Aydın ENGİN
Biri CHP’li, ikisi HDP’li üç milletvekilinin "hukuktan iyice bağımsızlaşmış" AKP yargısı tarafından kesilmiş ve Yargıtay’ın en tepesinden onaylanarak kesinleşmiş hapis cezaları var. Üç milletvekilinin de dokunulmazlıkları vakti zamanında Meclis kararı ile kaldırılmıştı. Ancak milletvekillikleri devam ediyordu ve cezalarının kesinleştiğine ve infazına ilişkin ilgili başsavcılıklarca yazılmış fezlekeler iki yıldır AKP Reisi’nin çekmecesinde bekliyordu.
Beklemeyip Meclis’e gönderilse ve Meclis’in bir oturumunda Başkanlık Divanı tarafından yüksek sesle Meclis Genel Kurulu’nda okutulsaydı, milletvekillikleri düşecek ve hapishanenin yolunu tutacaklardı.
İki yıl sonra AKP Reisi Tayyip Erdoğan’ın kafasına Bahçeli mi düştü, yoksa ikisi kafa kafaya verip kararlaştırdılar mı -şimdilik- bilmiyoruz. Bildiğimiz, fezlekeler dün okundu ve üç milletvekiline mapusane yolu göründü.
AKP – MHP suç ortaklığının bu adımı önemli ve belki de çok vahim sonuçları olacak bir adım. O yüzden üç milletvekilinin birden Meclis aritmetiğinden düşürülmesi ve sırada bekleyen yüzlerce (evet yüzlerce) dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin dosyanın varlığı göz önüne alınırsa "vahim adım" nitelememiz hiç de bir evham ya da siyasal falcılık filan değil.
Göreceğiz.
Ama üç milletvekili ile başlayan bu "budama" operasyonunu yarın ele alalım.
* * *
Bugün ise meslektaşım, arkadaşım Enis Berberoğlu’yla ilgili bir Tırmık gerekiyor.
Enis Berberoğlu’na hukuk eğitimi(?) almış olması gereken bir savcı önce ömür boyu hapis cezası istemişti. Sonunda Yargıtay aşamasında ceza 5 yıl 10 aya indi ve kesinleşti. Enis Berberoğlu cezanın bir bölümünü Kartal hapishanesinde yatarak geçirdi. Sonra milletvekili olduğu için tahliye edildi ama 18 ay borcu kalmıştı. Enis Berberoğlu gidecek ve kalan borcunu eda etmek üzere mapus damında volta atmaya başlayacak.
Buraya kadarı bilinen, bugün Meclis'te fezleke okununca beklenen ve infaz yasalarına göre olması gereken.
Ama bir de olmaması gereken var.
Olmaması gereken Enis Berberoğlu’na 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmesi.
* * *
Hatırlayamayanlar için hatırlatayım.
Savcı iddia etti: Enis Berberoğlu devletin gizli kalması gereken bilgilerini elde etti ve Cumhuriyet gazetesine sızdırdı. Cumhuriyet gazetesi de bu bilgileri yayımladı. Enis Berberoğlu casusluk yaptı. Bu yüzden ömür boyu hapisle cezalandırılmalıdır.
Savcının iddiaları içinde sadece biri doğru: Suriye’deki cihatçı çetelere silah götüren MİT TIR’larını Cumhuriyet gazetesi haberleştirdi, TIR’ların içindeki silahları ve mühimmatı gösteren videoyu yayınladı.
Gerisi tümüyle palavra.
Nereden mi biliyorum?
O sırada Cumhuriyet gazetesinde çalışıyordum ve o haberin nasıl ve nereden geldiğini bilecek konumdaydım.
Haberin kaynağını açıklamak zorunda değiliz. Bu yasal güvenceye alınmış bir meslek ilkesidir. Ama sanırım haberin nereden gelmediğini açıklamakta sakınca yoktur.
Buyrun açıklıyorum: O bilgileri Cumhuriyet gazetesine Enis Berberoğlu getirmedi.
Ama AKP iktidarı TIR’lara o silahları yükleyip Suriye’de Esad rejimine karşı savaşan cihatçı çetelere yolladığının ortaya çıkmasından fena halde panikledi.
Önce yalanlara başvuruldu:
O silahlar MİT’in bir istasyonundan bir başka istasyonuna gönderiliyordu. Aptalca bir yalandı. Çünkü yasalar MİT’in bir silah deposu olmasına izin vermiyordu.
Panik sürdü ve bir başka yalana başvuruldu:
O silahlar cihatçılara değil kendilerini korumaları için Suriye’deki Türkmenlere gidiyordu. Bu da aptalca bir yalandı. Hem Türkmen ileri gelenleri yalanladı, hem de MHP’den AKP’ye transfer olan ve okkalı bir konum verilerek ödüllendirilen Tuğrul Türkeş televizyonda "Vallahi de billahi de o silahlar Türkmenlere gitmiyordu" deyiverdi.
Bu durumda bir casus bulunması gerekiyordu. Cep telefonu Cumhuriyet gazetesi yakınında sinyal veren Enis Berberoğlu seçildi. Gerçi bu durumda yani telefonu Cumhuriyet gazetesi yakınlarında ve içinde sinyal veren bir çok CHP milletvekili vardı. Ama Enis Berberoğlu en uygunuydu. Hem CHP’de Genel Başkan Yardımcısı’ydı hem ünlü bir gazeteciydi.
Kanıtsız, tanıksız, belgesiz bir yargılamadan sonra Enis Berberoğlu önce ömür boyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm edildi. Sonra insaflı ve adalete (?!) bağlı mahkeme cezayı 25 yıla indirdi. Yargıtay aşamasında da ceza 5 yıl 10 aya indi ve kesinleşti.
Enis Berberoğlu da hiç duraksamadan, ağlamadan, bir zamanlar Karklareli’nin Pınarhisar ilçesindeki hapishanede kısa bir süre yatan birileri gibi "Ah, ah ne çektim ben" diye mızıldanmadan, hapishane argosuyla söylersek miyavlamadan mapus damına girdi, dimdik durarak voltasını attı.
* * *
Yani dün Meclis'te olup bitenleri "Aaa Enis Berberoğlu yeniden hapse mi girecek" gibi bir soruyla karşılamak berbat bir yaklaşım.
Asıl "belgesi, kanıtı, tanığı olmadan Enis Berberoğlu’na niçin ve kimin talimatı ile ceza verildi" diye sormak gerek.
Bizler o gün de böyle sorduk, bu gün de böyle soruyoruz…
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021