Aydın ENGİN
Başlangıçta AKP hükümetlerinin en silik bakanlarından biriydi. O yüzden üstüne pek tepki de çekmiyordu. Dahası ötekilerle karşılaştırıldığında temiz bir Türkçeyle ve bağırıp çağırmadan konuşmasıyla kimilerince sempatik bile bulunuyordu.
İlk gafı 30 Mart 2014’teki yerel seçimlerin ertesinde patlattı. Elektrikler kesilip mum ışığında oy sayımı görüntüleri gazetelere yansıdığında konuştu:
- Espri yapmıyorum, trafoya kedi girdi. Bunu seçime bağlamak yanlış…
Espri yapmıyordu ama kedilerin hayvansal içgüdüleri sayesinde yüksek gerilim bulunan alanlardan uzak durduklarını da bilmiyordu. Yine de ilk gafı az hasarla atlattı.
İkinci gaf 13 Mayıs 2014’teki 301 işçiyi Azraile teslim eden cankırımı sırasında yaşandı. Birinci dereceden sorumlu siyasetçi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’dı. İki gündür gömlek değiştirmediğini filan vurgulayarak ve bakanlığının bu büyük cankırımında sorumlu göstermemek için laf ebeleyerek epey ayıp etmeyi başardı.
Soma’nın ardından 28 Ekim 2014’te Ermenek’te patlayan ve 18 maden işçisinin yerin metrelerce altında boğularak can verdiği iş cinayetinde de siyasal sorumluların başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı vardı ve bakan yine Taner Yıldız’dı. Kaza bölgesinde kaldı ve günler sonra işçi cesetlerinin toprağın derinliklerinden çıkarılmasını kameraların karşısında bir “başarı öyküsü” olarak anlattı.
Geldik birkaç gün öncesine…
Bu defaki için gaf sözcüğü epey yetersiz. Ülkenin yeniden savaş haline geçtiği şu günlerde Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin sohbet toplantısında durup dururken tuhaf cümleler kurdu.
Mesela, “Benim amacım, Allah nasip ederse şehit olmaktır. Bunu açıkça söylüyorum. Dinim, milletim, vatanım için” dedi.
Bu tuhaf cümle hem gazetecilerce öne çıkarıldı, hem Twitter çocuklarının diline dolandı. “Olacaksan ol bakanım, seni kim tutuyor… Bedelli şehit olunmuyor haberin ola… Şehitler ölmez deniyor ya inanma. Bak demedi deme, şehitler ölüyor haaa” gibi hınzır tweet’ler havada uçuştu.
Ama asıl korkunç cümle arada kaynadı gitti. Söyleyenin siyasal olarak intihar etmiş sayılacağı bir cümle bu. Bakan Yıldız o konuşmasında aynen şöyle dedi:
“… HDP’ye sırf paralel yapı nedeniyle oy veren emniyet ve yargı mensuplarının eline kan bulaşmıştır. Bir polis lojmanından polisleri şehit eden PKK’ye yüzde 62 oy çıkıyorsa bu demokrasi değil arkadaşlar. Bir emniyet mensubunun HDP’ye oy vermesi demokrasi değildir…”
Vay be!..
***
Ey okur!
Bakan Yıldız şehit olamadı ama siyaseten intihar etti.
Bu yazıda bu cümleler üstüne ek bir yorum yazmamı beklemeyin. Bu sefil mantığın anlamı herhangi bir açıklamaya gerek bırakmayacak kadar belli.
Kısa ve öz: Bize oy verirseniz bu demokratiktir. HDP’ye oy verirseniz bu demokratik değildir.
En iyisi size “Bir siyasetçi nasıl intihar eder” diye sorarlarsa, sorana “İşte böyle eder” deyin...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021