Ahmet TAKAN
Dünya milletleri arasında en belirgin özelliğimizdir;
Sıkı gaz veririz… İyi de gaza geliriz!..
Hamasete bayılırız…
Şimdi, şööyle enine boyuna bir bakalım;
Halihazırdaki şartlarda savunma sanayimiz küresel lider olur mu?..
Önce şu soruya cevap bulmak lazım; küresel güç mü, güç zehirlenmesi mi?.. Karşıya bir kıyas koymadan, söylemlerin başına içine sonuna “Yeni, ileri, küresel, şahlanış, lider, güçlü vb” kelimeleri yerleştirmek hamaset, kendini kaf dağında görmek ve siyasi şovdan başka bir şey değil. Bu tür söylemler uluslararası prestiji sarsarken, iç tarafta seçmeni konsolide eder, milli duyguları pozitif besler, hatta bir süre sonra söyleyen de inanmaya başlar. İşte buna da güç zehirlenmesi denir.
Küresel güç ile bölgesel gücü, bölgesel güç ile jeopolitik önemi karıştırmamak birbirinden iyi ayırt edebilmek lazım.
★★★
Defense News Dergisi’nin “Top 100” listesinin ilk 10 sırasına baktığımızda ABD’li şirketleri görürüz. Yıllık savunma sanayi cirosuna göre en büyük 10 savunma sanayi şirketinden 7’si Amerikalı iken; 2’si Çin’e, biri ise İngiltere’ye ait. Fransa, Rusya gibi güçlü ordulara sahip ülkelerin ilk 10 sırada herhangi bir şirketi bulunmuyor.
Ülkemizin öncü savunma sanayi şirketi ASELSAN, bu yıl ilk defa ilk 50’ye girerek 48’nci sırada yer aldı. Ayrıca bu yıl Defense News Top 100’deki toplam Türk şirketi sayısı da beşten yediye yükseldi. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, BMC ve STM’ye ilaveten FNSS ve HAVELSAN bu yıl ilk kez Defense News Top 100’e girmeyi başardı. Açık söylemek gerekirse, bu liste bize gurur ve umut veriyor. Ancak buradaki görüntüye aldanıp yine yanlış yorumlar çıkartmamak lazım. Bu şirketlerimizin başarısı gurur vermekle birlikte, halen kritik teknolojilerde lider ülkelere bağımlılığımız devam ediyor.
★★★
ABD yaptırımlarının ardından açılan bir tartışmaya (savunma sanayinde küresel lider olma) açıklık getirelim. SSB’de görev yapan –ismini veremeyeceğim- üst düzey uzman bürokrat dostuma sordum. İşte yanıtları;
-Küresel güç olmadığımıza göre, dünyaya rest çeken politikaları ve dili biraz değiştirip diplomasiye ve güven ilişkisine dönmemiz savunma sanayii alanında ligimizi belirleyecektir. Rasyonel davranıp savunma sektöründe süper lige çıkma hedefi koymalıyız. Bunun için neler yapılabilir diye sorulduğunda, sihirli bir cevabı yok, çalışmayı tavsiye etmek dışında. Ancak, bazı stratejik kararlarla sağlam bir temel oluşturulabilir:
-Savunma alanında uluslararası projelere ve işbirliklerine dahil olunan bir yaklaşım benimsenmelidir. İçe kapanık bir sanayii ile başarı yakalama şansımız yüzde sıfır. Biz Kuzey Kore değiliz. Türkiye rüştünü TV ekranlarında değil, uluslararası proje ofislerinde ve platformlarda kanıtlamalıdır.
-Savunma sektörü siyasi çekişmelerin dışında tutulmalı ve yetkili otorite Kurumu tarafından yönetilmelidir. Mali piyasalar için TCMB bağımsızlığı ne ise, bu sektör içinde otorite kurum odur. Bağımsız olması kırmızı çizgi olmalıdır. Yoksa aşağıdaki maddeleri okumayın bile.
-Otorite Kurumun siyasi çekişmelerin dışında tutulmasını teminen, özerk olması ve sadece parlamentoya hesap vermesi düşünülebilir.
