Ali BAYRAMOĞLU
Teslim etmek gerek: Barış sürecinde en önemli eşiklerden birisi, mecliste (İyi Parti hariç) tüm siyasi partilerin katılımıyla bir komisyon oluşturulmasıdır.
Kürt sorunu varlığının, çözüm ihtiyacının, bunun yeni, güçlü, demokratik bir toplumsal sözleşmeyi gerektirdiğinin devletten siyasete değin tüm aktörler tarafından kabul görmesi ve bu çerçevede oluşan mutabakat iklimi, ülkedeki mevcut tüm çözüm arayışlarının vardığı en ileri nokta olarak kabul edilmelidir.
Mutabakat, katılım, meşruiyet, (komisyonun kanun kararlarında nitelikli çoğunluk ilkesinin kabul edilmesiyle) yasama gücünün çoğulcu bir çerçevede uzun süre sonra ilk kez bu denli öne çıkacak olması, yani toplumsala değen siyasi temsil, hep birlikte, şu ana kadar yaşanan gelişmelerin vardığı en kritik noktayı temsil ediyorlar.
Gelinen noktada dört hususun altını özellikle çizmek gerekir.
İlki, PKK’sız Türkiye ve siyaset ortamının anlamıdır. Bu ortamın tüm aktörlere dolaylı veya doğrudan olarak yeniden kurulma ve kuruluş duygusu vermesidir.
İkincisi silahlı örgütün feshedildiği bir ortamda Öcalan’ın istikamet vermesiyle DEM Parti’nin bir muhatap olarak masada olması ve bu durumun diğer partilerin tarafından kabulüdür.
Üçüncüsü, barış sürecinin startını veren, siyasi ve örgütlü Türk milliyetçiliğini temsil eden MHP’nin oynadığı rol ve milliyetçi dünyada başlattığı dönüşüm dalgasıdır. Bu dalga Türklük ve Türkiyeli tanımında etnik, dinsel, mezhepsel farklılıkları içeren ve denk kılmaya yönelen bir nitelik taşımakta, bu oranda milliyetçi hareketin tarihinde demokrasi fikrine en yakın olduğu noktayı temsil etmektedir.
Sonuncusu, ülkenin modernist kesimini temsil eden, çözüm süreçlerine bugüne kadar (kemalist damar, güvensizlik, örtülü milliyetçilik gibi) çeşitli nedenlerle tereddütle yaklaşan CHP’nin, yaşadığı boğucu baskıya rağmen, barışı önemli görmesi, barış masasında yer almayı kabul etmesidir.
Gelinen nokta, çözüm arayışı yanında siyasi ve toplumsal eğilimlerin kesiştiği bir yenilenme beklentisini, buluşmasını da ifade etmektedir.
Bu nokta evet önemlidir, ancak yarını garanti etmez.
Barış sürecinde yol almak için siyasi alanın genişlemesi ve demokratikleşmesi gerekir.
Bu noktada karşımıza mayınlı bir alan çıkmaya başlıyor.
Mayınlı alan ülkedeki mevcut iki siyasi gelişme, iki eksen arasındaki paradoksa işaret ediyor.
Bir yanda demokratik açılım ve ilerlemenin itici gücü olmaya aday Kürt sorunu ve çözümü var. Diğer yanda siyasi iktidarı baskılarla ve keyfi uygulamalarla, devlete hapsolmuş bir siyaset hegemonyası kurma arayışları var.
Komisyon tartışmalarında ve sonrasında bunların birbirine değmesi ve kıvılcımlar üretmesi kaçınılmaz görünüyor.
Hangi eksen değerini bükecek zaman içinde göreceğiz.
Ancak şurası muhakkak: Bu hamurun nasıl yoğuracağına dair kararı iktidar verecek.
Zira siyasi alan genişlemesi ve demokratikleşme parçalı olmaz, tabiatı itibariyle hukuk düzenlerinde topyekun bir nitelik taşır. Ve bu istikamette somut ve fiili adımlar atılması gerekir. Fiili adımların ilk bölümü ülkedeki siyasi iklimin değiştirilmesiyle ilgilidir. Tutuklu belediye başkanları, kayyumlar, Kürt ve diğer siyasi nitelikli tutuklularla ilgili muhtemel adımlar bunlar arasındadır…
Adımların ikinci bölümü mevzuatın Siyasi Partiler Kanunu’yla, Meclis İç tüzüğüyle, vatandaşlık tanımıyla reforme edilmesidir.
Tüm bunlar iktidarın model değiştirmesini, kendisine yeni bir varoluş ve rasyonellik rotası çizmesini gerekir.
Aksi halde mevcut hava dağılır.
Çözüm çabaları güdükleşir.
Yeni kutuplaşmalar ve faydacı-tehlikeli ittifaklar ürer.
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025