Akın ÖZÇER
Arnaldo Otegi, bilindiği gibi, ETA’nın içinden çıkan, siyasi kolu Herri Batasuna ve türevlerinin (Batasuna, Euskal Herritarrok) sözcülüğünü üstlenmiş bir siyasetçi. Halen terör örgütünün son kurdurduğu Sortu’nun Genel Sekreteri olarak görev yapıyor. Yaşam öyküsünü geçen yıl yayımlanan “terörün içinden gelen siyasetçi” başlıklı yazımda aktarmıştım. (http://www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/terorun-icinden-gelen-siyasetci-169536)
Yazımın “ETA’ya silah bıraktırma misyonunu üstlenme” alt başlıklı bölümünde, Otegi’nin 2008’de kısa bir süre için hapishaneden çıktığında açıkladığı gibi, kendi ifadesiyle “Bask sorunun diyalog ve müzakere yoluyla çözümü”, daha doğrusu “ETA’ya silah bıraktırmak” için nasıl çaba harcadığını aktarmıştım. Bu çabaları ETA’nın kesin silah bıraktığını açıkladığı 20 Ekim 2011’den bir süre sonra çıkan “ETA, barışın anahtarları” (ETA, las claves de la paz) başlıklı kitapta uzun, uzun anlatılıyor.
Geçen Mart ayında cezaevinden çıkan ama siyaset yasağı devam ettiği için bu yılki Bask özerk parlamento seçimlerine katılamayan Arnaldo Otegi, Pazar günü (18 Aralık) El País, ertesi gün de Fransız Le Monde gazetesinde yayımlanan açıklamalarında, İspanya ve Fransa’yı ETA’nın silahsızlanma sürecini hâlâ sabote etmekle suçladı. Suçlamanın nedeni İspanyol ve Fransız polisinin geçen 16-17 Aralık’ta Atlantik Pireneleri’ndeki Louhossoakasabasında yaptığı bir ortak operasyonla Fransız Bask sivil toplumuna mensup beş kişinin tutuklanması.
Sürecin son aşaması atlanıyor mu?
Fransız İçişleri’ne göre tutuklamanın gerekçesi, operasyonda önemli miktarda silah, patlayıcı ve mühimmatın ele geçirilmesi. Bu, sanılabileceği gibi, ETA’nın teröre döneceği anlamına gelmiyor, örgüt böyle bir güce sahip değil. Pau Üniversitesi profesörlerinden Jean-Pierre Massias’ın altını çizdiği gibi, Fransa’nın çeşitli bölgelerinde ETA’nın hâlâ gizli zulaları var. Sorun buralardaki silah ve mühimmatın teslim edilmemiş olmasından kaynaklanıyor. İspanyol ve Fransız hükümetleri barış sürecinin son aşaması olan silahların teslimi ve yok edilmesi için ETA’nın silah bırakma kararına zemin teşkil eden San Sebastián Konferansı’nda oluşturulan uluslararası komisyonu tanımıyor. Örgütün önce kendini feshetmesini istiyor.
Buna karşılık ETA, toplumsal tabanını oluşturan ve barışçıl mücadelesinde desteğine ihtiyaç duyduğu yurtsever sola, (izquierda abertzale) yenilgiye uğramadığı ama mücadelesini artık bu yoldan sürdürme kararı aldığı mesajını vermek amacıyla sürecin son aşamasına geçilmesini, mahkûmları için toplu af talebi kadar önemsiyor. Hatta bu konu, silah bırakmasından sadece bir ay kadar sonra yapılan genel seçimlerden ETA ile hiçbir şekilde müzakere etmeyeceğini defalarca açıklamış olan Halkçı Parti’nin (Partido Popular) çıkmasının ardından daha da önem kazanmış durumda.
ETA bu nedenle 2014 yılında tek yanlı olarak kendi silah ve mühimmatını yok etme süreci başlattı. Hatta bu konuda ne kadar iyi niyetli olduğunu kanıtlamak için maskeli iki militanın uluslararası komisyonun iki üyesi Sri Lankalı Ram Manikkalingam ve Güney Afrikalı Ronnie Kasrils ile beraber bir bölüm silah ve mühimmatının yok edildiğini gösteren bir video da yayımladı. Profesör Messias, İspanyol hükümetinin ise bu konudaki çabalarını yok sayarak ETA’nın sonuçta yenildiğini ve bu savaşın mağlubu olduğunu vurgulamaya özen gösterdiği görüşünde.
