Aydın ENGİN
Bu başlığı ilk kez okumuyorsunuz. Son kez de olmayacak. Biliyorum,
Değeri gereğince ve yeterince bilinmemiş bir şairden ödünç alıyorum. Ümit Yaşar Oğuzcan'dan. Taa ergenlik sivilceli yıllarımda beni iyi şiirle tanıştıran şair...
Kim bilir kaç yeni yetme delikanlı senden tırtıkladığı dizelerle sevgilisine mektup yazmıştır. Biri de bendim. Bu yazıya (da) başlık olan dize ile hem de...
Lise yıllarında gözümün ondan başkasını görmediği ve karanlık bir sinema salonunda olanca acemiliğimizle öpüştüğümüz sevgilime yılın son gününde, lise bahçesindeki dut ağacının altında ne güzel fısıldamıştım:
- Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an seni düşüneceğim. Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an beni düşün…
Bu dize sonraları, Yeni Ortam, Politika, Ayrıntılı Haber, Cumhuriyet (hem de üç dört kez) , T24 gazetelerinde, yılbaşı arifelerinde yine yazıldı.
Şimdi de bu gün. Bir daha…
Bana, sadece bana özel bir Tırmık okuyacaksınız.
* * *
Baba,
Ödemişli Terzi Sadık. Bir sömestr tatilinde, Ödemiş'te yılbaşı masasına kurulduğumuzda dipleri yakut renkli, küçücük, Ege usulü rakı kadehlerinden birini kendi önüne, ötekini de benim önüme koyup, yorgun yüzüne pek yakışan tilki gülüşünle ne demiştin, hatırla:
- Bu gece rakıyı baba oğul içelim. Al bakalım, bir de cigara yak. Bak birinci değil. Samsun 216. Zivaneli cigara... Bu gece için aldım…
Senin yanında ilk kez rakı ve cigara içişim. Nasıl unuturum baba.
Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an seni düşüneceğim. Ödemiş asri mezarlığında yatan seni…
* * *
Anne,
İzmir kızı. Ödemiş gelini Adalet hanım. Mavi gözlerin ışıl ışıl, kıpış kıpış, küçücük oğlunu dizini dibine oturtup yine masal anlat bana. Hepsini senin bulup çıkardığın, başka hiç br annenin, çocuğuna anlatmadığı, sadece senin bulup çıkardığın masallar.
Haydi yine yıldız bulmaca oynayalım birlikte:
- Bak şuradaki yıldız kümesine bak. Ters dönmüş bir cezve gibi hani. Bulamadın mı? Bak elimdeki şu cezve gibi bir yıldız kümesi hani. Bozdağın üstünde, biraz da Gölcük yaylasına doğru hani. Hah işte o. Şimdi cezvenin dibi olan iki yıldızdan, o iki yıldızın aralığı kadar yukarı doğru çık. Bir daha çık. Beş defa çık. İşte bak orada, biraz sönük gibi ama tastamam orada. Onun adı Kutup Yıldızı. Buldun mu ? Afferin benim cin bakışlı oğluma… Şimdi o yıldıza bakıp fırtınalı denizde yolunu bulan gemici Sinbad'ı anlatacağım sana.
Yoksa annesinin yanında hoplaya zıplaya oynayan "mimi minicik, küçü küçücük" yavru geyiğin masalını mı anlatacaksın?
Yoksa bir bayram sabahı hiç bitmeyen bir ekmek yapıp herkesi doyuran mavi gözlü peri kızının masalını mı?
Yoksa…
Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an seni düşüneceğim anne. Ödemiş asri mezarlığında, kocasının, Terzi Sadık'ın beş on adım ötesinde yatan seni…
* * *
Kızkardeşim,
uzun yıllar çok uzaklarda yaşayıp sonunda Ege toprağında güneşi, denizi ve imbatı dolu dolu yaşamayı seçen kızkardeşim. Annemizin "Arap Madilko"su. Sana uzun yazmayacağım. Sebebini bilirsin. Ama yine de…
Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an seni düşüneceğim.
* * *
Oğlum, Ekim,
Çok uzaktasın. Türkiye'de doğup, Almanya'da büyüyüp, yine İstanbul, sonra yine Almanya duraklarından geçip en sonunda Kanada'da, Toronto diye görmediğim az sayıda dünya kentlerden birine demir atan oğlum. Gelinim Desiree, yakışıklı büyük torunum, dünyanın en güzel cadısı ortanca torunum ve beş ayı yeni tamam etmiş, cin bakışlı Lars Efe torunumu ne kadar özlediğimi bir bilsen..
Beni çok "sevdikleri" için olsa gerek, "hasretime" dayanamayacakları için olsa gerek, yurtdışına çıkmamı yasakladılar. Sana gel diyemem, işin çok ve işin yoğun. Ben de gelemem. Olsun.
Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an seni düşüneceğim oğlum. Seni, gelinimi ve fotoğrafları ile avunduğum üç torunumu…
* * *
Oya Baydar,
Bu gece seni düşünmeyeceğim. Tam karşımda duruyor olacaksın. Seninle yarım yüzyıldır bir hayatı paylaşmanın içimi ısıtan mutluluğunu, sevincini bir kere daha yaşayacağım.
Bu gece, yorgun saat 12'yi vurduğu an gözlerinin içine bakıp şarap bardağımı sana kaldıracağım…
* * *
Ey okur,
bu gece senin payına kuru bir "Nice yıllara, nice mutlu, özgür yıllara" dileği düştü.
Hoş görün ve bu dilekle yetinin…
Nice yıllara. Özgür ve mutlu…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021