Alper GÖRMÜŞ
Er Sevag Şahin Balıkçı, terhisine 23 gün kala 24 Nisan 2011’de arkadaşı Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan bir kurşunla hayatını kaybetti. Dün, olayla ilgili davanın üçüncü duruşması vardı.
Aslında duruşma tarihi 29 marttı, fakat mahkeme, daha önce “kazaydı” diye yazılı ifade veren tanıkHalil Ekşi’nin, ifadesini “Kıvanç Ağaoğlu silahını dolduruş pozisyonuna getirdi ve Sevag’a ateş etti” diye değiştirmesinden sonra duruşmayı 30 ocak gününe çekti.
Duruşmada neler olduğunu bugünkü gazetelerde okuyacağız. Fakat ben bugün, gazetelerin, olayın olduğu günlerde haberi nasıl takip ettiklerini anlatacağım size...
Tablo, tahmin edebileceğiniz gibi çok fena: Sevag Şahin Balıkçı’nın ölümüyle ilgili haberler, kuşku duyma ve soru sorma melekeleri zaten hayli güdük kalmış gazeteciliğimizin, kuşkulu durumun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili olması halinde kendisini tam bir “üç maymun”a dönüştürdüğünü bir kez daha gösteriyor.
Yasemin Çongar, kendisine Taraf’ı farklı kılan şeyin ne olduğunu soran bir yabancı meslektaşına çok basit fakat çok anlamlı bir cevap vermişti: “Soru soruyoruz...”
Sevan Şahin Balıkçı’nın vurulmasının ardından kuşku belirtip soru soran gazetecilik yine Taraf’la temsil edilirken, “işin içinde TSK varsa soru sorma, kuşku duyma!” gazeteciliğinin başını da tahmin edebileceğiniz gibi Hürriyet çekiyordu...
Bir tarafta Taraf, bir tarafta Hürriyet
Sevag’ın ölümü cenaze töreninden (27 Nisan 2011) bir gün önce duyulduğu için, olayla ilgili geniş haberler 28 Nisan 2011 tarihli gazetelerde yer aldı.
Taraf, olayla ilgili kuşkulu noktaları Sevag’ın cenaze törenini duyurduğu birinci sayfa haberinin yanından anonsladığı Markar Esayan’ın yazısı üzerinden sıralıyordu.
Markar’a göre, “Ölümün 24 nisanda, yani Ermeni soykırımının 96. yıldönümünde ve ne tesadüftür ki Paskalya Yortusu’nda gerçekleşmesi, kafalarda soru işaretleri oluşturuyordu” ama “Konu aydınlığa kavuşmadan sadece tarih çakışmasından böyle çıkarımlar yapmak doğru değil”di. Bu, “Hem Sevag’a, hem de ailesine, sevenlere, bu ülkeye de haksızlık” olurdu.
Fakat bir yandan da “Sevag konusunda yapılan açıklamalarda ciddi kuşkular uyandıran noktalar var”dı. Markar, bu noktaları şöyle sıralıyordu:
“Sevag’ın sözlüsü olayın kaza olduğuna inanmadığını söylüyor. Verdiği bilgiler hem yenilir yutulur türden değil, hem de Jandarma Genel Komutanlığı’nın yaptığı açıklamayla doğrudan çelişiyor. Sevag’ın sözlüsü şöyle diyor: ‘50 lira çalınmış. Suç da Sevag’ın üzerine kalmış. Bir uzman çavuş karın boşluğuna yumruk atmış, başını da yatağa çarpmış. Karakola bildirdiler. Ancak baskıyla dilekçeyi geri aldırdılar. Ben de ‘Terhise iki ay kalmış, uğraşma’ dedim. O öldürüldü. Askerdeki ülkücülerden baskı görüyordu. Bence 24 Nisan Ermeni Soykırımı’nı Anma Günü’nü konuşuyorlardı; biri de çekti vurdu.’”
Jandarma Genel Komutanlığı ise sözlüsünün verdiği bu somut bilginin “gerçeği yansıtmadığı”nı belirten bir açıklama yaptı. Markar haklı olarak, Jandarma’nın açıklamasını manidar bulmuş, bu somut olayın bile üstünü örtmesine dikkatimizi çekmişti.
Hürriyet: “Sevag kırmızı-beyaz uğurlandı”
Hürriyet ise okurlarını, “oldu bi kaza, bakın devletimiz onu nasıl da bağrına basıyor”duygusuyla dolduruşa getirmekle meşguldü. Gazete ne soru soruyordu ne de kuşku belirtiyordu. Hatta tam tersine, haber, dile getirilen kuşkuları boğmak üzere hazırlanmıştı.
Başlık ve spotlarda: “Sevag, kırmızı-beyaz uğurlandı...”, “Bayrağı öperek aldı...”, “Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu...”
Haberin devamı da Hürriyet’in bu işleri en iyi becerebilen gazete olduğunu bir kez daha gösteriyordu... Oklar her şeyden evvel, ortalığa düşüp “kafa karıştırıcı” sözler söyleyen Sevag’ın sözlüsüne yöneltilmeliydi... Nitekim:
“Açıklamalarıyla önceki gün ailenin tepkisini çeken Sevag Şahin Balıkçı’nın sözlüsü Melani Kumruyan, ailesinin son kez görmesi için Sevag’ın yüzünün açıldığı kilisenin morguna ve taziye odasına alınmadı.”
Ayrıca, “Sözlüsü aileyi üzdü” ara başlığının altında:
“Ermeni cemaatinden aileye yakın isimler, Balıkçı ailesinin, oğullarının Kumruyan ile evliliğini onaylamadığını belirterek, ‘Sevag şehit olduktan sonra Melani’nin yaptığı açıklamalar da aileyi üzdü. Onu görmek bile istemiyorlar’ dediler.”
