Aydın ENGİN
Suruç cankırımın hemen ardından başlayan ve gitgide tırmanıp yaşı uygun olanlara 70’li yılların “kör şiddet sarmalını” hatırlatan günlere ulaşmış gibiyiz. Yalnız bu defa “Karşıt görüşlü gençler arasında çıkan çatışmada...” klişesini izleyen günlük ölüm istatistikleri arasında değil, kendini “sol” olarak tanımlayan örgütler, örgütümsülerin kendilerince “devrimci” diye nitelenen eylemlerinin saçtığı kan ve ölüm ya da kelepçeleyip yere yatırılmış Kürtlere yiğitlenen ve “Ne yaptı lan size bu devlet” diye sorabilen bir polis memurunun zihninde, zihniyetinde yansıyan devlet terörü arasında sıkışıp kalmışız…
Devlete ve devlet terörüne artık sözüm yok. 7 Haziran seçimlerinin iki gün öncesinde Diyarbakır’daki HDP mitinginde patlayan bombanın sır perdesi hâlâ Diyarbakır savcılığının hantal, umursamaz soruşturma dosyasında uyuklarken (Dikkat!.. Soruşturma sözcüğünün son hecesini siyah dizdim. Vurguyu ona göre okursanız derdimi daha iyi anlatmış olacağım), ardından Suruç can kırımının soruşturmasında kamuoyuna en küçük bilgi sızdırmadan yürüyen (yürüyor mu bilinmeyen) soruşturması artık devletin terörü durdurmaya değil sürdürmeye kararlı olduğunun kanıtı gibi.
Devlet dedim diye gizli, bilinmeyen, derinlerde var olan bir kurumdan filan söz etmiyorum. Devletin dizginlerini askerlerin elinden alıp, eline geçiren ve sımsıkı tutan siyasal güçten, yani AKP’den söz ediyorum.
Anlaşılan o ki olası bir tekrar seçimde Kürt oylarının büyük çoğunluğunun yine HDP’ye akmasının önüne geçmek için AKP kurmaylarının bulabildiği kanlı çare bu. Tırmanan terör; kitleler arasında yılgı ve yılgınlık yayan bir süreç ve sonunda “HDP başımızı belaya sokuyor“ yanılgısı ile HDP’den desteğini çeken bir seçmen kitlesi.
Bu sefil siyasal hesap tutar mı?
Bence tutmaz. Bir yanda yoğun KCK tutuklamaları, bir yandan 90’lı yıllarda sonuçsuz kaldığı yeterince kanıtlanmış dağı taşı bombalama, ormanları yakıp seyretmek üstüne kurulu bir hesap olsa olsa “emanet oylar” diye anılan ve HDP’ye destek için değil AKP tek başına hükümet kuramasın diye oy veren seçmen kesimlerini etkileyebilir. Bu oyların ise nitel anlamı değerli ve yüksek olsa da sonucu belirleyen nicel gücü hemen hemen yok.
Hesap tutmaz, ama AKP iktidarı bu yanlış ve kanlı hesabı yürütmeye kararlı gibi. Terörü durdurmanın en kestirme yolunu bilerek isteyerek devre dışı bırakıyor.
Anlaşılmıştır:
Öcalan’ın Kürt seçmen kitlesine, KCK’ye, Kandil’e doğrudan seslenebilmesinin önünü açtığı an terörün bıçak gibi kesileceğini AKP ele başıları biliyor. 67 Ekim Kobane protestosu sırasında bunu somut olarak yaşadı ve öğrendi. Ama Öcalan’a uygulanan tecridin sona ermesi
o kanlı hesabın da sona ermesi demek. O yüzden yanaşmıyor ve yanaşacak gibi görünmüyor.
İşte bu yüzden bu devlete ve sürüp giden devlet terörüne sözüm yok.
Oysa kendini sol olarak tanımlayan ve son günlerde “Aman ben geri kalmayayım” telaşı içinde karakol, konsolosluk kapısında nöbet tutan ya da devriye gezen polis memuru, asker öldürüp devrimci eylem yaptıklarını sananlara sözüm var.
Doğuda “Merkezden emir almadan kendi inisiyatifleri ile silaha sarıldıkları” söylenen genç ve kör terör grupları ile batıda feda eylemlerine yeniden ağırlık veren örgütlere, örgütümsülere sormak gerek:
Soru bir: Bu eylemler kime yarıyor?
Cevap: AKP’nin kanlı seçim ve siyasal hesabının değirmenine su taşıyor.
Soru iki: Bu eylemler kime zarar veriyor?
Cevap: HDP’nin (Demirtaşgiller diye de okuyabilirsiniz) ülke çapında ilmek ilmek ördüğü “Barışın da, demokrasinin de güvencesi ve sahibi HDP”dir algısını tuzla buz ediyorlar; hatta ettiler bile…
Soru üç: Bu eylemler kimi, kimleri yakıyor?
Cevap: Gönüllü olmadıkları, kendi seçimleri olmadığı halde görev gereği eline silah tutuşturulup ateş çemberinin içine salınan genç asker ve polis memurlarının ocağını yakıyor…
HHH
Kendini sol olarak tanımlayan örgütlere sözüm var demiştim. Unuttum mu?
Hayır, sona sakladım.
Kadın ve erkek kardeşler, ellerinizi bir an için tetikten çekin, sakin bir köşe bulup oturun ve sizin de usta bellediğinizi sandığım Vladimir İliç Lenin’in “Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı” kitabını baştan sona, sabırla, cümlelerin tadını çıkarıp, anlamını eksiksiz kavramacasına okuyun. Okuduysanız bir daha okuyun…
Bana cevap için internete girip klavyeye yumulacaksanız, durun, kitabı bir kere daha okuyun…
Haydi…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021