Aydın Ünal
Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm sözcüleri, Afrin’e yönelik harekatın Kürtlere karşı değil, terör örgütü PKK’ya karşı yapıldığının altını çizdiler. Sahadan gelen haberler de bu açıklamaları doğrular nitelikte. Anadolu Ajansı, önceki gün, PKK/PYD’den arındırılan Şenkal köyüne Kürtlerin dönmeye başladığını duyurdu. 55 yaşındaki bir Kürt anne, Türk askerlerini alınlarından öpüyor, köyüne kavuşmanın sevincini yaşıyor, PYD elinde esir olan eşi ve 3 oğlu için gözyaşı döküyordu.
Şunu kabul edelim: Türkiye’nin, meselenin Kürtler değil terör örgütü olduğu yönündeki tüm açıklamaları ya da sahadaki gerçeklik, Kürtlerin tamamını ikna etmiyor.
İran, Irak, Türkiye, Suriye ve dünyanın diğer bölgelerindeki Kürtlerin önemli bir kısmı açıklamalardan ve sahadaki gerçeklikten tatmin olmuyorlar ve harekatın Kürtlere karşı yapıldığını düşünüyor, bunu da çeşitli mecralarda ifade ediyorlar.
Bu hazin neticeye hemen slogan atarak tepki vermek, PKK’ya dua eden adamı hemen yaftalamak bir seçenek olabilir, ama bizi mutlu sona götürmez. Tarih, kafamızı kuma gömmenin bize fayda değil zarar getirdiğini defalarca gösterdi.
Oysa PKK, topyekün Kürtleri zehirlemeyi amaçlayan bir proje olarak ortaya çıktı. Şiddet, PKK’nın sadece bir yüzüydü; asıl hedef, PKK’yı bütün Kürtlerin tek örgütü haline getirmekti. Yine kabul edelim ki, 40 yıllık bu proje büyük oranda tuttu; PKK, sadece Türkiye’de değil, İran, Irak ve Suriye’de de Kürtlerin bir kesimi nezdinde “Kürtlerin temsilcisi bir örgüt” olarak algılanıyor. En azından, “Kürt bir örgüt” olarak biliniyor.
Buraya nasıl geldik?
Birincisi, Batı, farklı Kürt gruplara tek tek yatırım yapmak yerine PKK projesini destekleyerek kendisine tek bir maşa üretti. Emperyalizm ve kapitalizm, zekice bir projeyle, sosyalist görünümlü bir örgüt üzerinden tüm Kürtleri elinin altında tutmak, istediği istikamete yönlendirmek istedi.
Üçüncüsü de, başta Türkiye olmak üzere, PKK’nın faaliyet gösterdiği İran, Irak ve Suriye, sorunun şiddet boyutuyla ilgilenirken, projenin siyasal, sosyal ve kültürel boyutunu görmezden geldiler ya da göremediler. PKK evet, ABD ve AB’de terör örgütü olarak kabul edildi; ama PKK’nın çeşitli maskeler altındaki sosyal, siyasal ve kültürel faaliyetleri aynı ülkeler tarafından desteklendi. “İnsan hakları” ya da “basın-ifade özgürlüğü” gibi kavramlar, sadece ve sadece PKK projesini yaşatmak için birer dayatma aracı olarak kullanıldılar.
PKK, “Kürt” maskesiyle Kürtleri kontrol etme projesiydi; FETÖ de “Müslüman” maskesiyle Müslümanları kontrol etme projesi. Her ikisini de Batı üretti, Batı büyüttü ve Batı bu seviyelere taşıdı.
Allah’a hamdolsun ki, Türkiye, FETÖ projesini çökertti. FETÖ’ye, kendi uyuşturulmuş sapkınları dışında artık kimse inanmıyor, kimse artık FETÖ ve Fetullah Gülen’in Müslüman olduğuna inanmıyor.
PKK projesinin de tıpkı FETÖ projesi gibi artık çökmesi gerekiyor.
PKK’nın maskesini düşürecek olan Kürt aydınıdır, Kürt sanatçısıdır; PKK’nın maskesini düşürecek, en çok da dindar Kürt’tür, Kürt alimler, Kürt melelerdir, cesur Kürt siyasetçilerdir.
Kürtlerin, TSK’ya dönüp “savaşa hayır” diye bağıran ikiyüzlü, samimiyetsiz, ruhunu Batı’ya pazarlamış korkaklara değil; PKK’ya, Kandil’e dönüp “edi bese” “yeter artık” diye haykıracak gerçek kahramanlara ihtiyacı var.
Selahattin Eyyubi gibi bir kahramanı çıkaran Kürtler için, Kürtlerin tek bir ferdi için, PKK gibi proje, taşeron bir örgüte sempati beslemek zilletten başka nedir ki?
Tıpkı FETÖ gibi, Batı’nın PKK projesi de her cephede geriliyor. Türkiye’nin kararlı, cesur ve “Müslüman” duruşu Ortadoğu’da kirli bir projeyi daha bozuyor. Ama PKK projesine asıl ölümcül darbeyi vuracak olan bizatihi Kürtlerdir.
“Afrin harekatı Kürtlere karşı yapılıyor” demek yerine, cesaretini toplayıp, “Afrin’de Kürt kanıyla beslenen PKK projesi çöküyor” diyebiliyorsa bir Kürt, işte o zaman Kürtler için yeni bir dönemin kapıları aralanır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018