-Şu an için yetkili otorite diyebileceğimiz yegane kurum, Savunma Sanayi Başkanlığı olarak öne çıkmaktadır. Eğer bu kurum yetkili otorite olacaksa liyakat birinci kriter olmalı, kurumda sadece bu konuda uzman personel çalıştırılmalıdır.
-Bu sektöre ayrılan bütçe, harcama, denetleme şeffaf bir şekilde yapılmalı, hesap verilebilirlik getirilmelidir.
-Savunma sektöründe kamu şirketlerinin ve özel sektör şirketlerinin rolleri yeteneklerine göre doğru, adil, birbirini tekrar etmeyecek şekilde belirlenmelidir.
-Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı öz görev alanına dönmeli, sahibi olduğu vakıf şirketleri (ASELSAN, TAİ, ROKETSAN, HAVELSAN) Otorite Kuruma devredilmelidir.
-Savunma ihalelerinde tek yetkili tedarik kurumu otorite kurum olmalı, ihale modeli analitik ve şeffaf bir modele bağlanmalıdır.
-TSK, ihtiyaç tedariki ve savunma sektörünün şekillendirilmesi rolünden tamamen çıkmalı ve operasyonel anlamda harekat kabiliyetlerine odaklanmalıdır.
–Bu sektörün yaşaması ve büyümesinin yegane anahtarı ihracattır. Yerli talepler beklenen gelişim altyapısının tesisi için yeterli olmayacaktır. Mutlaka ihracat ile büyüme desteklenmelidir. Destekten kasıt parasal değil, bürokrasinin azaltılması, kararların hızlandırılmasıdır.
-Ürünlerin askeri/sivil çift kullanım hedefi doğrultusunda pazar arayışı yapılmalı ve bu amaca odaklı yetenek geliştirilmelidir.
-Ölçüm ve test alt yapıları geliştirilmelidir. Şu an sektörün en önemli eksikliklerinden biri test altyapısı eksikliğidir.
-Temel ve ileri teknolojilerin milli imkanla kazanılmasının sağlanması amacıyla, başka ülkelerinin teknolojisinin takibi yerine, özgün çözüm ve gelecek kuşak teknolojilerin öngörülmesine odaklanılmalıdır. Yani teknolojik çözümlerde ezber bozmak lazım!
-Üniversite – Firma ilişkisinin insan kaynağına yatırım temelinde proje bazlı, uygulamalı eğitime döndürülmesi ve çalışmalar için Ar-Ge fonları oluşturulması gerekmektedir. Biraz açarsak, öğrenci temel bilimleri aldıktan sonra, üniversitede bitirme tezini bir savunma Ar-Ge projesinde uygulamalı yapmalı, stajını o projede yer alan firmalarda tamamlamalıdır. Firmaların birbirinden insan kaynağı devşirmesinin kaba tabirle çalmasının önüne geçilmeli, Amerikan NBA oyuncularının seçimine benzer bir bakış açısıyla firmaların yetenekli gençleri seçme modeli getirilmelidir. Bunları organize etmek üzere bir Savunma Akademisi kurulabilir. Bu uygulamalar mühendis gençleri oldukça heyecanlandıracak ve motive edecektir.
–Yetişmiş personelin yurt dışına kaçışı ülkenin mevcut koşullarına bağlı olmakla birlikte, nedenleri araştırılmalı ve önlenmelidir. Ülkenize hizmet edin, siz Türk’sünüz gibi hamasi söylemler çözüm değildir. Gençlerin yurt dışına geçme hevesinin arkasında, maaş, özgürlük, çalışma şartları, emeklilik koşulları gibi hususlar olduğunu tahmin etmekteyim.
-Tüm bu sayılanlar ön şart niteliğinde yapılması gerekenlerdir. Bunun sonrasında her alt sektör için (Hava, kara, deniz, silah, mühimmat, uzay vb) apayrı detaylı stratejiler ve açılacak yollara gereksinim vardır. Bunlar objektif bir şekilde yapıldığı takdirde, önümüzdeki 20 yılın sonunda dünya savunma sektörü liginde süper lige yükselebileceğimizi söyleyebilirim.
“Savunma alanında küresel lider” olacağımızı dillendirmek ise, belki yüz yıl sonrası için söylenebilecek bir temenniden başka bir şey değildir.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021