Akın ÖZÇER
Türkiye’de başından beri Çözüm Süreci’ne karşı çıkan bir kesim var. Bugün bir siyasi parti “çözülme”ve “ihanet” olarak adlandırarak Çözüm Süreci karşıtlığını felsefesinin merkezine yerleştirerek tek başına sahipleniyor, ama Türkiye’de ilk kez Mehmet Ağar’ın “düz ovada siyaset” kavramıyla gündeme getirdiği “silah bırakma karşılığı siyaset hakkı “ temelinde bir çözüme sıcak bakmayan toplumsal kesim hiçbir zaman bu partinin seçmeninden ibaret olmadı. Eğer öyle olsaydı, yüzde 10-20 bandında oy alan bu parti ya hep tek başına iktidarda bulunur ya da Türkiye, bir parçası olduğu demokratik ülkeler ailesine mensup Birleşik Krallık ve İspanya gibi, bu sorunu çoktan çözmüş olurdu.
Kabul etmek gerekir ki PKK’nın terör eylemlerine başladığı 1984’de askeri darbe dönemini henüz arkasında bırakan Türkiye’de çok ciddi demokrasi sorunları vardı. Kürtçenin de yasak olduğu bu dönemde ve izleyen 90’lı yıllarda Birleşik Krallık ve İspanya’da başarıyla hayata geçirilen Wilkinson modeliyle taban tabana zıt bir terörle mücadele politikası uygulanıyordu. “Bölücü terörle mücadele edilirken demokratikleşme olmaz” düsturuyla İspanya’da ETA’yı demokrasi havarisi konumuna getirmiş Franco rejimine özgü bu politika ile terörist ile hangi siyasi görüşten olursa olsun terör karşıtı demokratlar aynı kefeye konularak çözümsüzlüğün temeli atılıyordu aslında.
Terörle mücadelede, herhangi bir savaşta olduğu gibi teröre karşı olan herkesin bir araya getirilerek toplumda “şiddet karşıtı büyük bir cephe” oluşturulması aklın ve mantığın gereği değil midir? Bu cephe, sadece daha çok demokrasi ya da ana dilde eğitim, hatta özerklik talep eden ama teröre karşı çıkan demokratlar karşıya alındığında alabildiğine küçültülmüş olmaz mı?
90’larda dönemin Başbakanı Tansu Çiller, bir ara sarf ettiği ama hayata geçirmek bir tarafa tam tersini yapmak zorunda kaldığı, “Bask modeli” sözüyle terörle mücadele felsefesinde köklü bir değişikliğin gerekli olduğunu ortaya koymuştu. Sayın Çiller’in havada kalmış bu sözünü birkaç gazeteci dışında, hatta onlardan da çok ben ciddiye almış olmalıyım ki hiçbir siyasi partinin bugün Çözüm Süreci karşıtlığına sahip çıkan MHP’den farklı düşünmediği 1999’da konuyla ilgili kitabımı yayınlamıştım.
Aynı yılın başında PKK’nın lideri Öcalan yakalanarak Türkiye’ye getirilmiş, yapılan erken genel seçimlerden tarihinin en yüksek oyunu alan MHP ikinci parti olarak çıkma başarısını göstermişti. İlginçtir ki o yılın sonunda Helsinki Zirvesi ile Türkiye’nin AB üyelik yolunun açılması, Ecevit başkanlığındaki üçlü koalisyon hükümetinde demokratikleşmeyi gündemin ilk sırasına taşımıştı. Öcalan’ın tutuklanması ve yaptığı çağrıya uyarak PKK’nın eylemsizlik kararı almasıyla, demokratik reformlar yapılması ve bu bağlamda Kürt sorununun çözümüne ilişkin ana dilde öğrenim ve yayın yasağının kaldırılması gibi anayasal ve yasal adımların atılması önündeki temel bahane de ortadan kalkmıştı
AK Parti, 13 yıllık iktidar döneminde Kürt sorununun çözümüne ilişkin olanlar dâhil birçok anayasal/yasal reform yaptı. Ama Türkiye’nin demokrasi sorunları, evrensel ilkelere dayanan yeni bir anayasa yapılamadığı sürece var olmayı sürdürecek. Bu nedenle çözümün terör örgütünün eli kana bulaşmamış mensuplarının silah bırakma karşılığı siyaset hakkı temelinde topluma yeniden kazandırılmasını öngören teknik boyutunun Türkiye’de demokratikleşme boyutuyla tamamlanması dün olduğu gibi bugün de gerekliliğini koruyor.
