Aydın ENGİN
Geç otur bakayım karşıma… Senin dünkü Tırmık'ı okudum. Sosyal demokrasiyi silip atmışsın.
- Silip atma değil ama…
Dur, kesme sözümü. Yanlış yapmışsın mı dedim sana? Doğru, sosyal demokrasi artık emekçiler için bir umut, bir çekim merkezi değil. Bütün sosyal demokrat partilerin anası Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) Almanya'da oylarının yüzde 40'lardan yüzde 14'lere kadar düştüğünü biliyor muydun?..
- Evet… Ne bu şimdi? Karşına oturtup beni sınava mı çekiyorsun?
Hayır, hayır… Sosyal demokrasiyle hesaplaşmak kolay, demek istiyorum. Üstelik Tırmık'larda sosyal demokrasiyle, hele hele CHP ile arana mesafe koyuyorsun ve bunu hiç ihmal etmiyorsun…
- Evet, n'olmuş? Sosyal demokrat değilim de ondan. Hiç olmadım da…
Biliyorum, biliyorum. Peki kendi mahallenin sorunlarıyla, durumu ile bu kadar insafsız hesaplaşıyor musun? Huzur bozan soruları sosyal demokrasiye yöneltmek kolay. Ama senin mahallenin de huzur bozan sorulara ihtiyacı yok mu?
- Benim mahallem derken?
Ah, kendin seç. Sosyalist, sosyalist sol, Marksist, komünist… O mahallede sorun yok mu sence? Sorundan öte tıkanıklık, çözüm üretemezlik…
- Ama bunlar bir gazete yazısında ele alınabilecek konular, cevaplanabilecek sorular değil.
Topu taca atıyorsun. Peki, kabul, öyleyse bir örnek, rastgele seçtiğim bir örnek üstünden gidelim. Bir Marksist ya da komünist ya da sosyalist solcu için sömürünün kaynağı, toplumdaki adaletsizliklerin sebebi üretim araçlarının özel mülkiyeti değil mi? Marks üretim araçlarının kollektif mülkiyetine ulaşılamadan sömürünün son bulmayacağını açık seçik söylemiyor mu?
- Evet. Nesi yanlış bunun?
Ben yanlış demedim. Huzur bozan sorular diyorduk ya, al sana sizin mahallenin huzurunu bozacak bir soru: Marksist sol, komünistler üretim araçlarının özel mülkiyetine nasıl son verecekler ve yerine ne koyacaklar? Sovyetler Kolhoz ve Sovhoz modellerini çıkardılar. Sonuç tam bir fiyasko oldu. Kollektif mülkiyet değil, parti bürokratlarının karar verdiği tuhaf ve sakat bir mülkiyet biçimi çıktı ortaya. Demokratik Almanya'da "Halka Ait İşletme" (VEB) terimi tercih edildi. Ama sonuç değişmedi; kapitalistlerin mülkiyeti yerine emekçilerin, işçilerin değil komünist partinin mülkiyeti oldu. Yugoslavya farklı bir yol izlemeyi denedi. Her fabrika, her işletme orada çalışanların mülkiyeti sayıldı; adına da özyönetim dendi. Sonra ne oldu? Fabrikanın gelirini orada çalışan işçiler paylaştı, makinalar eskidi, çürüdü, sonunda o fabrika üretim yapamaz hale geldi. Arnavutluk modelini anlatayım mı? Hani mülkiyetin işçiler ve emekçiler adına partiye ait olduğu ve sistem çatırdamaya başlar başlamaz yığınlar halinde kapitalist ülkelere göç dalgasına tanık olunan Arnavutluk'u anlatmaya gerek var mı? Hele Çin modeline ne dersin? Komünist partisi yönetiminde kapitalist sistemin en acımasızına geçişi…
- Tamam anlaşıldı… Başarısız kalan modelleri sıralayıp duruyorsun…
Sıralayıp durmuyorum, bu başarısız modellerden de ders alarak "Sizin mahallenin kapitalist mülkiyeti aşan mülkiyet modeli ne" sorusunu önüne koyuyorum. Üstelik bu sadece bir örnekti. Hani sen bir gazete yazısında bu konular konuşulmaz demiştin ya, o yüzden örnekle yetiniyorum… Yoksa sırada günümüzde işçi sınıfının tanımı üstüne yakıcı sorular var… Robotların üretime girdiği bir çağdayız artık. Peki Marksist değer teorisi buna ne cevap veriyor? Yani artı değer sömürüsü nasıl hesaplanacak sence? Başka bir örnek ister misin? Makinalarda kullanılan yazılımları üretenler işçi sınıfına dahil mi? Onlar da değer yaratıyorlar mı? Onlara mavi yakalı mı diyeceğiz, beyaz yakalı mı? Devam edeyim mi?
- Etme.
* * *
Beni karşısına oturtmuş, makinalı tüfek gibi huzur bozan soruları art arda sıralayan şu Aydın Engin denen ukaladan hoşlandığımı söyleyemem.
Siz de hoşlanmayın.
Haksız mıyım?
Kanal İstanbul dayatması, Libya'ya asker yollayıp ülkeyi yeni bir savaşa sürükleme kararı, yargının bağımsızlığını tümüyle yitirilmişliği, hapishanelerdeki aydınlar, siyasetçiler, yazarlar, öğrenciler, gazeteciler gibi sorunlar tepemize çökmüşken geçmiş karşıma laf ebeliği yapıyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021