Ali BULAÇ
Bugün dünyanın her yerinde giderek ağırlaşmakta olan bir mülteci sorunuyla karşı karşıya bulunuyoruz.
Rakamları sabitlemek neredeyse imkansız, zira hareketlilik durmaksızın sürüyor. 2015 yılında Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Avrupa’ya o yıla kadar deniz yoluyla ulaşan göçmen ve sığınmacı sayısının 250 bine yaklaştığını açıklarken, Avrupa’ya kaçak yollardan girmek isterken Akdeniz’de boğularak ölen göçmenlerin sayısının da 3 bin 500 olduğunu belirtmişti.
Mülteci akını kolayca duracak gibi değil, dünya ölçeğinde mülteciler büyük bir sorun olmaya başladı.
BM’ye göre yollara dökülüp de ölümle yüzyüze olan göçmen sayısı 200 milyon civarındadır. Rakamlar her geçen gün değişiyor.
2009’da Uluslararası Hidrojen Enerji Ajansı Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu, “Güney ve kuzey buzulları eriyor. Bir sürü ada devleti ve Maldivler bu yüzyıl sonunda yok olacak. Bangladeş ve Hollanda gibi ülkeler deniz seviyesinin yükselmesinden çok çekecekler. Yaklaşık 150 milyon kişi 6 kıtadan taşınmak zorunda kalacak. Bu yüzyıl sonunda deniz seviyesi bir metre artacak” diyordu.
Göç veya mülteciler sorunu sadece küresel ısınma, iklim değişikliği, emek yoğun sanayii ve buna bağlı ekolojik dengenin bozulmasından kaynaklanmıyor, sorun açlık, aşırı yoksulluk, iç çatışmalar, bölgesel savaşlar, terör, ulus devletlerin sebep olduğu etnik arındırma ve baskı rejimlerinden de kaynaklanıyor.
Tarih boyunca trajik göçler vuku bulmuştur.
19. ve 20. yüzyıllarda göçlerde geometrik artışlar yaşandı. “Rus Çarlığının emriyle 1864 yılında 1,5 Kafkasyalı yurdundan oldu. Tehcire zorlanan Kafkas halklarının birçoğu sürgün yolculuğunda açlık ve kötü şartlara yenik düşerek can verdi, binlercesi Karadeniz’in azgın dalgalarına dayanamayan gemilerin batmasıyla engin sularda boğuldu, yüzlercesi kalıcı hastalığa yakalandı. Karadeniz’deki Taman, Tuapse, Anapa, Soçi, Sohum, Poti ve Batum gibi limanlardan Rus, Osmanlı ve İngiliz gemilerine bindirilen muhacirler, Trabzon, Ordu, Samsun, Sinop, Varna, Köstence ve İstanbul’a getirildi. Arşiv kayıtlarına göre, Kafkaslar’dan sürgün edilen insanların yüzde 30’una yakını, yolculuk tamamlanamadan öldü.”
Balkanlarda milyonlarca Müslüman göç etmek zorunda kaldı, bazıları rakamın beş milyon civarında olduğunu söylüyor..
Bugün İslam dünyasında başgösteren mülteci sorunu benzer karakterde seyrediyor.
İsrail’in topraklarını işgal etmiş olması dolayısıyla altı milyon Filistinli mülteci durumuna düşmüş bulunuyor. 2023’te İsrail’in başlattığı katliamın 2025’te geldiği nokta, 2 milyon 300 bin Gazzeli’nin silah zoruyla veya kıtlığa, açlığa ve susuzluğa mahkum edilerek yerlerinden edilecekleri kerteye geldi; Amerikan Devlet Başkanı Trump da, Gazze şeridini bir turizm ve sayfiye haline getirmek istediklerini söyledi.
2011’de başlayan Suriye iç savaşı dolayısıyla ülke nüfusunun 1/3’ü yerinden yurdundan olup mülteci durumuna düştü. Suriye yanında Afganistan, Irak, Yemen ve Libya’daki iç savaşlar kitlesel mülteciler hareketine sebep oluyor. Açlık ve iç savaşlar dolayısıyla Afrika’daki mülteci olayları hiç eksik olmadı.
Arakan başta olmak üzere Asya’da, Bangladeş ve Pakistan’da da benzer olaylar yaşanıyor. Mesela Pakistan ordusunun Kuzey Veziristan bölgesinde Taliban’a yönelik başlattığı bir askeri operasyon bir anda 572 bin kişinin yerinden olmasına yol açabiliyor. Rusların işgalinden sonra beş milyon Afganlı İran’a iltica etti.
İltica ve mülteciler kanun dışı sektörleri geliştirip mülteci tacirlerini harekete geçiriyor. “2008’de Dünya genelinde her yıl 700 bin ile 2 milyon arasında kişinin insan tacirlerinin eline düşeceği, bu arada Türkiye’nin göç haritasında merkez ülkelerden biri olacağı” öngörülüyordu. Öngörü doğru çıktı.
