Akın ÖZÇER
İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella anayasa reformunun muhalefetin arzu ettiği gibi referandumda reddedilmesiyle patlak veren siyasi krizin yönetimini ele almış bulunuyor. Yıl sonuna gelindiğini göz önüne alan Mattarella ilk olarak Bakanlar Kurulu Başkanı Matteo Renzi’nin istifasını 2017 bütçesinin Senato tarafından da onaylanarak kabul edilmesi şartına bağlamış, böylelikle önümüzdeki yeni hükümetin kurulması döneminde devletin işlemesini garantiye almak istemişti. Hükümet, muhalefetin itirazlarına karşın, Senato’dan güvenoyu talebiyle bu koşulu ivedilikle yerine getirince Renzi’nin istifasını dün (7 Aralık) kabul etti.
Konuyla ilgili geçen yazımda da belirttiğim gibi, Cumhurbaşkanı Mattarella, parlamentoyu feshetme yetkisine sahip olmakla birlikte, iç siyaset arenası ve AB’nin geleceği açısından riskleri büyük olan bu seçeneği, muhalefet partilerinin arzusu hilafına en azından derhal deneme niyetinde değil. Erken seçimi bir süre erteleyerek İtalyan demokrasisinin ne kadar sağlam olduğunu ortaya koymak, ülkesinin istikrarsızlaşmasını ve “boşluğa atlamasını” önlemek, piyasaları da yatıştırmak istiyor. Bu amaçla, 2013’deki genel seçimlerde Meclis’te salt çoğunluğu (344/ 630) alan Demokrat Parti (PD) dışındaki muhalif siyasi partilerin alternatif hükümet oluşturmalarının mümkün olmadığını da dikkate alarak, ikinci bir Renzi hükümetine (Renzi bis) bile görev vermeyi düşünüyordu.
Ne var ki Renzi Pazartesi Quirinale Sarayı’nda Mattarella ile yaptığı baş başa görüşmede referandumda anketlerin öngördüğünden bile daha açık farkla yenildiği gerekçesiyle görevi ikinci kez kabul edemeyeceğini açıklamıştı. Mattarella, bunun üzerine, PD Genel Sekreteri olduğunu da dikkate alarak Renzi ile parti içinde bu görevi kimin üstlenebileceği hususunda görüş alışverişinde bulunmuştu. Medyaya sızan haberlere göre, AB yanlısı ünlü ekonomist Pier Carlo Padoan ile Senato Başkanı Pietro Grasso favori isimlerin başında geliyor.
PD, aslında merkez Sol partiler koalisyonu L’Ulivo’nun yerini alan bir siyasi yelpaze. AB yanlısı, sosyal demokrat, demokratik sosyalist ve sosyal Hristiyan liberal gelenekten geldiğini savunuyor. Görüldüğü gibi, birbirine aykırı olmasa da birçok eğilimi, kanadı, dolayısıyla görüş ayrılığını içinde barındırıyor. Renzi, referandum sürecindeki “Hayırcı” tutumlarından ötürü parti içindeki Sol akımın başını çeken iki eski Genel Sekreter Pier Luigi Bersani y Massimo D’Alema’dan yakınıyor. Yakın çalışma arkadaşlarının yaklaşımı, 3 aylık geçici bir hükümet kurulması ve bu süre zarfında partinin içindeki muhaliflerden ayıklanması ve sonra da erken seçime gidilmesi yönünde.
Cumhurbaşkanı Mattarella, Renzi’nin istifasını kabul ettikten sonra siyasi liderlerle derhal görüşmelere başlayarak hafta başına kadar tamamlamayı öngörüyor. Teknokrat hükümet formülüne, geçmişte başarısız olan Mario Monti hükümeti nedeniyle sıcak bakmadığı için işi pek de kolay değil. Ayrıca muhalefet partileri, özellikle Beppe Grillo’nun 5 Yıldız Hareketi (M5S/ Movimento 5 Stelle) ile Matteo Salvini’nin Kuzey Ligi (LN/ Lega Nord) kendisinden derhal parlamentoyu feshetmesini ve erken seçime gitmesini bekliyor. Dolayısıyla muhalefet liderleriyle görüşme turu sadece istişare nitelikli olacak.
