Ahmet TAŞGETİREN
Anayasa ile ilgili olarak iki ana gündem var. Birisi bir bütün olarak yeni anayasa formatı, diğeri de yönetim sisteminin yapısı.
Aslında yönetim sisteminin yapısı da anayasa bütününe bağlı olarak görüşülme durumunda, ancak o alandaki tartışma bütüne ilişkin tartışmanın önüne geçtiği için, o alan başlı başına bir gündem oluşturuyor.
Hangi öncelikle ele alınacak olursa olsun, pozitif yaklaşım, her siyasi kadronun hem anayasanın bütünü, hem de yönetim sistemine ilişkin görüşlerini açık - seçik kamuoyu önüne koyması ve tartışmanın o somut öneriler üzerine yapılmasıdır.
Bu noktada partilerin “Sen şunu önceliyorsun, ben onu görüşmem” gibi kategorik redler içine girmesi makul değildir.
Bunun yanında partilerin net önerileri ortaya çıkmadan “Falanca partinin görüşü muhtemelen şöyledir o da yanlıştır” gibi afaki kanaatler üzerinden kanaat oluşturmak da makul değildir.
Ak Parti’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Cemil Çiçek’i birkaç TV programında izledim, o da, partilerin anayasa önerilerinin net olarak ortaya konması ve tartışmaların o metinler üzerinden yapılmasını öneriyor.
Kilitlenme noktası malum “Parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi?” sorusunda odaklaşıyor.
Ak Parti, özetle “Parlamenter sistem sorunlu, başkanlık sistemine geçilmeli?” diyor.
Ana muhalefet de kategorik olarak başkanlığa karşı çıkıyor, ancak “Parlamenter sistemin sorunları varsa, ki var, onları telafi edelim, bu geleneğe devam edelim” diyor.
MHP ile HDP ise başkanlık sistemine kategorik bir karşı çıkış halinde olmasa bile “Tek adam yönetimi”ne dönüşme riskine işaret ederek rezervli davranıyor. Bu iki partiden, tek adam yönetimine dönüşme sakıncaları giderilirse başkanlığa karşı çıkmayacakmış gibi bir izlenim de alınmıyor değil.
Bugünkü durum ise şöyle:
- Ak Parti’nin başkanlık önerisi de net değil.
- CHP’nin parlamenter sistemin problemli yanlarının nasıl düzeltileceğine ilişkin görüşleri de net değil.
Ak Parti’nin başkanlık sistemi önerisi net değil derken, muhalefetten ve kimi medya organlarında gündeme gelen eleştirilere karşı savunma sadedinde görüşler ortaya konmuyor değil. Mesela “Tek adam yönetimi” eleştirilerine karşı “Başkanlık sisteminin Başkana, bugün parlamenter sistemde Başbakanların ve parti başkanlarının mutlak hakimiyetinden çok daha sınırlı etkinlik getirdiği” gibi söylemler dillendiriliyor.
Ayrıca Beştepe’de bir ekibin “Türk tipi” diye nitelenen bir “Başkanlık Modeli” hazırlığı yaptığı da biliniyor. Şeref Malkoç’un, Mehmet Uçum’un bu çalışmaların bazı ipuçlarını kamuoyu ile paylaştığına da tanık olunuyor. Muhtemelen önümüzdeki günlerde dengesini - murakabesini net olarak ortaya kıyacak, dolayısıyla “Tek adam yönetimi” kaygılarını bertaraf edecek bir çerçeve sunulacaktır.
Ak Parti’nin bunun yanında “Parlamenter sistem neden terk edilmeli?” sorusunu cevaplayacak bir çalışma yapmasına da ihtiyaç bulunduğunu düşünüyorum. Çünkü topluma bir sistem değişikliği teklif edildiğine göre, toplumun bunu ihtiyaç olarak görmesini de temin etmek gerekiyor.
Benzeri bir çalışmanın “Restore edilmiş parlamenter sistem”le ilgili olarak yapılması da mesela CHP’den beklenir. Öncelikle CHP’nin parlamenter sistemin restore edilme ihtiyacını duyması anlamlıdır. En azından burada Ak Parti’nin ifade ettiği sistem değişikliği zaruretini kabul etmiş olmaktadır. Eğer böyle ise o zaman “Restorasyon”un o ihtiyacı karşılayacak nitelikte olması beklenecektir. Nedir o teklif? CHP’den aynı zamanda, Ak Parti’nin önerdiği Başkanlık sistemini neden reddettiğinin cevabı istenecektir.
Bütün bunlar kamuoyu önünde yapılmalıdır ki, ardından gelecek halk oylamasında toplum doğru değerlendirmeler yapabilsin.
Sivil anayasa yapılsın diyoruz. Meclis bunu başarsın diyoruz. Halk oyu bu değişimde karar verecek diyoruz. O zaman topluma sağlıklı bir bilgilenme imkanı sunmak da toplumun Meclis’e gönderdiği kadroların siyasi - ahlaki sorumluluğu olmalıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025