Aydın Selcen
Afrin, İdlip’in batısı, Münbiç, Fırat’ın doğusu derken durabilir miyiz? Haşa, duramayız. Daha bunun Şengal’i var, Kuzey Irak’ta Gara-Metina’dan başlayıp, Avaşin-Basyan, Haftanin, Hakurk üzerinden Kandil’e sarkan, hasbelkader yaklaşık 650 köy de içeren PKK bölgesi var. Buralarda da gerek Cumhur İttifakı iktidarı gerek ana muhalefetimizin desteklerini almak suretiyle gerekli adımları Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçmeden önce evelallah atmak zarureti var.
Ülkemizin hatırı sayılır Ortadoğu uzmanlarından Ahmet Hakan “Münbiç’e giremezsiniz” diyenlere gülüyormuş. Bunu okuyunca, Ahmet Hakan’ı arkacamı sultan tuğralı Doblo’suyla Nişantaşı sokaklarında gümbür gümbür Dombıra dinleyerek gezip, bir yandan kahkahalar atarken hayal ettim. Hakkıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey yöneticileri ve CENTCOM komutanlarını, Münbiç’in canlı çarşısında, dükkanları yağmalayan (pardon ganimet paylaşan) ÖSO unsurlarını mütebessim çehreleriyle izlerken de canlandırabiliriz zihinlerimizde. Göreceğiz bakalım.
Mümkün müdür? Heyecanlara yer olmayan uluslararası ilişkilerde her şey mümkündür azizim. Azez, Bab ve Cerablus’ta üç kaymakamımız görev yapıyorsa halihazırda, Afrin’e de bir vali atanacağı haberi doğru olabilir. Bir önceki yazımda belirttiğim üzere, ABD Suudi Arabistan ve Mısır’la stratejik işbirliği geliştirebiliyorsa bölgemizde, Suriye’de de alan denetimini kalıcı kılmak için PYD “baş ağrısını”, TSK ile değiş tokuş edebilir. Böylece, fütühat rüyalarımız turboya bağlanır, komşumuz Suriye yüz ölçümünün dörtte birinden fazlasını biz doğrudan Ankara’dan denetler konuma gelebiliriz.
Yetmez, Suriye’nin kuzeyinden tıraşlanacak söz konusu 57 bin kilometrekarelik bölgenin nüfus bileşimini de arzumuz doğrultusunda dönüştürebiliriz. Öyle ya, ulusal güvenlik stratejimiz sınır ötemizdeki Kürtlerin cumhuriyetimizin bekasına başlıca tehdidi oluşturdukları savına dayanıyor. Mümtaz ana muhalefet de tam destek veriyor bu konuda iktidara. Kürtlerin sınırlarımızdan ötelenmesi gerekli ki, ülkemizde huzur bulalım. Bakınız Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor: “TSK’nin Münbiç’e düzenleyeceği olası bir operasyonu CHP olarak destekleyeceğiz. Afrin’e yapılan operasyona Türkiye’de herkes destek verdi. Destek vermeyen bir Allah’ın kulu var mı?”
Demek ki millet ve ümmet dışı ilan etme söylemine de necip ana muhalefet tam destek veriyor. Öyle ya, şunun şurasında altı milyoncuk oy alan HDP, sahi TBMM’de MHP’nin önünde üçüncü partiydi galiba, eleştiriyor iktidarın savaşkan Suriye siyasetini. Nasılsa, itibarı barışta kurmakta arayan bir bölge siyaseti önerecek olsanız, değil cumhuriyetimizin eşit yurttaşı, “Allah’ın kulu” sıfatını dahi haiz olamıyorsunuz tevekkeli. Aman Ahmet Hakan’gillerin ağzının tadı kaçmasın: “Ver yavrum oradan bir latte macchiato- meh, meh, meh…” Fakat Afrin, İdlip’in batısı, Münbiç, Fırat’ın doğusu derken durabilir miyiz?
Haşa, duramayız. Daha bunun Şengal’i var, Kuzey Irak’ta Gara-Metina’dan başlayıp, Avaşin-Basyan, Haftanin, Hakurk üzerinden Kandil’e sarkan, hasbelkader yaklaşık 650 köy de içeren PKK bölgesi var. Buralarda da gerek Cumhur İttifakı iktidarı, gerek ana muhalefetimizin desteklerini almak suretiyle gerekli adımları 2019 Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçmeden önce evelallah atmak zarureti var. “Emperyalist” ABD gelip benim cahil Kürt kardeşimi ülkemi bölmek için sınırımın dibinde maşa yapacak, ben buna seyirci kalacağım. Böyle bir şey olabilir mi ya?
