Akın ÖZÇER
Fransa, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı sırasında “cephe gerisindeki isyanları bastırma” gerekçesiyle çıkardığı 27 Mayıs 1915 tarihli Tehcir Kanunu’na dayalı zorunlu sürgün uygulamalarının Ermeni tebaasında neden olduğu büyük can kayıplarını ve insanlık dramını “soykırım” olarak kabul ediyor. Milli Meclis’te 29 Ocak 2001 tarihinde kabul edilen yasa “1915 Ermeni soykırımının” Fransa Cumhuriyeti tarafından tanındığını hükme bağlıyor.
Ermenilerin “büyük felâket” (Meds Yeghern) olarak nitelediği 1915 tehcirinin, 1948’de imzalanan BM Soykırım Suçlarını Önleme ve Cezalandırma Anlaşması’nın 2. maddesi kapsamında yorumlanması mümkün. Ancak Roma Hukuku’nun “yasa ile belirlenmemiş suç olmayacağı ve bir yasanın geriye doğru suç isnat etmek için işletilemeyeceği” ilkesi gözönüne alındığında tehciri hukuken soykırım olarak nitelemek kolay değil. Dolayısıyla 1915 tehcirinin soykırım olup olmadığı tartışma konusu olmaktan çıkmış değil ama Osmanlı tarihinin kara sayfalarından birini oluşturduğuna şüphe yok.
Ermeni diasporasının öncelikli hedefi, dünyada dağıldığı 76 ülkenin parlamentolarından atalarının Osmanlı döneminde yaşadıkları bu “büyük felaketi”, hukuki sonuçları bulunan “soykırım” sözcüğüyle tanımlayan yasalar çıkarmak. İlk soykırım yasasının kabulünün (Uruguay-1965) üzerinden geçen 45 yılı aşkın süre içinde bu konuda önemli bir mesafe kaydedildiğini söylemek mümkün. Bugün soykırımı yasayla kabul eden yirmi dolayında ülke var ve sayıları da her geçen gün artıyor.
Diasporanın bir sonraki hedefi, bu ülkelerde soykırımın inkârının yasayla cezalandırılması oluyor ki Fransa bu konuda da başı çekiyor. 12 Ekim 2006’da Sosyalist Parti’nin (PS) girişimiyle Milli Meclis’ten “Soykırımın inkârının cezalandırılmasına ilişkin yasa” tasarısı geçiriliyor. Senato’nun gündemine bir türlü alınmayan yasa nihayet geçen 4 mayısta çeşitli gerekçelerle ama aslında Sarkozy’nin partisi UMP (Union pour la Majorité Présidentielle) senatörlerinin tavrı nedeniyle düşüyor. Ama yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle konu yeniden siyasi gündemde yerini alıyor. Hem de bu sefer ilk hamle bir dönem daha seçilmek arzusuyla yanıp tutuşan Nicolas Sarkozy’den geliyor. Ekimde ziyaret ettiği Erivan’da gövde gösterisi yaparcasına Türkiye’yi “1915 Ermeni soykırımındaki sorumluluğunu” tanımaya çağırıyor. Almanya ve Fransa gibi büyük devletlerin tarihleriyle yüzleştiğini, büyük devlet olarak Türkiye’ye yakışanın da bu olduğunu söylüyor. Sonra Türkiye’nin “bu barış jestini” yapmaması halinde soykırımın inkârını cezalandıran yeni bir yasanın sinyalini veriyor.
Sarkozy’nin bu sözleri konuyla ilgili bir tavır değişikliğine de işaret ediyor. Bu değişiklikte, Fransa’nın Ermenistan’la “mükemmel ilişkilerini” biraz geç de olsa fark etmesinin yanı sıra, seçimlerdeki büyük rakibi François Hollande’ın konunun sahibi görünmesinin, daha da önemlisi PS Hauts-de-Seine Milletvekili Philippe Kaltenbach’ın 21 kasım tarihli yasa önerisinin de rolü var. Nihayet Marsilya Milletvekili ve Fransa-Ermenistan Parlamento Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Madame Valérie Boyer, Sarkozy’nin bu tavır değişikliğini somutlaştıracak adımı atıyor. Avukat Philippe Krikorian’ın katkısıyla konuya “hukuki açıdan tartışılmayacak” bir çözüm getiren yeni bir yasa önerisi hazırlıyor. Bu öneri Yasalar Komisyonu’nda kabul ediliyor ve belki de yarım milyon nüfuslu Ermeni toplumuna Noel hediyesi olacağı düşüncesiyle Genel Kurul’un 22 aralık tarihli oturumunun gündemine alınıyor.Beklenmedik bir durum olmazsa, iki büyük siyasi grubun desteğine sahip öneri yasalaşacak ve “Fransa’nın yasayla tanıdığı soykırım suçlarının” kamuoyu önünde övülmesi ya da inkârı artık cezaya tâbi olacak.
Türkiye, Fransa’daki bu gelişmelere son on yılda başarısızlığı belirginleşen resmî tezinin klasik yöntemleriyle tepki veriyor: mektuplar, görüşmeler ve güdümlü gösteriler yoluyla dönemin Osmanlı politikasına sahip çıkmak. Başbakan Erdoğan Sarkozy’ye, resmî teze dayanan, bu nedenle MHP lideri Bahçeli’nin desteğine mazhar olan genel şemaya uygun bir mektup gönderiyor. Özetle yasanın Türkiye’yi, Türk ulusunu ve Fransa’da yaşayan Türk vatandaşlarını hedef aldığı, Fransa’nın benimsediği ifade özgürlüğü gibi demokratik bir değere aykırı olduğu, üçüncü taraf iddialarının ikili ilişkilere yansıtılmaması gerektiği, aksi takdirde Türk-Fransız ilişkilerinin bundan onarılamaz şekilde ciddi yaralar alacağı mesajını veriyor. Aynı mesajı vurgulamak üzere, biri parlamento, diğeri işadamlarından oluşan iki heyet de Paris’e gönderiliyor.
Başbakan Erdoğan kamuoyuna yaptığı açıklamalarda ayrıca Fransa’nın 1945’te Cezayir’de gerçekleştirdiği soykırıma, 1994’de Ruanda’da meydana gelen soykırımda oynadığı role işaret ediyor. Diyor ki “Soykırım görmek isteyenler dönsünler kendi kirli kanlı tarihlerine baksınlar”. Doğru ama Fransa’nın kendi tarihiyle yüzleşmesi, Türkiye’nin tehciri “üzüntü verici ama kaçınılmaz” bulan resmî tezine haklılık kazandırır mı? Kaldı ki aralarında Fransa gibi büyük devletlerin de bulunduğu giderek artan ülkeyle ikili ilişkileri askıya alma tehdidinin sürdürülebilir tarafı var mı?
Kabul etmek gerekir ki ikili ilişkilerde üçüncü tarafın iddialarıyla boğuşmak yerine üçüncü tarafla sorunları çözmek çok daha akılcı bir yol. Ama bunun için her şeyden önce birey ve toplum olarak kendi geçmişiyle yüzleşebilme olgunluğuna erişmek gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları






























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025