Akın ÖZÇER
Tırnak içindeki ifade Fransa’nın 1962 Barselona doğumlu, Katalan asıllı Başbakanı Manuel Valls’e ait. Dün (20 Ocak) iyi dileklerini iletmek üzere basının karşısına çıkan Başbakan Valls, son yaşanan terör olaylarının Fransa’nın zaman, zaman anımsanan ama sonra unutulan toplumsal gerçeğine bu ifadeyle parmak bastı. Bundan on yıl önce, Paris’in güneyindeki Evry kasabasının belediye başkanı olarak, kentlerin çevresinde oluşan sürgün yerleri ve gettolardan söz etmiş olduğunu anımsatan Başbakan Valls, “teritoryal, sosyal ve etnik bir apartheid’ın kendisini ülkeye dayattığının” altını çizdi. Bu ifadede yer alan her sıfatın başlı başına önemi vardı ama sonuncusu hepsinden daha önemliydi kuşkusuz.
Manuel Valls’in bu sözlerle kastettiği 2005 yılında başta Paris olmak üzere büyük kentlerin banliyölerinde meydana gelen şiddet olaylarıydı. Üç hafta süren olaylarda onlarca bina ve on bin otomobil yakılmış, yüzlerce polis yaralanmıştı. Başbakan bu olayların izlerinin hâlâ canlı olduğunu hatırlattıktan sonra, “bu toplumsal sefalete, ya iyi bir soyadına ya da deri rengine sahip olunmamaktan veya kadın olmaktan kaynaklanan gündelik ayırımcılıkların eklendiğini” vurguladı.
Gazetecilerin bu tespitlerini ve özellikle “apartheid” metaforunu çok sert bulduğu Başbakan Valls, her şeyi açıkça konuşmak gerektiğini, bunların yeni keşfedilen değil, bilinen gerçekler olduğunu söyledi. Devamla, sorunun bu mahallelerin yenilenmesiyle çözülemeyeceğini, bunun esasen yapılmakta olduğunu belirten Valls, bu dışlanmış kesimi kent dışına sürmemek, karma kentler oluşturmak gerektiğinin de altını çizdi.
Zaman içinde biraz geriye gidecek olursak, Manuel Valls’in daha Evry Belediye Başkanı iken “apartheid” metaforunu kullanmış olduğunu görürüz. O dönemde ayrıca milletvekilliği de yapan Valls, banliyö olaylarında sosyalist grubun aldığı karara karşı çıkarak olağanüstü halin uzatılması lehinde oy kullanan üç milletvekilinden biri olmuştu. İki kez Belediye Başkanı olarak hizmet ettiği Evry’nin çehresini değiştiren Valls, göçmenler için kota uygulamasından yana tutumu nedeniyle de partisine ters düşmüştü. Sosyalist Parti’nin yeniden yapılanması ve isim değiştirmesi çağrısında bulunması üzerine 2007’de Sarkozy tarafından oluşturulan karma Fillon hükümetine katılmaya davet edilmiş ama bu öneriyi geri çevirmişti.
Özetlemeye çalıştığım siyasi geçmişinin ortaya koyduğu gibi, beklenmedik çıkışlar yapabilen Manuel Valls’in, Fransız siyaseti bakımından açık bir özeleştiri niteliği taşıyan bu sözleri, Charlie Hebdo ve rehine krizinin yönetimindeki başarısı nedeniyle Cumhurbaşkanı François Hollande ile birlikte 10 gün içinde kamuoyu yoklamalarında 20 dolayında puan kazanmasının ardından sarf etmesi dikkat çekiyor.
Söz konusu kamuoyu yoklamalarından biri İFOB-Fudicial’in Paris Match ve Radio Sudiçin 16/17 Ocak itibariyle gerçekleştirdiği anket. Bu ankette kamuoyu desteği yüzde 17’ye kadar gerilemiş olan François Hollande’ın rehine krizinden bu yana 10 gün gibi kısa bir süre içinde 21 puan kazanarak kamuoyu desteğini yüzde 38’e kadar çıkardığı ve seçildiği 2012 yılının son günlerindeki düzeyine yeniden ulaştığı görülüyor. Başbakan Valls de kamuoyu desteğini 17 puan arttırıyor.