Arnaldo Otegi’nin sabotaj olarak nitelendirdiği konu da bu aslında. Sortu Genel Sekreteri, Rajoy hükümetinin ETA’nın yenildiğini vurgulamak suretiyle siyasi mücadelesine de darbe indirmekte olduğunu söylüyor. Bu iddiasında doğruluk payı da var. İnsan Hakları Ligi (LDH) Onursal Başkanı Michel Tubiana’ya göre, polisin bastığı yerde ETA sembolik olarak elinde kalan silahları yok etme arzusunu bir kez daha kanıtlama arzusundaydı. Polisin baskınıyla bu girişim önlendiği gibi, sivil topluma mensup 5 kişi de tutuklanmış oldu.
Aslında bu, İspanyol ve Fransız güvenlik güçlerinin ETA’nın kendi silahsızlanma çabalarını baltalamaya yönelik ilk operasyonu da değil. 12 Ekim’de düzenlenen başka bir operasyonda Paris’in 120 kilometre kuzeyindeki Compiègne ormanlarında ETA’ya ait olduğu açıklanan bir zula daha ele geçirilmişti. Le Monde bu operasyonla ilgili haberinde, “silahlı mücadele artık yok ama hâlâ silahlar var” (Plus de lutte armée, mais toujours des armes) alt başlığını kullanmıştı.
ETA yenilmedi mi?
gi’nin Le Monde’da Pazartesi yayımlanan sözünü ettiğim açıklamaları “Arnaldo Otegi: ETA’nın silahsızlanması engelleniyor” (On empêche ETA de se désarmer) başlığını taşıyor. Sortu Genel Sekreteri, Avrupa cihatçı bir güvenlik tehdidi altındayken bu operasyonlarla ETA’nın silahsızlanma çabalarının engellendiğini söylüyor. ETA’nın daha aydınlatılamamış 300 faili meçhulü bulunduğuna ve silahsızlanmayla bu cinayetlerin kanıtlarının yok edilmek istediğine ilişkin iddiaları da reddediyor. Bunun bir bahane olduğunu, asıl amacın Bask sivil toplumunun girişimlerini engelleyerek ETA’nın askeri operasyonlarla yenildiğini ve silah bırakması karşılığında bir şey talep etmeye hakkı bulunmadığını göstermek olduğunu” öne sürüyor.
Arnaldo Otegi, kendisine yöneltilen “bugüne kadarki müzakere girişimleri kanla boğulduktan sonra ETA polis ve yargı baskısına boyun eğmedi mi” sorusuna da olumsuz yanıt veriyor. “Bugün ETA silah bırakmışsa, bu, yurtsever solun strateji değiştirmesinin ve mücadeleyi bundan böyle siyasi ve demokratik yollardan sürdürmeye karar vermesinin sonucudur” diyor. Çok inandırıcı olmasa da…
Gazeteci Sandrine Morel, Otegi’yi sıkıştırmayı sürdürüyor. 2011’de silah bırakma kararı alındığında ETA’nın zayıflamış durumda olduğunu, başka bir seçenek kalmadığı için mi bu kararın alındığını soruyor. Sortu Genel Sekreteri bu soruya, “uzun yıllar siyasi-askeri bir mücadele yürüten bir toplumsal kesimin strateji değiştirmesinin zaman aldığı” şeklinde yanıt veriyor. Otegi, “neden çocukları da katleden bir örgüte yıllardır destek verdiğine, cinayetleri kınamadığına” ilişkin soruyu da benzer bir yaklaşımla cevaplıyor. Bir yerde “mea culpa.” (http://abonnes.lemonde.fr/europe/article/2016/12/19/arnaldo-otegi-on-empeche-l-eta-de-se-desarmer_5051236_3214.html)
Geçen yazımda, İspanya’nın terörle mücadele politikasının “teröre karşı ulusal dayanışma” ayağını ön plana çıkarmıştım. Bu mücadelede birbirine eşit iki tarafın olmadığını, temel ilkenin silahlı örgütleri bir şekilde silah kullanmaktan vazgeçirmek olduğunu vurgulamıştım. Deneyimlerinden yararlandığımız demokratik ülkelerden İspanya’nın beş yılı aşkın bir süredir silah bırakmış olan ETA’ya yönelik güncel tutumu böyle. Görüldüğü gibi Fransa tarafından da sonuna kadar destekleniyor.
Şiddeti araç olarak kullanan örgütlere karşı demokratik ülkelerce izlenen tutum bu. Silahı bıraktığı halde ETA’ya böyle davranan demokratik ülkelerden, PKK’ya karşı aynı esaslara dayanan bir tutum izlenmelerini beklemek en doğal hakkımız. Çatışma çözümlerini devletle silahlı örgütlerin bir masa etrafında eşit koşullarda her konuyu müzakere etmeleri olarak anlayanlardan da dünyadaki demokratik süreçleri daha yakından izlemelerini istemek de öyle. Terörle mücadelenin özünde bir “havuç ve sopa politikası” olduğunu görebilmenin tek yolu süreçleri izlemekten geçiyor çünkü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025