Aslında siyasi ve ekonomik sakıncaları bir yana, derhal seçime gitmek için Seçim Yasası da çıkarmak gerekiyor. Zira anayasa reformu nedeniyle geçen yıl değiştirilmiş bulunan mevcut Yasa (İtalicum) sadece milletvekilleri için geçerli. Reformun kabul edileceği düşüncesiyle senatörler için ayrı bir yasa öngörülmüşken referandum ertesinde yasal bir boşluk oluşmuş durumda. Bu boşluğun giderilmesi için eski Seçim Yasası’nın (Porcellum) yeniden kabul edilmesi mümkün belki ama bu yasanın bazı maddeleri anayasaya aykırılıktan iptal edilmiş durumda. Dolayısıyla seçime gitmek için de yeni bir yasaya gereksinim var.
Exitalia artık daha mı uzak?
Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın referandum ertesinde siyasi duruma müdahale etmesi, bankaları acilen 20 milyar avroya ihtiyaç duyan, büyüme olmadığından GSYH’si kriz öncesi döneme oranla düşmüş bir ülkeyi rayına sokmak için yeterli olur mu ayrı bir tartışma konusu. Önümüzdeki dönemde İtalyan bankaları ve özellikle yeniden sermayelendirme gereksinimi duyan Monte dei Paschi di Siena ve UniCredit üzerindeki baskıların artması kaçınılmaz. Bu durumda en kötü olasılık, yabancı sermaye girişini de olumsuz yönde etkileyecek olan siyasi istikrarsızlık. O bakımdan Mattarella’nın erken seçimi erteleme girişimlerinin en azından kısa vadede bu olasılığı savuşturduğunu söylemek mümkün.
Konuyla ilgili geçen yazımda da belirttiğim gibi, anayasa reformunun doğrudan AB ve Avro bölgesiyle ilgisi yoktu. 1948 tarihli Anayasa’nın hükümetin kuruluşu ve icraatını yavaşlatan “mükemmel ikimeclislilik” (bicameralismo perfetto) olarak bilinen sistemi törpülemekti. (www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/anayasa-referandumundan-italex-cikar-mi-741482) Ancak reform, halkın isyan ettiği kemer sıkma politikalarını dayatan AB ve piyasalar tarafından talep ediliyordu. La Tribune’den Romaric Godin’e göre, İtalyan halkı, bu nedenle, yani güçlü ve istikrarlı bir hükümetin oluşmasını engelleyen sistemin değiştirilmesinin AB ve piyasalar tarafından dayatılan “ekonomik reformlar” için zorunlu olduğunu fark ederek, anayasa reformuna “Hayır” oyu verdi. Dört yıl önce Mario Monti döneminde benzeri bir dayatmayla karşılaşmış, ardından ülke tarihinin en derin resesyonunu yaşamıştı. Senato’nun gerekenden fazla yetkiye sahip olması istikrarsız hükümetlere yol açıyordu belki ama bu tür dayatmalara set çekilebilmesi için de varlığını bu şekilde sürdürmesi yararlıydı.
4 Aralık referandumu AB’nin 2015’ten bu yana kaybettiği dördüncü referandum oluyor. Önce Yunanistan, sonra Hollanda ve nihayet Birleşik Krallık’taki Brexit referandumuna eklemlenen bir başka başarısızlık öyküsü. Kabul etmek gerekir ki bu sonuç öncelikle 2010’dan bu yana uygulanan politikanın iflas ettiğini gösteriyor. 4 Aralık referandumu kuşkusuz kısa vadede Avro bölgesinin çatlamasına yol açmayacak. Le Temps’dan Sébastien Ruche’ün “Exitaly çok uzak (olasılık)” (Très lointaine “Exitaly”) başlıklı başyazısında belirttiği gibi, Avrupa Merkez Bankası, bankaların yeniden sermayelendirilmesi için Roma’ya ek süre tanıyacak, İtalya’nın borçlarını satın almaya da devam edecek. (https://www.letemps.ch/opinions/2016/12/05/tres-lointaine-exitaly) Bu durumda, Cumhurbaşkanı Mattarella’nın erken seçimleri ertelemeye yönelik girişimleriyle savuşturduğu Exitalia’nın, Ruche’ün belirttiği gibi, en azından şimdilik gündemden kalktığını söylemek mümkün.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018