Ahmet TAŞGETİREN
Yukarıda, üstelik başat karakterli, iddialı bir insana iddiası hilafına bir şeyler söylemek zordur. Hele siyasette, söz konusu kişi tayin edici konumda ise daha da zordur. İşin içine kendi ikbaliniz girer, hesap girer, kitap girer.
Öyle bir işi yapmaya kalkışanlar, biraz kendi çıkar hesabını bir kenara bırakıp, daha üstün değeri öne alırlar.
Hatırlıyorum, Davutoğlu’nun Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olduğu günlerde, genelde promptersız konuşmalar yapıyor, o da konuşmaya zaaf yüklüyordu. Birisi Başbakan’a “Sayın Başbakan iyi bir bilim adamı, düşünce adamısınız, ama kürsü konuşması farklıdır, vurgular, şunlar bunlar farklıdır, amaç kitleyi etkilemekse şunlara dikkat edilse, prompterle konuşmak zaaf değildir, kitle buna alışkındır vs…” demeliydi, ama kim diyecekti? Bu işi o zaman Aziz Babuşçu üstlendi ve ben de bir ortamda bunu yaptığı için sayın Babuşçu’yu tebrik ettim.
Buradan nereye geleceğim?
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke siyasetinde hiçbir siyasi liderin sahip olmadığı güce, dolayısıyla kendi partisinde belirleyiciliğe sahiptir. Ak Parti’de sayın Cumhurbaşkanı’na “Şurası problemli” demek kolay değildir. Yani “risk almayı” gerektirir.
Mesela, sayın Cumhurbaşkanı’na “Ekonomistlik” iddiasından farklı bir şey söylemek kolay değildir. “Efendim, tamam ekonomi okudunuz, ama…..” diye başlayacak cümleleri kurmak bazı şeyleri göze almayı gerektirir. Buna bugün Aziz Babuşçu bile cesaret edebilir mi, ya da cesaret ettiğinde mesela Davutoğlu’nun tahammülü ile karşılaşır mı, bilinmez.
Şöyle bir soru sorayım: Acaba Tayyip Erdoğan’ı hatta aşkla destekleyenler içinde yüzde kaçı, “ekonomiyi iyi bildiği için” destek oluyordur? “Enflasyon iyidir, hayat pahalılığı iyidir, zamlar iyidir, faizin geldiği seviye iyidir, ekonominin dövize endeksli hale gelmesi iyidir” diyerek Erdoğan’a “Reis” tebcilinde bulunan kaç kişi vardır?
Bunu, Tayyip Bey’in siyasetçi hüviyetiyle iyi hesap yaptığını, insanların eğilimlerine dikkat ettiğini, gerektiğinde çizgisinde revizyon yapmaktan kaçınmadığını bildiğim için soruyorum.
Bilmiyorum belki de Tayyip Bey, böyle bir değerlendirmeyi yaptı ve kendisine asıl yönelişin islâmî aidiyetten geldiğini düşündüğü için “Nass ile ekonomiyi birleştirme” gibi bir yola girdi. Ancak fıkıh dünyası bilir ki, ekonomi alanında fetva verebilmek için de, ekonominin nasıl işlediğine vakıf olmak lazım. Mesela ticaret alanında fetva vermek için ticareti, aynı şekilde sanayii, finans yönetimini, finans araçlarını vs… bilmek gerekiyor. Hatta kimi fetvalara bakan mesela ticaret erbabı, “Hoca ticareti bilseydi böyle fetva vermezdi”, mesela tıp dünyası, “Hoca tıbbi gelişmeleri bilseydi böyle fetva vermezdi” gibi tepkiler verirler.
Cumhurbaşkanı’nın İslam’ın bütün fıkhi müktesebatını bilmesi de, ekonomideki tüm gelişmeleri takip etmesi de mümkün olmayabilir, bu iki disiplin alanının birbiriyle nasıl bir uyum içine gireceğini bilmek, hele onu devlet icraatı haline getirmek de sistem dönüşümü kadar dev bir yapılanmayı ve mesaiyi gerektirir.
Sayın Cumhurbaşkanı istişare etmiyor demiyorum. Mutlaka birilerine danışıyordur. Ama iş tutma tarzına bakıldığında yönetim halkasına girebilmek “lâf dinleme”ye bağlıymış gibi gözüküyor. Merkez Bankası Başkanları için “lâf dinleme” kriteri açıkça ifade edilmiş, zaten peş peşe değişimler de bunun “sözde değil, özde” olduğunu ortaya koymuştur. Hazine ve Maliye Bakanları da bu değişimden nasibini almıştır. Cumhurbaşkanı’nın kriterine bağlılıkta ayak sürüyenler ise kürsülerden kınanmıştır. Sonuçta ortaya, “model karmaşası”na eşlik eden Ak Parti’nin kendi tarihinin zirvesinde bir enflasyon, türbülans, faiz – kur karmaşası ve geçinme telaşına düşmüş milyonlar ile, önünü göremeyen iş dünyası ile bir Türkiye gerçeği çıkmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanı mevcut durumun fecaatini demese bile problemli yapısını görüyor ve “Geçmişte biz çözdük, yine biz çözeriz” diyor.
Bence orada bir “Geçmiş” ve “Bugün” değerlendirmesi yapılmasında yarar var. “Ortak akıl” ve “Doğru kadro kurma” zamanları, ekonominin “Ehil kadrolar”a emanet edildiği zamanlar, “Biz çözdük”ün Babacan ayağı mesela, Dış Politikanın yapısı, orada Gül ve Davutoğlu katkısı mesela… “Biz”in içi dün nasıl doluyordu bugün nasıl doluyor? 2013’lerde 12 bin 500 dolar olan fert başına milli gelir bugün 8 binlerde, o gün 4-5 lira olan Dolar bugün -20 Aralık gecesinden sonra bile- 13’lerde, o gün 7-8 olan enflasyon bugün 38’lerde…. Peki ne oldu 2013’ten sonra ki bunlar böyle oldu?
Açık olan şu ki, ekonomi iyi gitmiyor. Ve ekonomi ekonomiden ibaret değil. Bütün bir yönetim akışı buraya getirdi ülkeyi. Hala önemli bir toplumsal karşılığı var Tayyip Erdoğan markasının… Belki onun bile “Ne hatırına?” olduğuna yeniden bakmak lazım. O hatırla Türkiye’nin hatırı karşı karşıya gelmesin, o hatır dahil her şeye yazık olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025