Aydın ENGİN
CHP’nin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu bugün bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı düzenledi.
İmamoğlu önce epey uzun ve ayrıntılı bir girişle kendini tanıttı. Tanıttı, çünkü sohbetin başında birkaç gazeteci Ekrem İmamoğlu adını ilk kez adaylığı söz konusu edildiğinde duyduklarını belirtmişlerdi.
Alışılmadık bir CHP’li ile karşılaştık. Siyasete çok yoğun ilgi duyan bir ailede siyaset aklının ucundan bile geçmeyen, futbolcu olmayı düşleyen, futbolcu olma düşleri bittikten sonra da iş adamlığını yeğlemiş bir genç. Doğma büyüme Trabzonlu. Baba ANAP Trabzon İl Başkanlığı yapmış. Ekrem İmamoğlu’nun deyimiyle “gecesi gündüz parti çalışması içinde” olan babasının dört yıllık il başkanlığı döneminde yüzünü bile görmemiş.
Üniversite yaşamına, futbolcu olup haytalık yapmaması için verilen aile kararına uyup Kıbrıs’ta başlamış. Kıbrıs yılları onun siyasal görüş ve tercihlerini belirlemesinde bir dönemeç oluşturmuş. Sosyal demokrasi ile orada tanışmış ve derinden etkilenmiş.
Ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne geçmiş ve mezun olmuş. Sonra baba mesleğine geçmiş; müteahhit olmuş. Büyüyen, çok aşırı bir hızla büyüyen İstanbul’un neredeyse “sıfırdan” kurulan Beylikdüzü ilçesi onun müteahhitlik mesleğinin ağırlık noktasını oluşturmuş.
2006’da siyasete atılmaya karar vermiş ve Beylikdüzü ilçesinde CHP üyesi olmuş. Kısa süre sonra da parti merkezinin ısrarı ile CHP ilçe başkanlığına üstlenmiş. Belediye başkanlığını daha o zamandan kafasına koymuş. İlk seçimde aday gösterilmemiş. Bir sonraki seçimde ise ilçede AKP egemenliğini bileğinin gücüyle kırarak belediye başkanı seçilmiş. Başkalarının tanıklığına gerek kalmadan kendisi beş yıl boyunca Beylikdüzü’nde “başarılı bir belediye başkanı” olduğunu iddia ile belirtiyor.
Şimdi de CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı.
İmamoğlu’nun kendini gazetecilere uzun ve ayrıntısıyla anlattığı yaşam öyküsünün özeti bu kadar.
Bu özeti tek cümleye indirgersek karşımıza “Alışılmadık bir CHPli” çıktı.
* * *
Sonra gazetecilerden gelen bir soru yağmuru başladı. Yağmuru duraksamadan verdiği cevaplarla karşıladı. Hepsinde karşımıza “Alışılmadık bir CHP’li” çıktı.
Örnek: Kadın ve siyaset dendiğinde çekinmeden “Partilerde kadın kolları AKP’ye yakışır; CHP’ye yakışmaz. Çünkü kadın kolları, kadınları bir kotanın içine hapseder. Siyasette onların önünü açmaz, tersine onları yalıtır” diyor. Sanırım bu pek çok CHP’linin, hele CHP tepelerinin itiraz edeceği bir yaklaşım. Ama o bu konuda kararlı ve geri adım atmıyor. Kadınların parti içinde siyaset yapmalarının örgütlenmesi, partinin her kademesinde yer alabilmesi, kadın kolları kotasının (“kutusu”nun diye de anlaşılabilir) içine hapsedilmemesi gerektiğini vurguyla savunuyor.
Dedik a, Ekrem İmamoğlu alışılmadık bir CHP’li.
Bir örnek daha: AKP Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan randevu istemesi soruldu. Soru Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meşruiyetini sorguladığı bu günlerde bu randevu talebinin partisi ile çelişip çelişmediği yönünde genişletildi.
Cevap gayet açıktı:
- Hayır çelişmiyor. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan değil, İstanbul’da belediye başkanlığı yapmış Tayyip Erdoğan’dan randevu istedim. Tıpkı Nurettin Sözen’le, Müfit Gürtuna ile, Bedrettin Dalan, Kadir Topbaş ile buluştuğum gibi. Onların deneylerinden yararlanmak, yanlışlarını gözlemek, varsa olumlu adımlarını saptamak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday biri için önemsiz olabilir mi?
Eğer gerçekleşirse, Erdoğan’la o buluşmasından sonra söyleyeceklerinin insanların kafasındaki olumsuz yargıları gidereceğini güvenle ekliyor.
Ekrem İmamoğlu derdini, yaklaşımını, düşüncelerini iyi anlatabileceğine, dinleyenleri ikna edebileceğine çok güveniyor.
O zaman kaçınılmaz soru geliyor. Çok büyük ölçüde AKP’ye teslim ya da tutsak olmuş medyada yer almasının neredeyse imkansız olduğu, çok az sayıda yazılı ve görsel medyanın ona söz hakkı vereceği hatırlatılıyor.
Bunun farkında. Çareyi geniş katılımlı salon toplantılarında, sosyal medyada arıyor. Bu iletişim kanalı İstanbulluların çok da iyi tanımadığı, hatta kimilerinin adını bile yeni duyduğu bir Belediye Başkan adayı için yeterli mi?
O yeteceği umudunda. Göreceğiz.
İstanbul’un 960 mahallesinde seçmen kitlelerine ulaşılacak bir seçim kampanyası öngörüyor. Bunu tek başına yapmasının olanaksız olacağının farkında. CHP örgütü içinde tam destek bulduğunu ve partili aktivistlerin katkısı ile bunun başarılacağını söylüyor.
CHP İstanbul örgütü bunu başarabilecek mi? Buna gönüllü olacak mı?
O bundan kuşku duymuyor.
Göreceğiz.
* * *
Bunlar Ekrem İmamoğlu’nun sohbet toplantısından izlenimler. Pek çok gazeteci için ilk izlenimler. Önümüzdeki üç ay (aslında 86 gün) içinde bu izlenimler yinelenecek, genişletilecek, derinleştirilecek.,
Şimdilik alışılmadık bir CHP’li ile karşı karşıya olduğumuz belirtmekle yetinelim.
Bir de Ekrem İmamoğlu İstanbul’a belediye başkanı seçilemezse tek seçenek kaldığını ve o seçeneğin adının Binali Yıldırım olduğunu hatırlatalım.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021