Ahmet TAKAN
Meslek hayatımda haber merkezi yöneticilik görevini sürdürdüğüm her dönemde meslektaşlarıma –özellikle genç muhabirlere- tavsiyem ve yönlendirmem hep şöyle olmuştur;
Doğru habere, en iyi en özel habere ulaşmak ve yazmak istiyorsanız mutlaka doğru soruyu bulun ve sorun… Doğru soruyu da dosdoğru sorun…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar Gazetesi’nden Taha Akyol’a açıklamalar yaptı. Kaygılarını dile getirdi!.. Bana sorarsanız, söyleşiden çok matbu hazırlanmış bir açıklama bütünüydü. Ayarı milimetrik olarak düşünülmüş. İnce elenip sık dokunmuş. Neyse… Siyaset kulislerinde önceki gün garip bir tartışma yaşandı. Bu garip tartışmanın içine medyanın da dahil olmaması düşünülemezdi. Tartışmanın başlığı da oldukça garipti; “Abdullah Gül neden konuştu?”… Yandaş medya saraydan aldığı havadan mı bilemem ama tedirginliklerini çok açık ettiler.
Sonda söyleyeceğimizi yine en başta ifade edelim; Abdullah Gül’ün Karar Gazetesi’ne yaptığı açıklamalardan sonra gündeme getirilen soru yanlıştı. Doğru soru şu olmalıydı;
Abdullah Gül’ü kim/kimler konuşturdu?.. Veya; Abdullah Gül neden konuşturuldu?..
Vay efendim, Gül, siyaset dışında kalacağını daha önce açıklamıştı da şimdi niye konuşmuş muş…
Hani, Ali Babacan’ı gölgelememek için perde arkasında kalacakmış mış…
16 Nisan referandumunda neredeymiş miş… Neden o zaman hiç sesi çıkmamış mış…
Kaygı duyduğu durumları yeni mi görmüş müş…
En gülünç iddia ise; Abdullah Gül, Ali Babacan ile taht kavgasına girişmiş miş…
Bakın, altını çizerek bir kez daha bağırıyorum; Ali Babacan, Abdullah Gül’den icazet almadan bir bardak su içmeye bile gitmez gidemez. Kayıkçı kavgalarına aldanmayın!..
Bebelerin bile inanmayacağı bu tezgahları kim yemişti acaba?..
Abdullah Gül’ün mesaj bütününe bakılırsa Ali Babacan ve daha önce ve şimdi beraber olduğu kadroları işaret ediyor. Onları anlatıyor. Ha, kendisine çıkardığı bir pay yok mu?.. Elbette var… 25-26 Temmuz tarihinde yapılacak CHP Olağan Kurultayı’na selam ve sıcak mesajlar yolluyor. Kimin için?.. Tabii ki kendisi için!..
Şimdi ne yapalım?.. Taa, Londra’lara gidip Gül’ün mesajlarının perde arkası için Kraliçe hazretlerini rahatsız mı edelim?….
Kendimizi Exeterleri mi vuralım?…
Bilderbergçilerin peşine düşüp canımızdan mı olalım?..
Abdullah Gül’ün, Tayyip Erdoğan’dan nasıl çekindiğini, korktuğunu, karşısına yekten çıkıp asla mücadele edemeyeceğini şahit olduğum somut olaylara da dayanarak kaç defa köşe yazılarımda dile getirdim. Aksi olsaydı, 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden kaçar mıydı?..
Boş verin!.. O kadar da yorulmaya değmez zaten… Abdullah Gül’ün saray ve çevresini hoplatan açıklamalarının ardında buram buram küreselciler kokuyor. Onların ayak izleri var. Doğru takip etmek gerek!..
Abdullah Gül’e yaptırılan bu hamlenin ardından Millet İttifakı ve geleceği de hayati derecede önem kazandı.
1-CHP Olağan Kurultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin organlarını ve beyin takımını nasıl organize edeceğine bakacağız. Acaba, CHP’de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkan veya çıkacak isimler yer bulabilecek mi?.. CHP, dikensiz bir gül bahçesi haline gelir mi?..
2- İYİ Parti ve Lideri Meral Akşener’in konumu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen seçimde Abdullah Gül’e yeşil ışık yakmıştı. Meral Akşener ise Gül’e geçit vermemiş kendisi aday olmuştu. Şu günkü konjonktür itibarıyla İYİ Parti ve Meral Akşener kilit parti konumuna geldi. Bakalım Meral Akşener gelişmeler karşısında nasıl bir tavır sergileyecek?..
Israrla vurgu yapmaya devam edeceğim. Karşımıza konulan tabloda, önümüze sürülen, dayatılan “Erdoğan mı?”, “Gül mü?” seçeneklerine bağlı iç siyaset gibi görünen gelişmeler günlük rutinimiz değil. Uzantıları çook uzaklara bağlı gelişiyor. Nasıl mı?
Önceki gün gündemimize giren şu haber; “ABD’de Kongre’nin yıllık bütçe planlamasına bir madde eklenerek hükümete Türkiye’den S-400’leri satın alabilmesi için ihtiyaten yetki verildi. Ama bir şartla, eğer Türkiye bu satıştan elde edeceği gelirle NATO ile uyumlu olmayan başka askeri teçhizatlar satın almayacağını yazılı bir şekilde garanti ederse…”
Trump’ın, Tayyip Erdoğan’a gönderdiği ve hepimizin tepkisini çeken o malum mektup kadar rezil bir durum. Türkiye bir defa daha aşağılanıyor. ABD’nin ”S-400’leri iade edin” baskını zaten biliyoruz. Peki, bu ABD rezilliğinin perde arkasında başka neler var?.. Diplomatik nezaket kuralları çiğnenerek yapılan baskılar ve kapı arkalarında yapılan milyar dolar bazlı yardım vaatleri. “Avrasyacılıktan vazgeçin. Çin’in yanında olmayın, ABD limanından hiç ayrılmayın” kamuflajıyla. Bu pis pazarlıkların büyük bir bölümün hısım, akraba, eş dost kanalı ve çok özel video konferans yöntemiyle İstanbul üzerinden yapıldığını duyuyorum. Daha çok kahroluyorum!..
ABD’nin Rus silah sistemi alıp kullanması mümkün değil. S-400’ler NATO sistemlerine entegre edilemez deyip kendisinin alması kendi sistemlerine entegre etmesi söz konusu olmaz. ABD, Türkiye’yi S-400 kullanımından vazgeçirmek için Rusya’ya yaptığı ödemeyi kabullenebilir mesajı mı?.. Ayrıca bildiğim kadarıyla nasıl ABD’den aldığımız en küçük silah sistemini askeri teçhizatı üçüncü bir ülkeye satamıyorsak yasaksa aynısı Ruslardan alacağımız sistemleri üçüncü ülkelere satışta da geçerli. Yine bildiğim kadarıyla ABD ordusunun Rus silah sistemi alması yasak.
Kafanızı daha fazla karıştırmak istemem.
En iyisi mi eğer bugüne kadar rast gelmediyseniz 8 sezon süren Amerikan “Homeland” dizisini seyredin. Dizide rol alan ABD ajanı, son bölümde, son cümlesini S-400’lerle ilgili olarak “Geri döndürülebilir” diye bitiriyordu. Amerikan dizisi Nisan 2020’de bitmişti!..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021