Akın ÖZÇER
Fransa’nın ünlü çizerlerini bir araya getiren haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik silahlı saldırı basın özgürlüğü için sadece Fransa değil, dünyanın birçok ülkesinde milyonları “Je suis Charlie” (Ben Charlie’yim) pankartlarıyla sokağa döktü, döküyor. Sosyalist eğilimli Libération gazetesi de bugün “Nous sommes tous Charlie” (Hepimiz Charlie’yiz) manşetiyle çıkmış bulunuyor.
Üç Müslüman Fransız vatandaşı oldukları belirlenmiş olan saldırganların sokakta attıkları Arapça slogandan bu hunharca katliamı Hz. Muhammed’in intikamını almak için yaptıkları anlaşılıyor. Görünürdeki gerekçeleri, saldırıda yaşamını yitirenlerden biri olan 1938 doğumlu ünlü çizer Cabu’nun (Jean Cabut) deyimiyle militan ateist çizgideki derginin karikatürleriyle Müslümanların değerlerine hakaret etmesi.
Charlie Hebdo 2006 yılında Danimarka’nın Jylland-Posten gazetesinde yayımlandığı günden itibaren birçok Müslüman ülkede tepki çeken Hz. Muhammed karikatürlerini Fransa’da yayımlayarak kendi satış rekorunu (400 bin) kırmıştı. Fransa İslam Konseyi derginin bu sayısının toplatılması için yargı nezdinde girişimde bulunmuş ancak sonuç alamamıştı.
Dünkü saldırıda yaşamını yitiren 1967 doğumlu Charb (Stéphane Charbonnier) o zaman (Mart 2006) bu konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştı: “Danimarka’da yayımlanan resimleri gördüm, çok küçük şeyler için büyük gürültü çıkarılmış. Biz, Charlie olarak, Hz. Muhammed’in çok daha şok edici resimlerini yayımladık. Bir keresinde küçük bir dernek peygamberi resmettiğimiz gerekçesiyle bize dava açtı, kaybetti. (…) Fransa’da köktenci Müslümanlar canımızı sıkmadan önce, Katolik aşırı sağ ile davamız vardı. Doğal olarak mahkeme önünde hesaplaştık, onlar da kaybetti.”
Charlie Hebdo’nun bir başka karikatüristi Luz (Renald Luzier) o zaman “Katolik bir ülkede yaşadığımız için ateist olarak öncelikli hedefimiz Müslümanlar değil Katolikler ve Kilise” demişti. Derginin bir başka çizeri Jul (Julien Berjeaut) de Hristiyanlara yönelik karikatürleri daha kolay yaptıklarını, çünkü çoğunluğun Hristiyan olduğunu, azınlıktaki dinlerle sorunlar yaşadıklarını vurgulamıştı.
Kabul etmek gerekir ki Charlie Hebdo, İslam dinini ve Müslümanları değil, hangi din ve inançtan olursa olsun radikalizmi ve hoşgörüsüzlüğü hedef alan bir mizah dergisi. Kökeni 60’lı yıllara dayanıyor. Şimdi hayatta olmayan ünlü mizahçılar Georges Bernier, nam-ı diğer Profesör Choron ve François Cavanna’nın 1960’da çıkartmaya başladıkları, sonra haftalık dergiye dönüşen (1969) aylık Hara-Kiri’nin devamı. Dergi 70’li yıllarda dönemin aşırı sağ gruplarını hedef alıyor. Yeterli abone alamadığı için 1981 yılında yayın hayatından çekiliyor.
Dergi bugünkü adı ve eski ekibinin girişimiyle 1992 yılında yeniden doğuyor. EkipteHara-Kiri’nin kurucusu Cavanna’nın yanı sıra, dünkü saldırıda yaşamlarını yitiren Charb, Bernard Dayı (Oncle Bernard) Tignous, Cabu ve George Wolinski de yer alıyor. Fransız-İtalyan bir anne ile Polonyalı göçmen bir babadan,1934’de Tunus’ta doğan Wolinski, nam-ı diğer Wolin, Fransız karikatürünün gelmiş geçmiş en büyük ismi sayılıyor.
