Aydın ENGİN
Aşırı yüklü gündem yüzünden gözlerden kaçtı; en azından benim gözümden kaçtı. Bir kaç gün önce, 7 Nisan’da, AKP’nin Konya İl Kongresi toplandı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Konya milletvekili. Seçildiği ilin parti kongresine katıldı. Ama seçildiği ilin çok ama çok ötesine taşan bir konuşma yaptı. Gözlerden kaçtı dediğim işte o konuşma.
Konuşmanın önemli –“Çok önemli” mi deseydim acep?- bölümlerini Anadolu Ajansı bülteninden aktarıyorum:
"AK Parti siyasi şartlarda çıkmış konjonktürel bir hareket değil, aziz milletimizin tarihi yürüyüşünde küresel bir gücün doğuşunu, yeni bir nizam-ı alem davasının misyonunu işaret eder..... Selçuklu ile birlikte bu topraklarda tohumu atılan, Balkanlar'a ve bütün dünyaya sirayet eden oyeni dünya düzeni anlayışının bugünkü organize olmuş şeklidir...... Biz, Türkiye Cumhuriyeti'ninküresel bir güç olması yönünde kararlı bir şekilde Başbakanımızın liderliğinde harekete geçmiş kadrolar, bu büyük tarihi misyonun gereğini yapacaklardır...”
Nasıl buldunuz yiğidin düşünce ufkunu?
* * *
AKP’nin tepe kadroları ilginç bir bileşim gösteriyor. Örneğin Ali Babacan ve Mehmet Şimşek söz konusu olunca iyi eğitim görmüş, serbest piyasa ekonomisi alanında daha da iyi eğitilmiş iki teknokrattan söz etmeliyiz. Alışılagelmiş siyasetçilerden değiller. Ama alanlarında önemli birer uzman olmanın ötesinde siyasal, düşünsel ve ideolojik derinliklerinden söz edemeyiz.
Buna karşılık AKP tepelerindeki siyaset esnafından farklı iki bakan daha var: Biri Türkiye’nin dış siyasetini perde arkasından yönetmekten vazgeçip o koltuğu oturan Ahmet Davutoğlu, öteki de Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.
Geri kalanı bildiğimiz siyaset esnafı.
İntihal (=Bilimsel tırtıkçılık) sabıkalısı olmasına rağmen partideki ağırlığını yitirmeyen Ömer Dinçer ve onun milli eğitim politikasındaki uzun erimli vizyonu ve ideolojik hedefleri bir başka Tırmık’ın konusu olsun.
Biz gelelim Davutoğlu’na...
* * *
Bu ufak tefek, çelebi görünüşlü, hatta sahiden çelebi, belki ağzının yapısından dolayı sürekli gülümsüyormuş gibi görünen, sakin, hatta fazla sakin ama her zaman düzgün cümlelerle konuşan Davutoğlu profesör ünvanlı bir akademisyen. Uzmanlık alanı siyasal bilimler.
AKP hükümetinin dış politikasına resmen yön vermeye başladığı bakanlığının ilk günlerinde “Komşularla sıfır sorun” diye özetlediği stratejik bir hedef açıkladı. Bakanlığının ilk aylarında Ermenistan’la bir anlaşma imzalanmasına ve Suriye ile vizenin kalkmasına kadar giden adımlar onun “”Komşularla sıfır sorun” politikasının ciddi ve somut adımlarla desteklenen bir strateji olduğu izlenimini besledi.
Ama sonu fiyasko oldu. Türkiye Ermenistan’la ilişkilerde Azerbaycan prangasını adeta gönüllü olarak yeniden ayağına geçirdi, Suriye ile ise... Malum!..
Yazının başında kilit bölümünü alıntıladığım Konya konuşması Davutoğlu’nun Türkiye’nin dış politikasına çizdiği asıl hedefi iyi özetliyor.
Davutoğlu, Türkiye’yi, tohumunun Selçuklular'da atıldığı kanısında olduğu “yeni nizam-ı alem” (Yeni dünya düzeni) davasına taşımak hedefini benimsiyor. Türkiye’nin bir gün – ve anlaşılan kısa sürede- küresel bir güce dönüşeceğinden emin. Bu gücün Ortadoğu ve Balkanlar'da sözünü dinleten (Dinlemeyenleri ne yapan?) bir devlet olarak somutlanacağına inanıyor ve ideolojik bir tercih olarak savunuyor.
Petrolün altından daha değerli hale geldiği şu dünyada, petrol kaynaklarının en büyük bölümünü toprakları altında barındıran Ortadoğu’da küresel bir güç !.. Ortadoğu'nun kaderi ve geleceği üstüne ABD, Rusya, Çin ve AB ile eşit haklı ve eşit güçlü bir devlet olarak masaya oturup kararlarda yetki ve etki sahibi olacak küresel bir güç!
Vay be!
Vizyon (=Ufuk) diye ben buna derim.
Kıdemli ve düzenli Tırmık okurları geçen haftalarda bir kaç kez yazdığımı ve hepsinde de “Türkiye’nin Suriye konusunda bu kadar şahin kesilmesinin sebebi nedir” sorusuna cevap bulamadığımı itiraf ettiğimi hatırlarlar.
Davutoğlu’nun gözümden kaçan Konya konuşmasını okuduktan sonra sanki cevabı bulmuşum gibi geldi bana.
Size de öyle geldi mi?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021