Ali BULAÇ
İran ile İsrail arasında süren savaşta geçmişte yanlış güç tanımından hareketle taraflara ilişkin değerlendirme yapanlar tam manasıyla yanıldı. Ortaya çıkan gerçek şu ki, İsrail propaganda edildiği kadar güçlü değil, İran da zannedildiği kadar zayıf değil. Askeri kapasite, donanım, harici destek ve halkla ilişkiler açısından iki güç arasında mukayese yapılamaz, bu alanlarda İsrail öndedir ama sadece füzelerle savaşı başarıyla sürdüren İran, İsrail mitini yerle bir etti, eğer Hıristiyan-Yahudi Siyonistlerin acil koduyla İsrail “Suriye oksijen çadırı”na alınmasaydı, İsrail yıkılan mitiyle değil, varlığıyla Kenan ilinde toprağa gömülecekti.
Bir daha entübe olmasın diye batı İsrail’in arkasında son bir hamleye hazırlanıyor olabilir. Savaşın sonucunu Alman Başbakanı Merz’in “Batı’nın bölgede kirli işlerini görüyor, bunun için desteklemeliyiz” dediği İsrail ve arkasındaki batılı güçler tayin etmeyecektir. Savaşların sonucunu meşruiyet ve ahlaki üstünlük tayin eder, bütün gücüyle Amerika dahi savaşa girecek olsa da, kara savaşında İran galip gelecektir ki, devrimden hemen sonra Amerika tarafından yoğun hava bombardımanına maruz kalacağı söylendiğinde İmam Humeyni, “Bize yukarıdan bomba yağdıranlar eninde sonunda yere ineceklerdir” demişti. Amerika’nın savaşa girmesi katliamın katsayısını arttırmaktan başka işe yaramayacak ama Vietnam’da, Irak’ta ve Afganistan’da olduğu gibi eninde sonunda askerlerini çekip gidecektir.
Filistinlileri İntifada doktriniyle bir savaş makinası olan İsrail’e karşı zafere götürecek olan yeni taktiği geliştiren Şeyh Ahmet Yasin, doktrinin esasını ahlaki üstünlük ilkesine dayandırmıştı. Buna göre bugünün Golyat’ı İsrail, Davud’u Filistinlilerdi. Gözleri ve alnı dışında yüksek kapasitede zırhla kaplı iki metre boyundaki Golyat’ı daha çocuk yaştaki Davud sapanla tam alnının ortasından vurarak yere devirmişti. Bu yeni mücadele yönteminden fazlasıyla etkilenen Yaser Arafat, taş ve sopayla tanklara karşı çıkan çocuklara “Benim generallerim” diyordu.
Ahlaki üstünlük ilkesi açısından kıyamete kadar bütün mazlumların kurtarıcı sembolü 12 yaşındaki Davud /ki sonraları İsrailoğullarının Kral peygamberi olacak ve İsrailoğulları beklenen Mesih olacaktı-, bütün zalimlerin, işgalci, soykırımcı ve zorbaların sembol ismi –aslı Filistinli olsa da- Golyat olacaktı. Modern zamanların Filistin mücadelesinde Golyat Siyonist İsrail ve arkasındaki batı (ABD-Avrupa), Davud mazlum Filistinliler ve özellikle Gazze’dir.
İşte İran’ı, 1979’dan bu yana bölgede ve küresel düzeyde ahlaki bakımdan üstün konuma geçiren faktörlerin başında vekilleriyle birlikte İsrail’le mücadelesinin temelinde “Filistin meselesi”nin yatıyor olması, yani Golyat yerine Davud’un safında yer alması, varını yoğunu ortaya koymasıdır. Sünni alem Filistin’i İsrail’in işgaline ve tehcirine terk etmiş olsa bile İran bunu kabullenmiyor; askeriyeden ekonomiye ağır bedeller ödeyerek Filistin’i özgürleştirme mücadelesini sürdürüyor. 45 senedir ambargo altında bu ülke İsrail’e kök söktürüyor.
İran açısından Filistin konusu aynı zamanda İslam devriminin sürüp sürmeyeceğinin kriterlerinden biridir. Zira İran diğer sözde “İslam ülkeleri” gibi Filistin’i kendi haline terk edecek veya iki yüzlü bir politika takip edip Hüseyin için ağlayıp Yezid’e iş tutacak olsa, İmam Humeyni’nin “İslam için İran (fedadır), bunun kıstası Filistin davasına sahip çıkmaktır” doktrininden vazgeçtiği anlamına gelecektir. Hameney ve hakim devrimci kadronun böyle bir niyeti yok. Artık İsrail’in İran’a saldırmasının asıl sebeplerinden biri nükleer silah meselesi yanında asıl İran’ı bu doktrinden vazgeçmeye zorlamak olduğu yeterince anlaşılmış olması gerekir. İran, bu doktrinden vazgeçecek olsa İsrail rahatlayacak, Filistin ve Türkiye dahil diğer bölge ülkelerini birer birer yutacaktır, Suriye’nin Siyonist sofrada kolayca mideye indirildiği gibi.
