Alper GÖRMÜŞ
Biliyorum, şimdi size aktaracağım haberi yukarıdaki başlıkla sunmam, haberciliğin altın kuralına aykırı... Çünkü bu kurala göre, giderek genişlemekte olan bir haberde yeni bir unsur ortaya çıktığında, haber o yeni unsur üzerinden verilir...
Bu durumda, 24 Şubat 2004’te davet edildiği Valilik’te Hrant Dink’i “akıllı olmaya” davet eden bir kadın bir erkek “iki sivil”le ilgili olarak Başbakan’ın nihayet soruşturma izni verdiği haberini, tıpkı haberin sahibi İsmail Saymaz gibi sunmalıydım. Yani, şöyle (Radikal, 4 Mayıs 2011):
“MİT’E SORUŞTURMA / Hrant Dink’e öldürülmeden önce ‘Yazılarına dikkat et’ diye uyarıda bulunan MİT’çilere Başbakan’ın izniyle soruşturma açıldı.”
Haberin devamını da okuyalım, ardından neden başka bir başlığı tercih ettiğimi anlatacağım size...
İsmail Saymaz’ın haberi şöyle devam ediyor:
“AGOS Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasına ilişkin haberi sonrası İstanbul Valiliği’ne çağırıp ‘yazılarına dikkat etmesi’ yönünde uyardığı belirtilen eski Milli İstihbarat Teşkilatı Marmara Bölge Yardımcısı Özel Yılmaz’la yanındaki kadın görevliye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak 2011’deki oluruyla soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
“Dink, öldürülmesinden bir hafta önce, 12 Ocak 2007’de kaleme aldığı ‘Neden hedef seçildim?’ başlıklı yazıda, 4 Şubat 2004’te (doğrusu 24 Şubat –A.G.) valiliğe çağrıldığını, eski Vali Yardımcısı Erol Güngör’ün huzurunda ‘misafir’ diye tanıtılan biri kadın iki kişi tarafından ‘uyarıldığını’ yazmıştı. Dink’in ölümünden sonra İstanbul Valiliği’ndeki o iki kişiden birinin, MİT Marmara Bölge Müdür Yardımcısı Özel Yılmaz olduğu ortaya çıkmıştı. Yılmaz, Ergenekon davasında da tutuksuz sanık oldu.”
Mahkeme için hâlâ “esrarengiz iki sivil”
Artık benim bu yazı için neden, zaten bilinen iki eski gelişmeyi birleştirerek “Aynı MİT’çi: Dalan’a ‘kaç’, Dink’e ‘sus...’” başlığını tercih ettiğim meselesine gelebiliriz...
Biraz sonra ayrıntılarıyla anlatacağım; Hrant Dink’i 24 şubatta davet ettikleri Valilik’te uyaran “iki sivil”in kim olduklarının belirlenmesi yönünde Dink Ailesi’nin avukatları tarafından defalarca tekrarlanan talep, mahkemece yerine getirilmedi. Bu iki kişi dava boyunca hep “esrarengiz iki kişi” olarak kaldı. Gazeteci Nedim Şener’in 2009’da yayımlanan İstihbarat Yalanları başlıklı kitabında bu kişilerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu oldukları, erkek olanın adının “Ö.Y.” olduğu açıklandıktan sonra dahi bu durum değişmedi. Keza, Yeni Şafak gazetesinin, “Ö.Y.”nin MİT Marmara Bölge Müdür Yardımcısı Özel Yılmaz olduğunu açıklamasından ve bu bilgilerin tekzip edilmemesinden sonra da MİT’çilerin isimleri mahkemeye resmen hiçbir zaman bildirilmedi.
Özel Yılmaz, İsmail Saymaz’ın haberinde de belirtildiği gibi, Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarındandı... Saymaz’ın haberinde yer almayan ayrıntıyı ben kaydedeyim: Özel Yılmaz, Ergenekon davasının yedinci iddianamesi olan “Islak İmza”da tutuksuz olarak yargılanıyor. Kendisine isnat edilen suç, Bedrettin Dalan’a tutuklanacağını bildirmesi ve böylece onun yurtdışına kaçışını sağlaması... İddianame diliyle söylersem, “314/son, 220/7 md. yollamasıyla TCK 314/2 ve 3713 sk. 5 maddesi gereğince” cezalandırılması isteniyor.
Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi, Hrant Dink cinayetinin bir Ergenekon cinayeti olduğuna dair şüpheler, bu bağlantı üzerinden son derece ciddi bir içeriğe kavuşuyor. Bu bilgiyle, Hrant Dink’i 2004’te uyaran kişinin kimliğine adeta duvardan kazıyarak ulaşılabildiği bilgisini birleştirdiğimizde, kuşkular daha da büyüyor. Ben, bu kişinin hem Hrant Dink’e “sus” hem de Dalan’a “kaç” diyen kişi olduğunu öne çıkarmayı, her iki bilgi eski olsa da işte bu nedenle gerekli gördüm. Davanın ne kadar çok ve karışık bilgi içerdiğini, hafızalarımızın ne kadar zayıf olduğunu düşünürseniz, belki siz de hak verirsiniz bana.
