Alper GÖRMÜŞ
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Balyoz davasının temyizinde “suç için anlaşma suçu” işledikleri sabit olsa da 63 kişiyi beraat ettirmesi, buna karşılık darbe planı yapanların tamamını mahkûm etmesi, bence kararın en önemli bölümünü oluşturuyordu.
Böylece Yargıtay, müstakbel darbekolik askerlere mealen “darbe hayali kurabilirsiniz fakat darbe planı yapamazsınız” demiş oluyor.
Bu, çok önemli bir hüküm… Çünkü Türkiye’de şimdiye kadar darbeye tevessül eden askerler, girişimleri sonuçlanmadan yakayı ele verdikleri takdirde, bu girişimlerinin suç teşkil etmeyeceğine dair bir güvene sahiptiler.
Bu tezi onların zihnine yerleştiren siyasetçiler, hukukçular ve gazeteciler Türkiye’de bir ara bu yönde çok kuvvetli bir rüzgâr estirdiler. O kadar ki, o dönemde ben savunma çizgisinin buraya oturtulacağını düşünmüştüm… Sonra ne olduysa oldu, bu çizgi “her şey yalan, her şey sahte, ortada büyük bir tertip var” biçimine büründü.
Bu değişikliği anlamak mümkün: Çünkü birinci çizgi tercih edilseydi, askerler darbe teşebbüsünde bulunduklarını kabul etmiş olacaklar, avukatları da “darbeye teşebbüs eden” müvekkillerini “eyleme geçmedikleri” gerekçesiyle kurtarmaya çalışacaklardı… Bu da, yargılanan askerler için büyük bir prestij kaybı anlamına gelecekti.
***
Peki, zamanında estirilen rüzgâr etkili olsaydı ve icrai aşamaya geçilmediğini kendisinin de kabul ettiği mahkeme, “suç oluşmamıştır” sonucuna varsaydı ne olurdu?
Ne olacak? Türkiye’nin darbe heveslisi askerleri hiçbir risk yüklenmeden, “korkusuzca” yeni planlar yapmaya devam edeceklerdi.
Sorabilirsiniz: “Darbecilerin ancak ‘balyoz’larını indirdikten sonra yargılanabileceğini (yani asla yargılanamayacaklarını) söyleyen bu tuhaf tezi birileri gerçekten ciddi ciddi savunmuşlar mıydı?”
Hem de nasıl!
Öncülüğünü Mümtaz Soysal, Hüsamettin Cindoruk, Sabih Kanadoğlu gibi “baş” ve bir dizi “başaltı” hukukçunun yaptığı “eyleme geçmemişler, öyleyse suç yok”çular, bazı köşe yazarlarının da desteğiyle bir ara lobi oluşturacak bir güce dahi ulaşmışlardı.
O dönemdeki yazılarımdan aktarıyorum:
Mesela Soysal, “Oturup konuşmuş olabilirler”den girip “bu bir suç değildir”den çıkıyor; Cindoruk da “ortada bir fiil olmadığı için” (“tanklar çıkartılmış mı sokağa?” diye soruyordu lafın burasında) suçun da oluşmadığını savunuyordu.
***
Bu lobinin siyaset ayağının başını ise, ülkenin “sosyal demokrat” partisinin lideri Deniz Baykal çekiyordu.
Baykal, Milliyet’e verdiği demeçte bakın ne demişti (30 Ocak 2010):
“İddialar, o dönemde bir iç değerlendirmenin yapıldığını gösteriyor ama bu teşebbüs haline gelmemiş. (…) Bu da çok doğaldır. Çünkü onlar da siyasi hesabı, Türkiye’nin dünyadaki konumunu, kendi konumunu, ekonomiyi, ülkenin içerisinde bulunduğu şartları elbette kurmay bir subay olarak en doğru biçimde hesaplayacaktır. Bunu göze alamamışlardır, bu açık bir gerçektir. (…) Yaparlar, geçmişte de yapmışlardır. Şimdi önemli olan bunun hayata geçirilmemiş olması…”
Yani tam olarak şöyle: Baykal, “kurmayların” darbe planı yapmasını “siyaset” sayıyor ve hakları olan bu “siyaset”i sona erdir(e)memiş olmalarına şükredip meseleyi burada kapatmamızı ima ediyor.
Böyle “sivil”leri gördükçe kabağın başlarında patladığı darbeci askerlere üzülmüyor değilim.
Bari bundan sonra darbeder sivillere dönüp, “başka kapıya” demesini öğrenmiş olsalar…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025