Charlie Hebdo’nun siyasi çizgisinin sol olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ama sağcı ve aşırı sağcı politikacıları daha çok hedef alması, iktidarda olsun, olmasın, sol partileri eleştirmesine de engel olmuyor. Bu bağlamda, derginin tam bağımsız, herkesi ve her şeyi eleştiren bir yayın politikası olduğunu vurgulamak gerekir.
Dergi 2010’dan itibaren yine mali krize giriyor. Bir yıl sonra eski direktörü Philippe Val tüm haklarını sembolik 1 avro karşılığı dün yaşamını yitiren Charb’a devrediyor. Dergi Porte de Montreuil’deki yeni merkezine taşınıyor. O tarih itibarıyla tirajı 50 binin altına düşen derginin “Arap Baharı” vesilesiyle yine radikal İslamcıları hedef almaya başladığını ve başının dertten kurtulamadığını görüyoruz.
Dergi 2011’de Tunus’ta Enhanda’nın başarısını kutlamak üzere 2 Kasım sayısını “Charia Hebdo” özel başlığı ve yine Hz. Muhammed karikatürleriyle çıkarıyor. Çok geçmeden dergi merkezi Molotov Kokteyli saldırısına uğruyor ve tahrip oluyor. Bunun üzerine dergi ekibi iki ay boyunca Libération gazetesinde misafir ediliyor.
Dergi 2012’de Hz Muhammed’in yeni karikatürlerini yayınlayınca yeniden mahkemelik oluyor. Fransa İslam Konseyi, Yahudi Kuruluşları Konseyi ve bazı politikacılar “halkı nefrete teşvik ettiği” gerekçesiyle dergi aleyhine, bazıları mahkûmiyet kararıyla sonuçlanan davalar açıyor. Kaderin cilvesi belki ama Charlie Hebdo’nun kuşkusuz en çok hedef aldığı aşırı sağcı Front National’in lideri Marine Le Pen bu davalar vesilesiyle derginin savunuculuğunu bile üstleniyor!
Kabul etmek gerekir ki hakaret, iftira ve nefret söylemi içermemesi kaydıyla hoşumuza gitmeyen fikirlerin yazı ya da resimle serbestçe dile getirilmesi demokrasinin belkemiğini oluşturan ifade ve ayrılmaz parçası basın özgürlüğünün olmazsa olmazı. Bu sınırı aşan fikirler için başvurulacak yer de bağımsız ve tarafsız mahkemeler.
Kimsenin, hoşuna gitmeyen fikirleri nedeniyle basın kuruluşlarına karşı şiddet kullanmaya hakkı yok. O bakımdan demokratların, hangi inançtan olurlarsa olsunlar, militan ateist çizgisini benimsemeseler bile bugün Charlie Hebdo ’ya sahip çıkmaları gerekiyor. Bu nedenle yazımda Fransa ve demokratik ülkelerde tüm inanç gruplarının etrafında birleştikleri ifade özgürlüğü haykırışını başlık olarak kullandım.
İlk bakışta İslam radikalizmini işaret eden bu saldırı olayının arkasında kimlerin olduğunu bu aşamada bilmek mümkün değil. Fransız medyasına yansıyan haberler, istihbarat birimlerinin bu görüntünün “makyaj” olabileceği fikrinden hareketle her olasılığı araştırdığı anlaşılıyor.
Gel gör ki Türkiye’de saldırı hakkında alelacele değerlendirmelerde bulunanlar ve özellikle kendi davalarına hizmet edebilir düşüncesinden hareketle, saldırı ile iktidar partisi arasında ilinti kurma tuhaflığına sarılanlar bile görülüyor. Bunlar arasında CHP sözcüsü iç hastalıkları uzmanı ve hematolog Doktor Haluk Koç ile ana muhalefetin bazı milletvekilleri de bulunuyor ne yazık ki. “Hepimiz Charlie’yiz” derken bu tür zoraki yakıştırmaları da kınıyorum elbette.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025