Fakat elbette; bu kişiyle ilgili olarak nihayet soruşturma izni çıkması olağanüstü önemde bir gelişme... Bunu iyice kavrayabilmemiz için, Hrant Dink’in ölümünden sadece bir hafta önce yazdığı yazıda kendisini ölüme götürecek sürecin Valilik’teki o görüşmeyle başladığını bir daha hatırlamamız ve görüşmeye katılan MİT mensuplarının kimliklerinin gizli tutulması yönündeki ısrarlı çabaya dair bilgilerimizi tazelememiz gerekiyor.
Yazının bundan sonrasında bunu yapmaya çalışacağım...
Devletin içindeki büyük mücadele
Önce bir soru: Herhangi bir savcının el koyduğu herhangi bir cinayette maktul, ölümüne dair bir mektup bırakmışsa, o savcı ilk olarak ne yapmalıdır?
Bütün cinayetler için geçerli olan bu soruyu Dink Ailesi’nin avukatları, kendi somut davaları için formüle ettiler. Şöyleydi onların satırları:
“Bir cinayet olayında şayet maktul, ölümle tehdit edildiğine, hedef gösterildiğine ilişkin bir yazı, bir mektup bırakmış ise, soruşturmayı yürüten savcı, bu mektubu, ya da yazıyı dikkate almak ve bu mektupta adı geçenler hakkında soruşturma yapmak zorundadır.”
Avukatların sözünü ettiği yazıyı Hrant Dink ölümünden sadece bir hafta önce, 12 Ocak 2007’de AGOS gazetesinde yazmıştı. Gerçekten de, avukatların dediği gibi “ölümle tehdit edildiğine, hedef gösterildiğine ilişkin bir yazı”ydı bu. Şöyle diyordu Hrant “Neden hedef seçildim” başlıklı yazısında:
“(...) Vali Yardımcısı’nın bu girişle başladığı sohbete, odadaki misafirlerden erkek olan da katıldı ve ondan sonra da zaten sözü bir daha başkasına bırakmadı. Vali Yardımcısı’nın sözlerini daha da net bir üslupla bu kez o yineledi. Dikkatli olmamı, ülkeyi ve ortamı gerecek girişimlerden kaçınmamı telkin ediyordu. (...) Odadan ayrılacaktım ki götürdüğüm belgeleri görmek ya da almak için ısrar bile etmediklerini fark ettim. Belgeleri isteyip istemediklerini onlara ben anımsattım ve verdim. Zaten de konuşmaların içeriğinden, beni hangi amaçla oraya çağırdıkları belliydi. Haddimi bilmeliydim... Dikkatli olmalıydım... Yoksa iyi olmazdı! Hakikaten de sonrası iyi olmadı.”
Siz savcı olsanız, cinayeti de gerçekten çözmek isteseniz, maktulün geride bıraktığı mektubunda “her şeyin başladığı yer” olarak işaret ettiği o odada kimlerin olduğunu merak etmez misiniz?
Savcı merak etmedi... Sırf buradan bile anlaşılmıştı ki davanın yönü merkeze değil kenarlara doğru olacaktı. Savcı mektubu “görmedi”, çünkü Dink “merkez”i işaret ediyordu.
Bunun üzerine avukatlar maktulün geride bıraktığı bu mektuba mahkemenin ilgisini çekmeye çalıştılar. Talepleri basitti: “Hrant Dink’in tehdit olarak algıladığı ve hedef gösterilme sürecinin başlangıcı olarak işaret ettiği bu görüşmede hazır bulunan devlet görevlilerinin kimliği, görevleri ve bu görüşmede ne sıfatla bulunduklarının sorulması...”
Bu talebe herhangi bir mahkemenin “gereksiz” demesi mümkün değildi, nitekim denmedi ve valiliğe bir yazı yazılmasına karar verildi. Valilik’ten gelen cevap evlere şenlikti; bir sürü boş laf vardı cevapta ama isimler yoktu.
Avukatlar haliyle bunun soruya cevap olmadığını hatırlattılar mahkemeye ve sorunun tekrar edilmesini istediler. Mahkeme “gereksiz” bulmuştu ikinci yazıyı; Valilik göndermişti işte bir yazı, talep de böylece yerine gelmişti!
Dink Ailesi’nin avukatları mahkemede böyle çıldıradursunlar, Ankara Cumhuriyet Savcılığı, MİT’in Hrant Dink cinayetinde ihmali olup olmadığı yönündeki soruşturma çerçevesinde Özel Yılmaz ve yanındaki MİT’çi için Başbakanlık’tan soruşturma izni istedi. Başbakanlık, geçtiğimiz ağustos ayında bu izni vermedi, fakat şimdi, İsmail Yılmaz’ın Radikal’deki haberinden öğreniyoruz ki, aradan altı ay geçtikten sonra Başbakanlık kararını değiştirmiş ve bu izni vermiş.
Bütün bu hikâye, Hrant Dink cinayetinin üzerinde “made in devlet” yazdığını ve ortaya çıkarılması-çıkarılmaması yönünde devlet içinde büyük bir mücadelenin yürümekte olduğunu gösteriyor.
Spekülatif bir soruyla bitireyim: Başbakanlık’ın altı ay içinde karar değiştirmesinde, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun kendi araştırmasını yürütme kararı alması ve harekete geçmesi etkili olmuş olabilir mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025