Amberin ZAMAN
Dün basında yer alan iddialara göre MİT Kobane’den çekilmek zorunda kalan IŞİD militanlarının Türkiye’ye sızdıkları uyarısında bulunmuş. IŞİD’in “Ankara ve İstanbul’daki büyükelçilik ve konsolosluk hedeflerine silahlı, bombalı eylem hazırlığında” olduklarını değerlendirmiş. Üç bin militanın “kontrolsüz olarak bölgede bulunduğunu” ve bazılarının Türkiye’de hücre evlerine yerleştirildiklerini aktaran haberlerde, aralarında saldırıları planlayan liderler olduğu da kaydedildi. Haberler doğruysa eğer, iktidarın çılgın Suriye politikasının olabilecek en korkunç sonuçlarıyla karşı karşıyayız demektir.
Peki, hükümet ne yapacak? Bu soruyu sormaya cüret edenler hapsi boylayabilirler. Zira iktidar Suriye’de bulaştığı tüm kirli operasyonların üzerini basına sansür ve yasalarla kapamakla meşgul. Hattâ kimi gözlemcilere göre bu düzenin mimarı olduğu iddia edilen Hakan Fidan ileride yargılanmamak için milletvekilliği dokunulmazlığına sığınabilmek için istifa etti.
İktidar Suriye’yle ilgili iddiaları yalanlayadursun. Bunlar artık Türkiye’de mahkeme tutanaklarında yer alıyor. Geçen yıl Niğde’de güvenlik güçlerine saldıran IŞİD üyelerinin yargılandığı davaya bakan savcı, sanıkların telefonlarını dinleterek bu yönde önemli ipuçları elde etti. Cumhuriyet yazarı
Ahmet Şık’ın ulaştığı sözkonusu belgeler iktidarın El Nusra ve benzeri gruplarla kurulan karanlık ilişkiler ağını gözler önüne seriyor.
Bu arada ABD’nin Şam’daki son büyükelçisi Robert Ford da geçtiğimiz günlerde McClatchey yayın grubuna verdiği mülakatta Türkiye’yi töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulundu. Söylediklerinin bir ağırlığı var. Ford, Suriye’deki ayaklanmanın ilk günlerinde sahneye çıkan Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) en hararetli savunucularındandı. ÖSO’nun Esad’ı devirebilmesi için ABD’nin muhalifleri ağır silahlarla donatması gerektiğini düşünüyordu. Tıpkı Ankara gibi.
Ancak Washington muhalefetle ilişkilerini Antep’te mevzilenen CIA üzerinden yürütmekle yetinince Ford isyan hâlinde istifa etti. Eski büyükelçi bugün 180 derece çark etmiş durumda. Muhalifleri “birbirlerini yemek” ve El Nusra ile işbirliği yapmakla suçlayan Ford, muhaliflere artık silah verilmemesi gerektiğine inanıyor. Çünkü muhalifler “hamileri Katar ve Türkiye gibi” El Nusra’nın “Esad karşıtı yerel bir güç olduğunu” savunuyorlar. Oysa El Nusra, El Kaide’nin bir kolu. İdeolojisi açısından IŞİD’den “herhangi bir farkı yok”. Ford ayrıca, ABD ile Türkiye arasında dün imzalanan IŞİD’e karşı “Ilımlı” muhalifleri eğitip silahlandırma anlaşmasının da hiçbir işe yaramayacağını iddia ediyor.
IŞİD’in El Nusra’dan koparak doğduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla yakın geçmişte El Nusra’yı kollayan MİT’in, Nusra’dan IŞİD’e geçen birtakım militanlarla temaslarını sürdürmesi ihtimal dâhilindedir. MİT’in bu grupları sadece Esad’a karşı değil, Suriyeli Kürtlere karşı da desteklediği, en azından 2013 yazı Serekaniye çatışmalarında net şekilde hissediliyordu.
Netice ortada. ABD Türkiye’nin itirazlarına kulak tıkayarak Kürtlerin imdadına yetişti. IŞİD Kobane’de büyük kayıplar vererek çekilmek zorunda kaldı. Eğer Kürtler Akçakale’nin tam karşında bulunan IŞİD kontrolündeki Tel Abyad kentini ele geçirmek için harekete tekrar geçerse esas gürültü o zaman kopar. Çünkü Kürt denetimindeki Ceylanpınar sınırına kadar uzanan kesintisiz hattı Kobane’ye bağlama fırsatı doğar. ABD ve koalisyon güçleri IŞİD’e karşı böylesi bir hamleyi destekleyebilirler.
Ve an itibarıyla Esad güçlerinin Halep’e ikmal yollarını kestiği iddia ediliyor.
Suriye’deki gelişmeleri yakından takip eden MHP’nin Hatay milletvekillerinden Şefik Çirkin
son durumu şu sözlerle özetliyor: “Muhaliflerin tek kaçış yolu Reyhanlı üzerinden. El Nusra’yla vesaireyle yakın teması siz o zaman görün.
Hepsi Türkiye’ye dolacak. Başka gidecekleri yer yok çünkü.”
Baştaki sorumuza dönersek. Hükümet
ne yapacak? Bilinmez ama nelere gücü yettiği ortada. Suriyeli Kürtlerle olan ilişkilerini rasyonel ve insani bir çerçeveye oturtmak. Kobane’nin yeniden inşasında öncülük yapmak. IŞİD’e karşı cephede amasız yer alarak, bir an evvel ülkemizin güvenliğini Esad’ı devirme hayallerinin önünde tutmak.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018