Atilla Aytemur
Öyle olaylar yaşıyoruz ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi AK Parti iktidarı ve küçük ortağı açısından tam bir karakter testine benzemeye başladı.
Tarihin hiçbir döneminde sanatçılar, aydınlar, yazarlar, bilim insanları ve gazetecilerle iktidarların başı hoş olmamıştır.
İktidarlar, kendi selâmetleri için kimi zaman mevki ve makam vererek, menfaat sağlayarak bu insanların olan bitene göz yummalarını sağlamış; kimi zaman da onları ötekileştirerek, mahkemelerde ve cezaevlerinde süründürerek susturma yoluna gitmiştir.
Bizim Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimiz de kâh iktidarın organik parçası haline gelmiş, kâh ömrünü baskı, yoksulluk ve zulüm içinde tüketmiş insanların hikâyeleriyle doludur.
Bunları hatırlatmam sebepsiz değil. İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin hukuk, akıl, iz’an ve ahlâk ölçüleriyle izahı imkânsız iptali, yenilenmesi ve Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının geri alınması birçok sanatçının da tepkisini çekti.
Çok sayıda sanatçı “Her şey çok güzel olacak” sloganı eşliğinde bir yandan İmamoğlu’na desteklerini ifade etti, bir yandan da Yüksek Seçim Kurulu’nun kamuoyu vicdanını yaralayan o kararını eleştirdi.
Vay! Siz misiniz bu desteği veren; siz misiniz iptal kararını eleştiren!
İktidar cenahından sanatçılara verip veriştirenin haddi hesabı yok.
Yukarıdan aşağıya sanatçılar ağır bir yaylım ateşi altına alındı.
Terbiye sınırlarını aşan sözler, hakaretler, aşağılamalar, iş ve aşlarından etme tehditleri, nankörlükle suçlamalar ve ithamlar birbirini izledi.
Cumhurbaşkanlığı Arşiv Daire Başkanı Muhammet Safi, “Her şey çok güzel olacak” etiketini paylaşan sanatçıları fişlediklerini gösteren uzun bir liste yayımladı.
Adalet ve Kalkınma Partisi YSK Temsilcisi Recep Özel, “Sanatınız da adamlığınız da yalan!... Adaletinizin terazisini sileyim paslanmasın!” diyebildi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “Bu arkadaşlarımızın 15 Temmuz’da sesini duymadık; Türkiye’deki sıkıntılı dönemlerde bu arkadaşların sesini duymadık” dedi.
Türkiye gazetesi yazarlarından Cem Küçük köşesinde “Her şey çok güzel olacak” etiketini kullanan sanatçılara “Bedel ödettirilmesi gerektiğini” yazarak onlardan TV dizilerinde rol alanlar olursa izleyicilerin kendisine haber vermesini, onları işlerinden attırmak için elinden geleni yapacağını yazdı.
Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, o sloganla Ekrem İmamoğlu’na destek veren sanatçıların bundan böyle belediyenin etkinliklerinde yer alamayacağını açıkladı.
Eski başbakan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı, İstanbul belediye başkan adayı Binali Yıldırım ise, “Herkes görüşünü ortaya koyabilir; ama açıkça taraf tutmak, bir aday etrafında ideolojik kümeleşmeye gitmek sanatçıların kariyerine büyük bir fayda sağlamaz” diyerek, daha örtük ama gene ciddî bir uyarıda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmamoğlu’nu destekleyen paylaşımından ötürü ünlü komedyen Cem Yılmaz hakkında “Ben, Cem Yılmaz’ı bundan sonra sevemem” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, “Sanatçı sanatıyla konuşur, dalkavukluk yapmaz” dedi.
İmamoğlu’nu destekleyenler arasında bazı ünlü komedyen, sinemacı ve oyuncuların olmasından hareketle Cumhurbaşkanı, “Sinema dünyası ile ilgili olarak bize kadar kimse bir yasal düzenleme yapmadığı halde, bu yasal düzenlemeyi yapıp, ondan sonra bir taraftan bize teşekküre geleceksin, arkadan da bunlarla beraber şakşakçılık yapacaksınız. Bunu ne ile ifade edeceğiz, ne ile izah edeceğiz” diyerek, sanatçıların kadir kıymet bilmediğini ima etti.
Olay henüz durulmadı; Cumhur İttifakı’nın sanatçılara yaylım ateşi devam ediyor.
Halbuki bundan yaklaşık iki yıl önce, “Başkanlık Sistemi” referandumunun yapılacağı 16 Nisan 2017’ye giden günlerde Arda Turan, Rıdvan Dilmen, Burak Yılmaz gibi futbolcular; Murat Boz, İbrahim Tatlıses, Murat Yıldırım, Mustafa Ceceli, Yavuz Bingöl, Niran Ünsal, Sinan Akçıl, Alişan gibi çok sayıda sanat ve kültür insanları, AK Parti tarafından organize edilen “Güçlü bir Türkiye için Evet” kampanyasına katılmışlardı.
Daha dün kendi kampanyası için çok sayıda futbolcu ve sanatçıdan aldığı desteği unutan iktidarın, bugün İmamoğlu’nu destekleyenlere bu kadar ağır eleştiri, suçlama ve tehditte bulunması kabul edilebilir bir şey değildir.
Düşünce özgürlüğüne saldırı desem, yetmez. Çifte standart demek, hafif kalır. Bu, iktidar gücü ve imkânlarıyla farklı sesleri susturma ve bastırma girişiminden de öte bir şey.
Bırakalım Osmanlı tarihini; Cumhuriyet tarihimiz boyunca aydınların, sanatçıların, şairlerin, yazarların ve bilim insanlarımızın iktidarlardan gördüğü zulmün nasıl bir külliyat oluşturduğu ortada değil mi?
Hangisinin adını versem, diğeri eksik kalır.
Bugün aramızda olmayan o insanların hatırası önünde saygıyla eğilirken, bir etiket de ben patlatayım:
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022