Küresel ölçekte giderek derinleşen eşitsizlikler yakın gelecekte dünyanın bugünkü yoksullarını ve can havliyle yerlerini terk edecek olanların sayısını katlayarak arttıracağını, yollara düşenlerin de yerkürenin batısına ve kuzeyine doğru akacağını gösteriyor. Belki de pek uzak olmayan bir gelecekte refah içinde yaşayan yüzde 10-15’lik bir azınlık, yoksullar, çaresizlerin ve başka yerlere göç etmek zorunda kalanların denizinde küçücük bir ada olarak kalacaktır.
Sorun küresel olduğundan çözüm de küresel olmak durumundadır:
a) Küresel ölçekte insanoğlunun bugün içine itildiği tüketim kültürü, büyümeye dayalı ekonomi politikaları ile bu çerçevede hükmünü icra eden vahşi piyasa kapitalizmi söz konusu sorunun birinci derecedeki sebebidir. Bunu kültürel-politik faktör olarak görebiliriz.
b) Başta Ortadoğu olmak üzere Afrika ve İslam dünyasındaki politik olaylara doğrudan veya dolaylı yollarla müdahil olan Batı iç çatışma, savaş ve otokrat rejimlerin baskılarının devamında önemli rol oynamaktadır. Herkesin kendi yurdunda özgür, güvenli ve insani asgari sosyo-ekonomik standartlara sahip bir politik düzen kurulmadıkça mülteciler sorunu devam edecektir. Batı, İslam dünyasının kaynaklarını kontrol etmek suretiyle mevcut refahını korurken, istikrarsızlığın, iç savaş ve çatışmaların onu etkilemeyeceğini beklememelidir.
c) Şüphesiz sorunun tamamı Batı’ya ait değildir. İslam ülkeleri yeni bir sosyo-politik düzen ve kaynak paylaşımı tasavvuruna sahip olup bunu hayata geçirmiyorlar.
Bu arada olan çocuklara, kadınlara ve çaresizce yerlerinden olan zayıflara oluyor.
Bunun en can atıcı olayı 2 Eylül 2015’te ailesi ile birlikte Muğla’nın Bodrum ilçesinden Yunanistan’ın İstanköy (Kos) adasına şişme botla geçmeye çalışırken annesi ve kardeşi ile birlikte boğularak ölen üç yaşındaki Suriyeli çocuk Aylan’ın cesedinin sahile vurmasında yaşandı.
Televizyon ekranlarında bu masum yavrucağın yıllardır Akdeniz’de, Ege’de, Meriç nehrinde kıyılara vuran cesetlere baktıkça aklımda şu ayet geçip durdu: “Ve diri diri toprağa gömülen kızcağıza sorulduğu zaman: Hangi suçtan dolayı öldürüldü?” (81/Tekvir, 8-9)
Genel bağlamı içinde ayetler kıyametin tasvirini yapar ama tümüyle dünyada olup bitenlere vurgudur. Nitekim 10. ayet “Sahifeler açıldığı zaman…” diye devam eder. “Sahifeler” dünyada herkesin amel defterleri yani dava dosyaları demektir, kim ve kimler bu felaketlere sebep oluyorsa, Büyük Mahkeme’de hesap verecektir.
Kozmik düzeni mümkün kılan tabii yasalar olduğu gibi tarihte ve toplumsal hayatımızda hükmünü icra eden ilahi yasalar vardır. Her iki yasaya “Sünen-i ilahi” denir. Yasalar halk dilinde anlaşılır deyişler şeklinde ifade edilirler. Mesela hiçbir mazlumun hakkının zalimde kalmadığı hükmü için “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” ya da “Mazlumun ahı indirir Şah’ı” veya “Zulm ile abad olanın akibeti berbad olur” denmesi gibi. Kısaca mazlumun hakkı zalimde kalmaz!
2011’den sonra Suriye’de olup bitenler mülteci sorunu daha çok konuşulur hale geldi. Milyonlarca insan bombalardan, çatışmalardan kaçıp başka yerlere kaçmak zorunda kaldıklarında, ciddi bir insani sorunla karşı karşıya olduğumuz anlaşıldı. 2025’e gelindiğinde ölenlerin ve iltica edenlerin sayısı milyonlarla ifade edilmeye başlandı. Suriye’yi derin bir krize iten tamamen politik hesaplar, küresel ve bölgesel liderlerin ihtirasları oldu.
Bir zamanlar Hıristiyanlar “Latin serpuşu görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz” derken, şimdi müstaz’af Müslümanlar, rejimlerden veya örgütlerden kaçarak Batı’nın merhametine sığınıyorlar.
Mülteciler sorunu bugünkü paradigma içinde kalınarak çözülemez aksine paradigma sorunun bir parçasıdır. Farklı bir paradigmadan sorunu doğru teşhis etmeye ve çözüm aramaya çalışalım. Sorunun bizi ilgilendiren yanı daha trajik zira İslam dünyası hem en çok mülteci veren havza, hem de sürüp giden 10 çatışma alanından biri iltica ve mülteciler konusudur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
23.10.2025
13.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025