Akif BEKİ
Devlet yetkilileri, varsa haklarındaki suçlamalardan aklanana kadar yetkilerini bırakırdı. Bırakmayanlara da bıraktırılırdı.
Gelin görün ki İçişleri Bakanı Soylu’ya sökmüyor bu prensip, çetin ceviz çıktı.
TRT Haber’de izledim. Soruşturmanın selametinden bahsetmiyordu. Onun yerine, “İçişleri Bakanı’yım diye savcıların elini mi tutuyorum” şeklinde bir savunma geliştiriyor.
Bir de organize suç örgütlerinden nasıl nefret ettiğini anlatıyordu.
Sorun, sesle görüntünün birbirini tutmaması...
Yuvarlak ifadeler yerine şu soruya tutarlı bir cevap verse yeterdi:
Peker’e polis koruması, kendi döneminde kaç yıl uzatıldı? Aslında kim olduğunu ve ne yaptığını anlaması ne kadar zaman aldı?
Soylu, Bataklık Operasyonu’nda yakalanan uyuşturucu baronuyla Peker’in aynı karede resmini gösterdi. Peker’in baronu koruduğunun delili olarak...
Ama bin dereden su da getirse, laf kalabalığına da boğsa şu sorunun cevabı yok:
Bu doğruysa Peker’in yakalanan uyuşturucu baronuyla suç ilişkisi ne zaman tespit edildi?
Çünkü operasyondan aylar önce yurt dışına çıktığı duyuldu.
O tarihte biliniyorduysa gidişine nasıl ve neden göz yumuldu?
İçişleri Bakanı’ndan beklediğiniz bilgi bu ama vermiyor.
Peker, “Köfteci Yusuf’a çökmeye çalışmak”tan takibe alınınca kaçmış. Çökme çalışmasının kamera görüntüsü ellerindeymiş.
Sokak röportajında iktidara iki laf eden vatandaş, evine varmadan yakalanıyor. Kamerayla kaydedilen bir örgütlü suçun faillerini yakalamak için polis neyi bekledi?
Bakan’dan basit ve somut bir cevap istiyorsunuz, yok.
“Devlet suçu belgeler, yarına bırakır ama yanına bırakmaz” gibi mafya dizisi replikleri, bunu açıklar mı?
Devlet, polis, yargı suçluyu enselemek için bekler mi yahu, niye beklesin, zoru ne?
Muhalif siyasetçi ve gazeteciler sokakta saldırıya uğradığında Soylu “Devletin uçan kuştan bile haberi var, bizden kaçmaz, rahat olun” demişti.
Uçan kuştan haberi olan istihbaratımız, Peker’i nasıl gözünden kaçırdı?
Bakan, alakası olmayan olayları birbirine bağlayarak demagoji ve ajitasyonla yuvarlıyor hep.
Peker, FETÖ, PKK, uluslararası uyuşturucu çeteleri, küresel mafya, dış güçler, emperyalist ABD ve darbeci Dubai’yle içerideki gazeteci-siyasetçi işbirlikçileri bir araya gelip organize saldırı başlatmış. Bir buçuk iki yıllık süreçmiş.
İnandık diyelim. O sırada istihbaratımız neredeydi?
Muhalefet de Peker’den etkilenerek bu kokteyl terör ve suç örgütüne alet oluyor, onların ağzıyla konuşuyormuş.
Oysa hedef şahsı değil devletmiş, oyun yine büyük anlayacağınız.
Bundan önce ikna edici bir adli süreçle kamu vicdanında aklanmak isteyenler, soruşturmanın selameti için boşuna görevden ayrılmış desenize.
Kutsal devlet zırhına bürünüp o gerekçeyi geçersiz kılmak hiç mi birinin aklına gelmedi, bakın şu işe!
Açılmayan soruşturmanın bile selameti vardı
Düşünün, bu ülkede açılmayan soruşturmaların selameti için bile seçimle gelmiş belediye başkanları seçimsiz gitmeye zorlandı. Apar topar...
Daha birkaç sene önceydi. AK Partili başkanlar, kendi yönetimlerinin çektiği bir operasyona uğradı. Böylesi ne duyulmuş ne görülmüştü.
İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları da aynı yolla istifa ettirilmişti.
Unutmuş olamazsınız!
İçişleri Bakanlığında haklarında dosyalar olduğu söylendi. Yolsuzluk, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma zannı altında bırakıldılar. En yetkili ağızlardan manşetlere çekildi bunlar.
O soruşturmalar hala açılmadı. O dosyaların akıbeti hala bilinmiyor. Tehdit ve baskı amacıyla kötüye mi kullanıldılar? Siyasi planlara alet edilip sonuç alınınca örtbas mı edildiler? Hala sır.
Bir savcı da çıkıp ‘hayrola, ne iş’ diye sormadı...
Fakat seçilmiş başkanlara olan oldu, başlamayan o soruşturmaların selameti için baskıyla görevden el çektirildiler.
Başlayan soruşturmaların selameti için, idari kararla görevden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanan seçilmiş HDP’li belediye başkanlarını saymıyorum bile.
Hakimler, savcılar, bürokratlar...Kimler, haklarında başlayan soruşturmanın selameti için koltuğundan ayrılmadı ya da geçici tedbirle uzaklaştırılmadı ki!
Yalnızca yargı sürecinin sağlıklı işlemesi için gerekli bir hukuki tedbir değildi. Aynı zamanda demokratik bir teamüldü.
Artık sizlere ömür, o da bir çürütme operasyonuyla etkisizleştirildi.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025
3.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
19.11.2025
14.11.2025
13.11.2025