Orası uymadı galiba. Çünkü “emperyalist” ABD ile çatışarak değil uzlaşarak atacaktık bu adımları. Hangi ABD? Dışişleri’nde Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’nda Bolton’la yola devam eden ABD. Bölge siyasetinin omurgasını damat Kushner’in Suudi Arabistan ve BAE veliahtları MbS ve MbZ ile ilişkileri ve bu ikisinin ulusal güvenlik kaygılarının Mısır ve İsrail ile örtüşmesi üzerine kuran ABD. Rusya’nın İngiltere’de siyasi suikast iddialarının ve Cambridge Analytica ile seçimlere müdahalesinin gündem olduğu, Trump’ın başkanlık kampanyası takımının Rus yetkilerle olası temaslarının soruşturulduğu ABD.
Vaşington’daki meydan dayağı vakasında Cumhurbaşkanlığı koruma görevlilerine yönelik davanın düştüğü, ülkemize yaptırımların Kongre’de ötelendiği, yüksek düzeyli istişarelerin başladığı, Erdoğan-Trump telefon görüşmesinin nihayet gerçekleştiği, önde gelen uzmanların Türkiye’nin verili durumda kaybedilmemesi gereken bir bölgesel oyuncu olduğuna dair makalelerinin çoğaldığı bir ABD de karşı anlatı olabilir pekala. Üstelik ben “nasıl yani” diyorum ama Afrin’i fethetmiş bir Türkiye, ABD’nin karşısına çok daha güçlü oturacakmış şimdi. Yani? “Dalarım ha” diyeceğiz herhalde ABD’ye.
Benden çok daha veciz ifade ettiği cihetle, kıdemli dış siyaset yazarı ve akademisyen Soli Özel’den iki alıntı yapayım, tembel işi olsun: “Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki evresinde, İran meselesi kanımca geçmişe göre çok daha merkezi bir konu olarak sorunlara eklenecektir.” “(ABD’de) genel eğilim Türkiye’nin mutlaka kazanılması gerektiği yönündedir. Bunun sebebi de Washington’un Tahran’a karşı politikalarını sertleştirirken Ankara’yı mutlaka yanında görmek istemesidir.” Evet bence de böyledir.
“Dalarım ha” diyen, İran’ı vizörünün artısına koyan Başkan Trump’tır. Rusya’dan S-400 alıp, İran’la işbirliğini derinleştirip, Trump’ın Pompeo’lu, Bolton’lu ABD’sini etkin ortaklığa ikna etmek. Müslüman Kardeşler’in azılı düşmanları MbS ve MbZ ile itişip, “kalbimiz Kudüs’te atarken” büyükelçiliğini gelecek ay Kudüs’e taşıyacak ABD ile işbirliği geliştirmek. Esat’ın davetiyle Suriye’de bulunan Rusya ve İran’la Astana Süreci ortaklığı yaparken, Esat’ın gitmesi için ısrarcı olmak. ABD ile Suriye ve Irak’ta komşuluk etmekten rahatsız olup, İran’a karşı aynı ABD ile ittifak.
Aslına bakarsanız ABD’nin küçük operasyonel ortağı PYD de bir bakıma benzer çelişkilerle karşı karşıya. Tüm bunlar bir yana toplam 35 milyonluk dört ülkeye yayılmış küresel Kürt nüfusunun yarısı ülkemizin yurttaşı. Ülkemizin yurttaşı olan Kürtlerin yarısı beş metropolde mukim. Dünyanın en yüksek Kürt nüfusa sahip kenti İstanbul. Cumhuriyetimizin kuruluşundaki “statik hesabı hatası” Kürt meselesi. Bu yapı daha kaç depreme dayanır? “Basarım betonu temele” kafasıyla yapıyı ne süre daha ayakta tutabiliriz? Neyse canım, ben de yaslanırım arkama, atarım bir kahkaha: “Ver oradan bir latte macchiato da abine ve yarınlar hiç olmayacakmış gibi çek panpa…”
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024