A.Turan ALKAN
Sahne sanatlarında ‘Çehov’un tüfeği’ diye bir teknik var; eğer oyunun ilk perdesinde duvarda bir tüfek görünüyorsa o tüfek mutlaka patlamalıdır.
Saraylı danışmanlarda teknik mükemmel fakat muhtevada sıkıntı yaşadıkları açık. Sayın Erdoğan’ın, “Kadın ve Adalet” zirvesinde sarfettiği şu cümlenin bir nevi ‘Çehov’un tüfeği” tekniğiyle metne yerleştirildiği çok bâriz: “Cumhurbaşkanı hıyanet-i vataniye içinde olursa suçludur. Peki yargıç hıyanet-i vataniye içinde olursa nedir?”
Sair söyledikleri ehemmiyetsiz, adeta bütün metin, kalabalıkların kulağını zihnini bu kavrama ‘alıştırmak’ için dolgu malzemesi gibi kullanılmış sanki. Dikkat buyrulursa, Sayın Erdoğan tarafından daha önce sıkça kullanılmış ‘vatana ihanet’ yerine yüklü târihî hâtıra ve imaj taşıyan bu eski terkibe yer veriliyor. Tesadüf olabilir mi?
Sebebini anlatayım. Hıyânet-i vataniyye” tabiri, siyasî tarihimizde yer etmiş, önemli bir kanunun adı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan TBMM’nin çıkardığı iki sıra sayılı kanunu bu ismi taşıyor. Kanun, 1920 baharında Ankara’da yeni bir kamu nizamı tesis etmekte karşılaşılan sıkıntıların eseriydi. Hukuk tekniğinin temelleri bakımından ele gelir yanı olmayan kanunu, aslî kelimeleriyle hatırlamanın yeridir:
“Makam-ı mualla-yı hilâfet ve saltanatı ve memalik-i mahruse-i şahaneyi yed-i ecanipten tahlis ve taarruzatı defi maksadına matuf olarak teşekkül eden Büyük Millet Meclisi’nin meşruiyetine isyanı mutazammın kavlen veya fiilen veya tahriren muhalefet veya ifsadatta bulunan kesan, vatan haini addolunur.”
Yani diyor ki, hilâfet ve saltanatı, padişahımız efendimizin topraklarını yabancılardan kurtarmak için kurulan Meclis’imizin meşrûluğuna sözle, eylemle veya yazıyla yan bakıp da ortalığı karıştırmak için muhalefete kalkışan herkes vatan hainidir! Metinde muhalefetle ihanetin birbirinin türeviymiş gibi kullanılması dikkat çekiyor. Nasıl olmasın ki; suçu kesinleşenlerin cezası asılarak (salben) idamdı!
Saray danışmanları bugünlerde Milli Mücadele tarihiyle ilgili hayli eser okuyor olsalar gerektir; zira, daha hürriyetçi olması beklenen yeni Türkiye kavramı gitgide fena halde tek parti döneminin hikmet-i hükûmet anlayışına dümen kırdı. “Yaptıklarımı vaktiyle Mustafa Kemal Paşa da yapmıştı; ben sadece onun hukuk ve yönetim anlayışını ihyâ ediyorum” şeklinde okunacak garip ve cüretkâr adımlar atılıyor. Ülkenin bir kurtuluş mücadelesi vermekte olduğundan daha önce dem vurulmuştu. 1920 şartlarında cephede Yunan ve İngiliz güçlerinin oluşturduğu tehdidi, şimdi en önde Paralel örgüt palavrası ikame ediyor; ikinci derece roller ise konjonktüre göre ABD, İsrail, faiz lobisi, Sisi, Esed gibi uğursuz figürlere düşüyor.
O günlerde olağanüstü, hattâ hukuk dışı yollara gidilerek devlet otoritesinin güçlendirilmesini, bugünün ulusalcı tarihçileri, “N’aapalım birâder, devrim esnasında ufağa-tefeğe bakılmaz, devrim hukuku geçerli olur” fehvasıyla beyazlatmışlardı; şimdi o vazifeyi, doğrudan saraya bağlı basın blokunun fetva eminleri yerine getiriyor. Zavallı ülkem o gün bugündür şöyle ağız tadıyla evrensel hukuk standartlarına liyakat gösterecek seviyeye gelemedi bir türlü!
Niçin doğrudan vatana ihanet değil de “hiyanet-i vataniye” sorusunu cevabı biraz aydınlandı sayılır. Çehov’un tüfeği bu sahnede seyirciye gösterildi. Bir sonraki sahnede patlaması pekâlâ mümkün ve muhtemeldir!
Kehânet mi; yoo? Ancak bir muhaberat ve polis devletine yakışan kanunlar kesmemiş olmalı ki, yenileri sıraya konuldu. Eliniz değmişken hamiyetinizden şöyle esaslı ve kapsamlı bir Takrir-i Sükûn Kanunu da bekleriz efendim. Nasıl olsa halkımız böyle kıytırık ayrıntıları takmıyor kafasına...[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016