Aydın ENGİN

Aydın ENGİN
Aydın ENGİN
T24 Tüm Yazıları
O hakaret edebilir, siz O’na edemezsiniz
29.02.2016
1710

 Saray’daki zat Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğundan bu yana “Cumhurbaşkanına hakaret” savcıları en çok meşgul eden suç oldu. Hatta kimi savcılar için bu adeta bir “meslek hobisi”ne dönüştü. 

Yalnız savcılar mı? Pek çok sulh ceza hâkimliğinde görevli yargıç da aynı hobiye kapılmış gibiler. Twitter’da, Facebook’ta, cep telefonunda silinmesi unutulmuş kısa mesajlarda, WhatsApp üstünden yürüyen geyik muhabbetlerinde bir cümle, hatta bazan bir kelime 13 yaşından 83 yaşına kadar bütün yurttaşların “Vay senCumhurbaşkanı’na hakaret ettin” suçlamasıyla önce polis merkezine alınıp ardından kodese tıkılması için yeterli sebep gibi. 
Danışmanlardan, avukatlardan, savcılardan bir koca ordu “Cumhurbaşkanı’nahakaret” avcılığından başka iş yapmaya vakit bulamaz durumda. Keza pek çok sulh ceza ya da asliye ceza mahkemesi “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davalarına bakmaktan elindeki öteki dosyalara vakit ayıramaz halde... 
Cumhurbaşkanı’na hakaretten onlarca tutuklu var; aynı suçu işlediği iddiasıyla çalışkan savcıların hakkında soruşturma açtığı yüzlerce kişi var; binlerce de suç duyurusu... 
Kendi adıma, çocukluktan çıktıktan sonra yedi cumhurbaşkanı tanıdım. Hiçbiri hakkında bu kadar çok hakaret suçlaması yapılmadı; dava açılmadı. 
Peki, bu Cumhurbaşkanı’nda nasıl bir özellik var ki kendisi hakkında bu kadar hakaret davası açılıyor? 
Bu sorunun cevabını öncelikle o Zat’ın vermesi gerekir gibi geliyor bana? Kendi kendine “Yav acaba bende nasıl bir özellik ya da kusur ya da eksiklik ya da fazlalık var ki bu kadar kişi bana hakaret ediyor ya da ben söylediklerini hakaret sayıyorum” diye sorması gerekmez mi?

***

Yani Cumhurbaşkanı’na hakaret sayılacak ya da onun hakaret sayacağı sözler söyleyemezsiniz. Ayrıca bir ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına hakaret de edilmemelidir. 
Ancak bu durumun bir de tersi var. 
Bir ülkenin seçilmiş de olsa cumhurbaşkanı da kimseye hakaret etme hakkını ve yetkisini kendinde görmemelidir. 
Oysa... 
Oysa o istediklerine, istediği kadar hakaret ediyor ve oturduğu makamın koruyucu zırhı yüzünden ona karşı ceza davası açılamıyor. 
İstediği kişi ya da grup ya da kurumlar hakkında ağzına geleni söylemekte kendini bütünüyle özgür hissediyor. Sövüyor, sayıyor, hakaretin daniskasını savuruyor ve yasa gereği ceza-i ehliyeti yok... 
Buyrun size sadece akademisyenler bildirisi üstüne savurduğu hakaretlerden bir demet: 
“Ey aydın müsveddeleri! ... Siz karanlıksınız karanlık! Aydın falan değilsiniz! Sizler karanlıksınız ve cahilsiniz! ... Kendilerine ‘akademisyen’ diyen güruh...” 
Şimdi siz tutup “Cumhurbaşkanı müsveddesi... Sen karanlıksın karanlık... Cahilsin cahil...” filan diyebilir misiniz? 
Ayrıca edepli biriyseniz dememeniz gerekir... Ama edep medep umurunuzda değilse bile yine dememelisiniz, yoksa bazı savcılar pusuya yatmış sizin gibileri bekliyorlar...

***

Ya peki Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki kararı için“Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum” deyişine ne demeli? 
Şimdi ben tutup, “Uysan ne yazar, uymasan ne yazar? Anayasadaki hukuk devletiilkesini silemediğin sürece söylediklerin rüzgâra üfürülmüş yaveler, buza yazılmış yazılardan öte değer taşımaz” desem savcılar “şey” yaparlar mı acep? 
En iyisi demeyeyim. Neme gerek...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (3)
  • Eyüphan Kaya

    Eyüphan Kaya

    26.06.2013 11:02

    Merhaba Serdar Bey, Yazıyı daha dikkatli okusaydınız, Suryani, Yezidi, Aleviyle bir sorunum yok, hatta inançlarııyla yaşamaları için temenni de bulnmuşum. Ancak Kürt politikacılarının inanc sıralamasında İslami kanadı en son sıralamada, iş icabı dile getirmeleri doğru değildir. Bir başkasına göre doğru olabilir ama insanın fıtratında var, doğru olduğuna inandığını başkasıyla paylaşmaktan keyif alır,ben de bana göre doğru olanını arz ettim saygılarımla. Bu kadar içten arz edilmiş bir yazıya beddu ile yorum yapmak ne derce doğru sizce...benim yazımda beddua andıracak bir cümle var mı? İşte fark burada ey İnsan...

  • Serdar Baran

    Serdar Baran

    25.06.2013 23:53

    Eyüphan Bey, iyi niyetinizden ve inanç konusundaki samimiyetinizden şüphem yok. Kürt birliği konusundaki görüşlerinde güzel ve olumlu. Mezopotamya Üniversitesi konusundaki dileklerinize de aynan katılıyorum. Ancak Allah aşkına şu alevi, Süryani, Yezidi fobiniz neyin nesi. Ben medresede babasından (alim Seyda) eğitim almış biriyim. Siz ve sizn gibi bu konuda radikal düşünen ve zenginliğimiz sayılan, hoşgörümüzün temsilcileri kalmadı beyefendi. Kalmadılari tükendiler. Kaln 3-5 kişiyi sindiremiyorsanız eh Allah siszi bildiği gibi yapsın.

  • Eyüphan Kaya

    Eyüphan Kaya

    26.06.2013 11:02

    Merhaba Serdar Bey, Yazıyı daha dikkatli okusaydınız, Suryani, Yezidi, Aleviyle bir sorunum yok, hatta inançlarııyla yaşamaları için temenni de bulnmuşum. Ancak Kürt politikacılarının inanc sıralamasında İslami kanadı en son sıralamada, iş icabı dile getirmeleri doğru değildir. Bir başkasına göre doğru olabilir ama insanın fıtratında var, doğru olduğuna inandığını başkasıyla paylaşmaktan keyif alır,ben de bana göre doğru olanını arz ettim saygılarımla. Bu kadar içten arz edilmiş bir yazıya beddu ile yorum yapmak ne derce doğru sizce...benim yazımda beddua andıracak bir cümle var mı? İşte fark burada ey İnsan...

Yazarlar