Ahmet TAŞGETİREN
Deprem! Bir gece ansızın gelebiliyor! Acaba hangi gece, hangi saat? Deprem, 10 saniye sonrasında gelmeyeceğinden hiç kimsenin emin olmadığı şeyin adı.
Türkiye bir deprem ülkesi. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına fay hatları, deprem kuşakları.
Ve peş peşe depremler yaşıyoruz. Manisa’nın ardından şimdi Elazığ-Malatya. Yıkımlar, can kayıpları. “Şükür, fazla can kaybı yok” diyoruz az sayıda ölüm için…
Elazığ depreminde Türkiye’nin AFAD, UMKE, Kızılay başta olmak üzere bütün yardım kuruluşları seferber oldu. Gece başladı deprem. Hava sıcaklığının eksi 15’lere indiği bir zamanda genç - yaşlı, çoluk – çocuk sokağa fırladı insanlar. Elazığ- Malatya hattında bir can kurtarma savaşı başladı.
Görüntü ne?
Yerle bir olmuş çok katlı birkaç ya da elli – yüz, bilemedin bin binanın üzerinde enkaz altından canlı insanlar kurtarılabilir mi?
Manisa, Elazığ ya da Malatya’da deprem bu demek.
Bu depremlerin herkese muhtemel İstanbul depremini hatırlatmaması mümkün değil. On binlerce binanın yıkılmasını, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesini. Bunu biliyoruz, çünkü depreme dayanıksız olduğunu bildiğimiz binalarımız var, deprem olduğunda kurtarma çalışmalarını akamete uğratacak yerleşim çarpıklığımız var.
İstanbul depremi tanıyor. Onun için de geldi – gelecek kaygısı kimsenin yüreğinden çıkmış değil. Marmara’nın neresinden başlar, kaç şiddetinde olur ve nasıl bir tahribat yapar?
Tahribat yapar, bu kesin. Binalar yerle bir olur, sokaklar kapanır, enkaz günlerce kaldırılamaz, altında yüzbinler can verir.
İstanbul’un yıkılması Türkiye’nin felaketi olur.
Ne zaman olur İstanbul depremi? On saniye sonra, bir saat, bir gün, on gün sonra? Ne zaman? Hiç kimse bir şey diyemez, ama deprem denizin, toprağın bağrında kaderin takvimine göre hareket eder.
Peki ne yapıyoruz İstanbul depremine karşı tedbir olarak?
Canhıraş bir şekilde Kanal’ı tartışıyoruz. İktidar kanal da kanal diyor. Kanal inşası, İstanbul seçimlerini kaybetmenin rövanş alanı haline gelmiş gibi görünüyor. Kanal yapılırsa, kazanılamamış olmasına rağmen İstanbul üzerinde en büyük, ya da çılgın bir proje gerçekleştirilmiş olacak.
Ankara’da muhalefet ama İstanbul’da iktidar olan siyasi kadro ise, Kanal projesinin önüne, “Deprem gündemi” ile geçmeye çalışıyor.
Manisa ve Elazığ depremleri bir anlamda İstanbul depremine dikkat çekmek için sarsıcı örnekler oldu. Bir “aciliyet uyarısı.” Bugünün hayati sorusu şu: Varsa, 75 ya da 125 milyar lira, İstanbul için nasıl bir sonuç doğuracağından emin olunmayan kanal için değil, depreme karşı tedbir için kullanılır mı?
KARAKTER SINAVI
Şehir Üniversitesi ve BİSAV operasyonunun ortaya çıkardığı ayrışma, muhafazakar camianın tercihlerini ve karakter yapısını bir kere daha sınama alanına sokmuştur. Okumuş çocuklarını BİSAV’la yolları kesiştiği için “Elitist” diye suçlayıp kriminalize etmek, muhafazakarlığı hiçbir kalite değerlendirmesine tabi tutmaksızın iktidar destekçiliğine indirgemek, farklı düşünenlere en galiz hakaretleri layık görmek, dün yol arkadaşlığı yapılanlara bugün, nereden devşirildiği belli olmayan isimlerle birlikte küfür yarışına girmek… Allah korkusu ve ahiret kaygısı taşımaksızın insanlara münkirlik isnat etmek….
Olay bir karakter sınavına dönüşmüştür. Soru şudur: İktidarın her yaptığı şey, içimize sinmeyen gerekçelendirmeler pahasına da olsa desteklenecek midir, yoksa iktidarı da daha sağlıklı davranmaya yöneltecek bir hakikat sınırımız olacak mıdır?
Kuran ölçüsünü bir kere daha hatırlatayım: “Bir topluluğa olan kininiz onlara karşı sizi adaletsizliğe sevk etmesin.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025