Ve yine başka bir ara başlıkla “Abladan sağduyu mesajı...”
Eh, daha ne yapsın Hürriyet?
Sevag’ın annesi Ani Balıkçı, olayın seyrinin değişmesinden sonra “Kasıt var diyenlere kızıyordum, bak neler çıktı...” diye konuştu.
Ben de o sözlere nazireyle Hürriyet’e sesleniyorum:
Mesleğinin gereğini yapıp kuşkuların üzerine gitmek yerine, onları dile getireni itibarsızlaştırmak,“sağduyu” denizinde boğmak için elinden geleni yaptın, bak neler çıktı!
-
Sol’un 12 Eylül iddianamesi rahatsızlığı büyüyor
Oğuzhan Müftüoğlu’nun televizyonda dile getirdiği, BirGün gazetesinin de haberleştirdiği 12 Eylül değerlendirmesini öğrendikten sonra, “Sol’un 12 Eylül faşizmini eksik teşhiri” konusunda yazdıklarımdan emin oldum. Bu vesileyle konuya bir kez daha dönüyorum.
Müftüoğlu’nun sözlerine geçmeden önce “eksik teşhir” meselesini kısaca hatırlatayım...
İddiam şu: Sol, 12 Eylül faşizmi karşısında kesin olarak yenildikten sonra onu teşhir etmede yanlış (eksik) bir yol izledi, bu da 12 Eylül’ün haksızlığı ve 12 Eylül’cülerden hesap sorma konularında toplumda bir irade oluşmasını engelledi.
“Teşhir”in eksik yanı şuydu: Sol, bu dönemin kaba şiddetini, insafsızlığını teşhir ederse, halkın bu şiddetin sahiplerinden hesap sorulmasını isteyeceğini düşündü. Ne var ki bu beklenti karşılık bulmadı, çünkü halk 12 Eylül öncesinin kaotik ortamından bezmişti, korkmuştu ve kendisini bu “bela”dan kurtaracak bir şey bekliyordu. İşte bu psikolojiyle, 12 Eylül sonrasının bütün mezalimini bu “bela”dan kurtulmanın faturası saydı. Öylesine korkmuştu ki, adalet duygusu bu korkunun içine sızamadı.
Sonuçta halk, bir an önce işini bitirip gitmesi için dua ettiği 12 Eylül yönetimini esasen destekledi. Şöyleydi psikolojisi: “Evet, bir sürü haksızlık, bir sürü yanlışlık oldu, oluyor ama bunlar da mecburen el koydular yönetime...”
Halktaki bu “rıza” duygusunu kırmanın tek bir yolu vardı: 12 Eylül’cülerin darbe yapabilmek için o kargaşayı bizzat kışkırttığının gösterilmesi...
Ne var ki sol bunu yapmadı. Çünkü böyle yaptığı takdirde 12 Eylül öncesindeki “devrimci mücadele”nin anısının zarar göreceğini düşündü.
Bu meseleyi en son, 12 Eylül iddianamesinin mahkeme tarafından kabul edilmesi vesilesiyle 13 ocakta konu etmiş; iddianamenin, 12 Eylül öncesindeki “devrimci durum”un kendi yollarını açması için darbeciler tarafından yaratılmış bir “sahne” olduğunu öne süren yönüyle, a) 12 Eylül’ün teşhiri konusunda sol’un yapmadığını yapmaya çalıştığını, b) 12 Eylül’den önceki “devrimci durum”un tümüyle bağımsız bir öznenin (devrimciler) iradesiyle şekillendirildiği kabulüne ağır bir darbe indirdiğini savunmuştum.
İddianamenin, bu yönüyle, başta BirGün gazetesi çevresi olmak üzere sol’un bir bölümünü sinirlendirdiği anlaşılıyor. BirGün gazetesinin 28 Ocak 2012 tarihli birinci sayfa haberinden aktarıyorum:
“Devrimciler 12 Eylül’e teslim olmadı... BirGün yazarı Müftüoğlu, 12 Eylül 1980 tarihinden sonra olayların bıçak gibi kesildiği iddialarına sert bir yanıt verdi... Oğuzhan Müftüoğlu, katıldığı bir TV programında Evren ve Şahinkaya’nın yargılanmasının göstermelik olduğunu vurgularken tarihe not düştü: Devrimciler 12 Eylül’e teslim olmamıştır... Oğuzhan Müftüoğlu, ‘12 Eylül’de olaylar bıçak gibi kesildi, çünkü TSK ve derin devlet cinayetleri kendisi işletiyordu’ görüşünün doğru olmadığını, basın yazmadığı için öyle sanıldığını bildirdi.”
12 Eylül öncesi kaosta derin devletin rolünün “cinayetleri kendisi işletiyordu” basitliğinden çok daha fazlasını içerdiğini biliyoruz. Fakat pozisyonunuzu esasen onu reddetmek üzerine kurarsanız, iddiayı böyle yansıtmanız doğaldır. Müftüoğlu, bu yaklaşımıyla 12 Eylül’de derin devletin rolünü açığa çıkarmaya çalışan iddianameden rahatsız olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
12 Eylül’ün sorumlularından ve işkencecilerinden hesap sorma girişimi karşısında buz gibi bir edayla durmanın –siyasi yanlışlığı bir yana– ahlaken de sorunlu olduğunu yazmıştım. Çünkü böyle bir tavır, özünde, kendi dar grupsal ve kişisel menfaatleri uğruna gerçeğe gözlerini kapamaktan başka bir anlama gelmiyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025