İran’da muhalifler, Azeri ve Kürt milliyetçileri, zevk-u sefa peşinde olan laikler, Şahçılar vd. Hatt-ı İmam’a hasımdırlar, umutlarını İsrail’in ve Amerikan’ın desteğine bağlamışlardır ki, geçen hafta Netanyahu, Tavaifu’l amiliyn’e seslenerek İran’ı yerle bir ettikten sonra onları özgürleştireceklerini açıkladı. Bu rejim karşıtı koalisyonun bileşenlerinin belirgin bir şekilde İsrail’in iç uzantısı olması, haklı sebepleri olsa bile –ki elbette haklı sebepleri vardır- Amerika ve İsrail saldırganlarının yanında yer alması onların muhalefetlerini meşruiyet krizine düşürdüğü gibi, bir düzine yanlışı olan mevcut yönetime hem yeni meşruiyet kazandırdı hem ahlaki üstünlüğü pekiştirdi.
İran yönetimine meşruiyet ve ahlaki üstünlük kazandıran bir diğer faktör, İran’da ırka/etnisiteye dayalı bir milliyetçiliğin mevcut olmamasıdır. İran yakın tarihe kadar Türk hanedanları tarafından yönetilmiştir, kavga ve savaşlar Türk beyleri, boyları arasında cereyan etmiştir; 1923’te Pehlevi hanedanı yönetime geçmiş olsa bile, bugün İran ekonomisinde, bürokrasisi ve askeriyesinde hakim unsur yine Türkleridir; Kürtler de –haklı talepleri olsa bile- diğer ülkelerde olduğu kadar sorun yaşamıyorlar.
Sözde temsilci örgüt olan PJAK, 13 Haziran saldırısının hemen ardından İsrail’in yanında yer aldıklarını açıkladı, Azerbaycan’ın İsrail’in safında hem de hasmane bir tavırla yer alması gibi, Kürt veya Azeri milliyetçiliğin ahlaki seçimde insanları nerelere sürükleyebileceğinin ibret verici örneği oldu, Yeryüzündeki bütün milliyetçilikler aynı dölyatağında vücut bulmuşlardır, hangi renk, ırk veya bölgeden olurlarsa olsunlar “aynı millettendir”ler. .
Ahlaki üstünlüğünü tesis eden üçüncü faktör, Şii (İran-Hizbullah), Zeydi ve Sünni Filistin’in bir cephede toplanıyor olmasıdır; bu aynı zamanda Fars-Azeri-Türk, Kürt ve Araplardan müteşekkil İran’ın Yemenli ve Filistinli Araplarla kavimler ittifakının anlamlı göstergesidir. Bu “bir-iyilik ve takva üzere dayanışmadır; mezhepçilerin ve milliyetçilerin ittifakı cürüm ve düşmanlık üzerinedir” (5/Maide, 2).
Bu çerçevede Sünni dünyanın geneline baktığımızda, bu kanlı savaşta Sünni dünyanın saraylara tabi olmayan uleması, aydınları, kanaat önderleri ve halkının kalbi İran’dan yana çarpmaktadır. Son hafta içinde Mısır camilerinde imam, vaiz, hatip sıkıntısı yaşanmaya başladı; camilerde İran için dua eden ve Sisi yönetimini yerden yere vuranlar anında tutuklanıyor. Daha az düzeyde olsa da diğer Araplar arasında da aynı durum söz konusu. Türkiye’de Cuma hutbelerinde, vaizlerin vaazlarında İsrail’e karşı en sert konuşmalar yapılıyor, hamdolsun bu hutbe ve vaazlardan dolayı kimseye dokunulmadı. Birkaçı hariç Türk televizyonları tercihlerini açıkça İran’dan yana koymaktadırlar. Hükümet dahil, Türkiye kamuoyu İsrail’in nasıl bin canavar olduğunu ayan beyan gördü, belki de tarihinde ilk defa devlet İsrail’i artık tehdit olarak algılamaya başladı ki, İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceği artık yaygın kanaat halini almış bulmaktadır.
Bu hengamede, bu Davut ile Golyat arasında süren savaşta en dramatik ve acınacak durumda olan mezhepçi-tekfirci Selefilerdir. Haftaya Selefi konusunu ele almaya çalışacağım, inşallah.
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
23.06.2025
11.05.2025
21.04.2025
15.03.2025