PKK, süreci anlamsızlaştırıyor mu?
HDP’nin 80 milletvekili çıkararak büyük bir seçim başarısı kazandığı bir ortamda PKK’nın “devrimci halk savaşı” ilan ederek terör eylemlerine yeniden başlamasının, Çözüm Süreci’ne karşıtlığı tek başına sahiplenen MHP’nin haklılığını ortaya koyduğunu düşünenler var elbette. Böyle düşünenler konuya ana hatlarıyla PKK’ya güvenilemeyeceği açısından yaklaşıyorlar. Ama bu konuyu sadece bir terör örgütüne güvenilip güvenilemeyeceği noktasına indirgemek pek doğru değil aslında.
Barış süreçleri, terör örgütlerinin başta eylemsizlik olmak üzere uzlaşma sağlanan noktalara uyum göstermesi halinde ilerleyebilen ve sonuçlanabilen süreçler. Dünya örnekleri terör örgütlerinin genel olarak eylemsizliğe uyma konusunda sorun çıkardıklarını, bu süreçleri taktiksel nedenlerle bazen yeniden yapılanmak ya da müzakere masasına daha güçlü oturmak için bozduğunu gösteriyor.
Konuyla ilgili önceki yazılarımda, HDP’nin AK Parti düşmanlığı üzerinden yürüttüğü seçim stratejisinin ve bu stratejiyi ısrarla sürdürmesinin mantıksız olduğunu sürekli vurgulamıştım. “Yanlış stratejinin bedeli” başlıklı yazımda, özellikle PKK’nın siyasi kolu HDP’nin temel amacını “AKP'nin bu ülkenin başına bela ettiği bu zihniyetten kurtulup artık özgürlüğe doğru giden yolu açmak”olarak ilan etmesinin dünyadaki örneklere hiç uymadığının altını çizmiştim.
PKK/HDP çizgisinin politikaları, Wikileaks’in Haziran sonuna doğru sızdırdığı Suudi Arabistan belgelerinde yer alan “Türkiye’ye karşı İran ve Suriye’nin PKK ile ittifak yaptığına” ilişkin değerlendirmeleri doğruluyor. PKK’nın Çözüm Süreci’ni başlatan ve iyi kötü götüren AK Parti’ye düşmanlık politikası ancak Esat rejimiyle ittifakı bağlamında mantık çizgisine oturuyor elbette.
Çözüm Süreci olmasaydı, PKK/HDP öncelikle AK Parti düşmanlığından çok 90’lı yıllarda olduğu gibi, olağanüstü halin kaldırılması gerektiğinden başlayarak Kürt sorununun çözümü için atılması gereken demokratikleşme adımlarını ardı ardına sıralayacaktı.
Çözüm Süreci olmasaydı, PKK mensuplarının siyaset hakkı karşılığında silah bırakmasını öngören bir “eve dönüş” süreci başlatılması gerektiği tartışılacak ve hükümete bu yönde baskılar artacaktı.
Çözüm Süreci olmasaydı, PKK/HDP cenahından, Çözüm Süreci’nin kaldığı yerden devam etmesi halinde silahların hemen susacağına ilişkin açıklamalar gelmeyecekti.
Çözüm Süreci olmasaydı, bugün uluslararası medyada yayınlanan PKK yanlısı haber ve makalelerde 90’larda olduğu gibi, Türkiye’nin demokrasi özürlü bir ülke olduğu vurgulanırdı. Esat’ın ülkeden sürdüğü milyonlarca, katlettiği yüzbinlerce ve Ruhani’nin idam ettiği binlerce insanı görmeyen bu medyanın ne kadar bilgi çarpıtma yapabileceğini BBC ve Le Monde ‘daki örnekler üzerinden değerlendirmek mümkün elbette.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın PKK silah bırakana kadar buzdolabına koyduğu Çözüm Süreci’nin MHP’nin dediği gibi çöpe atılması Türkiye’nin bunca yıllık demokratik kazanımlarının üstüne çizgi çizmek anlamına geliyor. O bakımdan bu süreci inşa eden siyasi iradenin özenle korunması çok büyük önem taşıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018