nasıl sopaladıklarından habersizdik çünkü. Dünyaa liderinin kravatına fotoğrafçıların önünde methiyeler yağdırıp içerde milyar dolarlık uçakları sokuşturdular. PKK'ya TIR'lar dolusu silah yardımına devam ederken Fırat'ın doğusuna sözde PKK devletini yapıştırdılar. "Dostum Putin", 35 kez sarayı telefonla arayınca mayalı hamur gibi kabardık. Rusya'daki terör örgütünün bürolarını, Ermenistan'ın sırtının nasıl sıvazlandığını, Moskova himayesindeki terör örgütü kamplarının nasıl Ermenistan'a kaydırıldığını göremedik. S-400'leri kaptık!.. Akkuyu nükleer santralini peşkeş çektik!..
***
Suriye gündemiyle, Ankara'da, Rusya-İran ve Türkiye arasında zirve yapıldı. Ortada dünyaa lideri, ele ele tutuşulan bir kare manşetlere taşınınca yine zafer sarhoşu olduk. Artık Suriye'de oyun kurucu olduğumuzu sanıverdik. Kör gözlerimiz, ortak deklarasyonda terör örgütleri arasında PKK/YPG'nin olmadığını bile göremedi. Deklarasyondaki ayrılıkları ruhumuz bile duymadı. Putin'in ile Ruhani dünyaa liderinin elini sıkmıştı bir kere... Büyük zafer kazanmıştık!.. Objektif değerlendiremedik. Hataların üstünün nasıl kapatıldığını, karşı tarafın hamlelerini göremedik. "Görüntü var ama ses de var mı" diye soramadık. "Acaba haksız mıyım" diyerek 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı stratejist Cahit Armağan Dilek'in görüşlerine başvurdum. Şunları söyledi:
"- Üçlü son dönemde oldukça sık görüşüyor ancak bu sonuç alınıyor anlamına gelmiyor. Batı ile sorunlu bu üç devlet bir araya gelerek Suriye özelindeki bazı problemleri dondurma, parçalara ayırma, al-ver gibi yollarla sınırlı ölçüde çözme yönünde ilerleme kaydedebildiklerini gösterdiler. Ancak farklı hedef ve gündemler bunun daha da ileri gitmesinin önünde büyük engel gibi duruyor.
- Üç ayrı güç üç ayrı gündem ve hedefle süreci sürdürüyorlar. Suriye'nin toprak bütünlüğü gibi ortak bir hedef ifade edilse de bunu kapsamının ve içeriğinin ne olduğu konunda fikir birliği yoktur. Suriye bağlamında İran-Rusya ikilisi daha yakın gözükürken, İran Şam yönetiminin tam arkasında pozisyon alıyor ancak Rusya tarafların çıkarlarını ve kendi çıkarlarını asgari müştereklerde buluşturan hem üstten süreci monite eden hem de aracı bir pozisyonda. Türkiye ise özellikle terör örgütü PKK/PYD/YPG bağlamında bu üçlü mekanizmada bile yalnız konumda.
- Türkiye'nin önce Tel Rıfat sonra Menbic konusunda Rusya ve İran'dan destek alamadığı görüldü.
- Zirve kapsamındaki Suriye harici konulardaki görüşmeler ve toplantılardan en sonra en karlı ülkenin Rusya olduğu söylenebilir. Zirve için Türkiye'ye gelen Putin zirveden önce Akkuyu nükleer santralinin temelini atarak belki de zirve başlamadan alacağını almış oldu. Suriye'de işbirliği ortamı sağlama ve belli konularda Türkiye'nin önünü açma karşılığında Türkiye'ye silah satışı ve enerji projelerini hayata geçirme bağlamında avantajlı bir konuma elde etmiştir. Türkiye'nin enerji alanında Rusya'ya bağımlılığı daha da artma noktasındadır. Akkuyu Türk medyasında nükleer çağ, nükleer devrim, nükleer güç gibi ifadelerle verilse de gerçek şu: Akkuyu'nun sahibi Ruslar. Onlar kuracak, işletecek, yönetecek, ürettiği elektriği Türkiye'ye satacak, ömrünü doldurunca Ruslar söküp götürecek (inşallah). Anlaşmaya göre teknoloji transferi yok. Rusya'da eğitilen Türk öğrenciler bu santralde nasıl görevlendirilecek, sorumlu yetkili pozisyonlarda görev alabilecekler mi büyük soru işareti. Bu aşamada cevabına ilişkin şimdilik yorum yapmadan şu soruyu soralım: En az 20 milyar dolarlık yatırım yapacak ve sonrasında ürettiği elektriğini Türkiye'ye satarak önemli gelir elde etmeyi planlayan Rusya, her şeyiyle sorumlusu ve sahibi olduğu Akkuyu Nükleer Santralinin yakın ve uzak emniyetini/güvenliğini/korumasını nasıl sağlayacak? Türkiye'ye güvenip onun sağlamasını mı isteyecek yoksa santrale yakın bir yerde bir Rus askeri üssü mü isteyecek?
- Türk-Rus ilişkileri S-400 özelinde askeri alanda gelişmekte olan işbirliği mevcut haliyle askeri ihtiyaçları karşılamaktan ziyade Batı'ya karşı hem Türkiye hem de Rusya'nın bir manivelası haline geldiği anlaşılmaktadır."
Kravata "gavur icadı" diyenler... Ne dersiniz?.. Gavurlar boynumuza ne geçirdiler acaba?..
Kaynak Yeniçağ: Kravat diplomasisinin sonuçları!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021