Amberin ZAMAN
Dün Washington’da birkaç haftadır gösterimde olan ve ABD’li eleştirmenler tarafından övgü yağmuruna tutulan Kedi belgeselini izledim. İstanbul’da çekilen film İstanbulluların sokak kedileriyle iç içe geçen yaşamlarını anlatıyor.
Belgesel, devletin on milyonlarca dolarla akıtarak yıllardır başaramadığını 80 dakikada başarıyor.
İzleyiciye Türkiye’yi ve Türk insanını sevdiriyor. Türkiye’ye derhal gitme arzusunu uyandırıyor.
Film neden bu kadar etkili? Gerçek olduğu için. İstanbul’a özgü, sahici bir hikayeyi anlattığı için. Süslemeden püslemeden, tüm yalınlığıyla ama mizah da katarak.
Bir filmin başaramadığını Türk devletinin neden başaramadığına gelince… Ne şekilde ambalajlarsanız ambalajlayın, hangi lobi şirketine milyonlarca dolar akıtırsanız akıtın, anlattıklarınız doğru değilse, hikayeniz özünde kötüyse ve haksızsanız kimseyi kandıramazsınız.
Tutuklu gazeteci sayısıyla dünya birincisisiniz. Halkın oylarıyla seçilen onlarca belediye başkanını, milletvekilini hapislerde çürütüyorsunuz. Vatandaşlarınızı bodrumlarda yanarak can vermesine göz yumuyorsunuz. Ve bunu Birleşmiş Milletler raporlarla belgeliyor.
Ama dünyaya ‘demokrasi’ diye yutturmaya çalışıyorsunuz. Yutmuyorlar işte.
Birkaç yıl öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan Türkiye, sürekli olarak olumsuzluklarla anılıyor.
Dün The New York Times’da yer alan bir haber yine Türkiye’nin başını ağrıtacak cinsten.
Trump’a yakınlığıyla tanınan New York’un eski belediye başkanlarından Rudy Giuliani’nin davaya bakan savcıları bypass ederek Rıza Sarraf’ın durumunu görüşmek üzere Trump yönetiminden bazı kişilerle bir araya gelmek istediği kaydediliyor.
Sarraf’ın savunma ekibine dahil edilen Giuliani’nin geçtiğimiz ay Türkiye’de cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sarraf davasını görüştüğü de ortaya çıktı. Giuliani, Türkiye’ye gitmeden önce Adalet bakanı Jeff Sessions’ı da bilgilendirmiş.
Haberde “Erdoğan’ın davayla ilgili müzakerelerde müdahalesi derinleşiyor” ifadesi yer alıyor.
Aynı zamanda Sarraf’ın 17-25 Aralık yolsuzluk davasında sanık olarak yargılandığı ancak davanın düştüğü de hatırlatılıyor. Açıkça telaffuz edilmese de, Türkiye’nin Trump’a yakın figürler üzerinden davayı etkilemeye çalıştığı ima ediliyor.
Sarraf’la birlikte İran lehine yasadışı faaliyetler yürüttüğü iddialarıyla geçtiğimiz hafta New York’ta tutuklanan Halkbank’ın genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın vereceği ifade de ayrı merak konusu.
Türk medyasının çoğunlukla es geçtiği Michael Flynn skandalı da dinecek gibi değil. Rusya ile ilişkileri ifşa edildikten sonra Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığı koltuğundan istifa etmek zorunda kalan emekli general Flynn, geçtiğimiz ay ABD adalet bakanlığına Türk işadamı Ekim Alptekin’den 530 bin dolar aldığını bildirmişti.
ABD kanunlarına göre yabancı hükümetler adına lobi faaliyeti yürüten ABD vatandaşları, hükümete açıklamada bulunmak zorundalar.
Ödeme, Alptekin’in Hollanda’da kayıtlı Inovo BV hesabı tarafından yapılsa da Flynn, yürüttüğü çalışmaların ‘Türk hükümetinin lehine’ olarak yorumlanabileceğini teslim etti.
Oysa Alptekin, ‘lobicilik faaliyeti’ değil, Türkiye’yi de ilgilendiren milyarlarca dolar değerinde bir projenin ortağı olan İsrailli bir enerji şirketi adına ‘jeopolitik raporlar üretmesi’ için Flynn’e başvurduğunu savunmuştu.
Ne var ki Flynn’in daha ziyade Fethullah Gülen ile uğraştığı meydana çıktı. En çarpıcı ayrıntılardan birini The Wall Street Journal ortaya çıkardı.
Alptekin’in aracılığıyla 19 Eylül’de New York’ta Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla bir araya gelen Flynn’in, Gülen’in ABD’den nasıl kaçırılabileceğine dair fikir yürüttüğü iddia ediliyor. Gazeteye konu hakkında bilgi veren ve görüşmenin sadece bir kısmına katıldığını belirten eski CIA direktörü James Woolsey, herhangi somut bir planın söz konusu olmadığını ancak tartışılan adımların potansiyel olarak illegal olabileceğinin altını çizdi.
Skandalın ucu İsrail’e de değdi. İsrail’in Kanal 10 televizyonunun baş muhabiri Nadav Eyal, Alptekin’in birlikte çalıştığı ancak yaptığı anlaşma gereği adını açıklamayacağını savunduğu şirkete ulaştı. Şirket, Eyal’e Alptekin ile herhangi bir bağlantısı olmadığını iddia etti.
Bize ulaşan Eyal, haberin peşini bırakmayacağını söylüyor.
Bu arada Flynn, İbrahim Kurtuluş adında bir Türk-Amerikan iş adamının düzenlediği bir etkinlikte konuşma yapmak karşılığında 10 bin dolar aldığını da Adalet bakanlığına bildirdiği ortaya çıktı. Ankara’da yerleşik serbest gazeteci Laura Pitel’e demeç veren Kurtuluş ödemenin kendisi tarafından değil etkinliğin ev sahibi, Koreli işadamı tarafından yapıldığını savundu.
The Financial Times’a da katkı da bulunan Pitel doğal olarak soruyor: “Eğer Bay Kurtuluş’un anlattıkları doğruysa nasıl oldu da Flynn yakından irdelenecek bu denli önemli bir bildirime yanlış kişinin ismini yazabildi?”
Türkiye’nin imajı mı demiştiniz?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018