2. Cumhuriyet döneminde kısa sürede böylesine büyük bir kamuoyu desteği artışı görülmüş değil. Bu kamuoyu desteği sıçramasının bir benzerini 19 puanla Hollande’ın adaşı, Fransa’nın yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından biri olan François Mitterrand 1991 yılındaki Körfez krizi sırasında yakalamış. Dolayısıyla gerek Hollande, gerek Valls hükümeti ve Sosyalist Parti için küçümsenmeyecek bir başarı söz konusu. Her ne kadar diğer anketlerde başarısı ölçüsü bu kadar yüksek görünmüyor olsa da.
Hollande ve Valls’in başarılarında iki önemli konunun rol oynadığı görülüyor. Birincisi,Charlie Hebdo saldırısı ve ardından meydana gelen rehine olaylarında krizi iyi yönetmiş olmaları. Odaxa’nın CQFD, I-télé ve Le Parisien/ Aujourd’hui en Franceiçin gerçekleştirdiği ve Hollande için kamuoyu desteği artışını 10 puanla sınırlayan anketine göre, bu puanların yarısı kriz yönetiminden geliyor. Cumhurbaşkanı ve Valls hükümetine 3 puan kazandıran diğer konu, dünya liderlerinin geçen haftaki Cumhuriyet Yürüyüşü’nde bir araya getirilmesi.
Odaxa’ya göre, bu başarı öyküsünden en çok payı alan Başbakan Manuel Valls. Ankete katılanların sadece yüzde 30’u Hollande’ın iyi bir Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyor. Buna karşılık Valls’in iyi bir Başbakan olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 58’e ulaşıyor. Valls, Sosyalist Parti sempatizanları arasında da çok daha büyük (63’e karşı 72) bir desteğe sahip. Ayrıca sağ seçmen arasında sempati notu Cumhurbaşkanı’na verilenden çok daha yüksek.
Başbakan Valls’e puan kazandıran bir başka gelişme de önceki gün Milli Meclis’te yaptığı konuşma. Manuel Valls bu konuşmasında üç önemli ve öncelikli konunun altını çizdi. İlki,antisemitizmle mücadele oldu. Fransa’da Yahudi düşmanlığının giderek arttığını belirten Başbakan, alkışlar eşliğinde, Fransa Yahudileri olmadan Fransa’nın Fransa olamayacağını söyledi.
Valls ikinci olarak İslamofobi ile mücadele konusunu ele aldı. Son günlerde Müslüman vatandaşlara karşı kabul edilemez, hoş görülemez saldırıların arttığına işaret etti. “Bir cami, bir kilise, bir ibadet yeri ya da mezarlığın tahrip edilmesininFransa’nın değerlerine saldırı olduğunun” altını çizdi. Sonra şöyle devam etti: “İslam Fransa’nın ikinci dinidir. Fransa’daki yeri bellidir.”
Başbakan’ın ele aldığı son konu kendisinin de onlardan biri olduğu göçmenler ve yabancı düşmanlığı ile mücadele idi. Nüfus kütüğüne kayıtlı adıyla Manuel Carlos Valls Galfetti, Fransız vatandaşlığını 1982 yılında kazanmış bir göçmendi sonuç itibariyle. Saldırılarda yaşamlarını kaybeden üç polis memurunun Fransa’nın üç ayrı rengiolduğunun altını çizdi. Bilindiği gibi, bunlardan biri siyahi bir Martinique’li, diğeri de Müslüman Arap’tı. Valls’ın deyimiyle Fransa’nın büyüklüğü bu farklılıkları bir araya getirmesinden kaynaklanıyordu.
Farklılıklar içinde birlik, Avrupa’nın babalarının da dile getirdikleri temel ilke değil miydi? Milyonların yaşamlarını kaybettiği o iki dünya savaşını çıkaran farklılıkları bir araya getirerek Eski Kıta’yı barışa kavuşturmanın sihirli formülü değil miydi?
Manuel Valls, sosyal ve etnik apartheid’a savaş açarken, Fransızların içindeki farklılıkların dışlanmaması gerektiğini haykırıyordu. Bir süredir Batı’nın çifte standartlarını diline dolamış medyamızın Fransa’da bir göçmenin başbakan olmasına ve açık yüreklilikle söylediklerine şapka çıkarması gerekmiyor mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025