Aydın Selcen
AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan bir yana, Berat Albayrak ile Süleyman Soylu da kibrin ve tehdidin dozunu her gün artırıyor. Sonra dönüp, AKP’nin kampanya videolarına denk geliyorsunuz. Kalkınma, kardeşlik, her şey toz pembe. AYM’nin tahliye talebini görüşmeye çekindiği altı milyon oyun sahibi Demirtaş’ı idam için “önüme gelsin, onaylarım” var ama Kürt sorunu yok, “biz çözdük”.
Münbiç’e girdik. Yani, Münbiç’in kuzey sınırı Sacur Nehri’nin El Bab tarafında TSK, aşağı tarafında ABD devriyeye başladı. Nasıl? Eşgüdümlü ama bağımsız. Yani, aman sakın yan yana gelemedik ABD askeriyle. Yerli ve milli devriye. Kiminle eşgüdüm? EUCOM. Yani aman sakın 2003’ten yana asıl görevinin Türkiye’yi bölmek olduğunu vehmedegeldiğimiz, CENTCOM’la değil.
Kandil’e harekat evelallah başladı. Başlayan ne? Bir tugay asker Irak sınırından içeride. Bazı obüs mevzileri kazıldı. Havadan bombardıman yapıyoruz. Kimseye sormuyoruz. Bağdat, Tahran, Erbil, Vaşington’dan destek isteyecek değiliz. Kandil’de rehin üst düzey MİT yetkilileri kaldı. Önemli değil, neredeyse 35 yıldır değişmeyen lider kadroyu seçime bir hafta kala F-16’larla yok edeceğiz.
Ayrıntılı aktarmaya gerek yok: AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan bir yana, Berat Albayrak ile Süleyman Soylu da kibrin ve tehdidin dozunu her gün artırıyor. Sonra dönüp, AKP’nin kampanya videolarına denk geliyorsunuz. Kalkınma, kardeşlik, her şey toz pembe. AYM’nin tahliye talebini görüşmeye çekindiği altı milyon oyun sahibi Demirtaş’ı idam için “önüme gelsin, onaylarım” var ama Kürt sorunu yok, “biz çözdük”.
Ezhel’i tut, Ezhel’i bırak. Osman Kavala’yı ama, unut mesela. İnternet bağlantılı kıraathaneler açalım, ama Wikipedia kapalı, sosyal medya sansürlü. Yat yuvarlan ne güzel millet bahçeleri, ama Kanal İstanbul’u illa ki yaparız; değil boğazı Marmara’yı da kuruturuz, kokuturuz. İstanbul aşığıyız, Allah affetsin hatalarımız da oldu ama artık yatay büyüyeceğiz derken Panama gibi kanalıyla tanınacak şu kadar bin yıllık bu garip İstanbul dünyada.
Uzatmaya gerek var mı? Nasıldı o eski tango: “Çıldırtmaksa maksadın, beni günün birindeee, (…) öldürmekse muradın, onu da çabuk söyleee….” Her daim itilip, kakılan, azarlanan bizler, şirin gözükülen sonunda hep Londra bankerleri. Burada bakılacak bir durum yok kardeşim, hadi ilerle. Uzatma, yürü git. Daha atı alan Üsküdar’ı geçecek.
Oysa Demirtaş ne diyor Edirne Cezaevi’nden yaptığı konuşmada: “Biz tek adam değil, çok insanız. Bu kadar çok insan, bir tek adamdan korkacak değiliz. Biz hep birlikte ülkemizin, çocuklarımızın yarını için yürek yüreğe verip düze çıkacağız.” Öyle de olacak. Hem de seçim sonuçlarından bağımsız olarak.
Kek var, tatar böreği var. Salatalıkla beslenen köpecikler var. Hayvan hakları, Adalar’daki faytonları kaldırmak var. Bedelli askerlik geliyor. Tiyatro liseleri açılıyor. OHAL kalkıyor, hem de “ilk iş”. İmar barışı, vergi affı. Kuş var, zümrüdüanka. Uçuyor köprülerin, havaalanlarının, kanal şantiyelerinin üzerinde. O batırdı ancak o çıkartır. Dış mihraklar hep de seçim arefelerinde düğmeye basıyor. İncik, boncuk, ateşsuyu: Yoksa “çatal dilli beyaz adam” yine yalan mı söylüyor?
Bende söz bitti. Akıl da hakeza. Kaldı beş gün. Galatasaray’ın on dört yıllık “çilesi” benim tüm ilkokul, ortaokul, lise hayatıma tekabül etti. Çilenin bittiği meşhur Eskişehir maçında Ali Sami Yen’e gece yarısı gitmiştik. Biletimiz yoktu. On kişi civarındaki grubumuz sabaha kadar dağıldı. Tek ben kaldım. Gişeler sabah onda açıldı. Tam sıra bana geldi. D Kapısı’nda bilet bitti, gişe suratıma kapandı. Yanımdan biri “fazla bilet var” der demez bileğine yapıştım. Sağolsun bileti gişe fiyatından sattı. Maç beşte başladı. Hiçbir şey hatırlamıyorum o maçtan.
Maç bittiğinde yanımdaki tanımadığım, herhalde benden on-on beş yaş büyük taraftar bana döndü. Boş, delice bakan gözlerle suratıma bakıp titrek bir sesle “bitti mi?” diye sordu. Önce anlamadım. “Maç bitti mi?” diye soruyor sandım. Sonra “on dört senelik çile bitti mi?” diye sorduğunu anladım. Yine sordu “bitti mi?” diye. “Bitti ağabey, bitti” dedim. Boynuma sarıldı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ne yapacağımı bilemedim, ben de ona sarıldım “ ağabey bitti” diye diye teskin etmeye çalıştım.
Ne demiş şair, “ademoğlu hayal ettikçe yaşarmış…” Hayali cihan değer.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024