Aydın Ünal
Türkçeye “Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik” adıyla çevrilen hatıralarında, Şerif Hüseyin’in oğlu, bugünkü Ürdün Kralı’nın büyük dedesi Abdullah, daha 1914 yılında Osmanlı’ya ihanet için İngilizlerle temasa geçtiklerini itiraf eder.
Kral Abdullah, Mısır’da, İngiliz Doğu İşleri Sekreteri Lord Kitchener ile görüşmüş; Kitchener de “çok Gizli” notuyla görüşmeyi Londra’ya iletmiştir. Notta, Kral Abdullah, Türk Hükümeti babasını şeriflikten azlederse isyan edeceklerini söylemekte, sözlerinin de çok gizli tutulmasını, hiçbir şekilde İstanbul’un duymamasını istemektedir.
Cemal Paşa, Şerif Hüseyin ve oğulları ile İngilizler arasındaki bu erken teması ancak 1919 yılında, her şey bittikten sonra, İngiliz Temps gazetesinde çıkan bir makaleden öğrenebilmiştir. Sonradan Kral Abdullah da bu makalede yazılanları doğrulamıştır: Şerif Hüseyin, 1915 yılında İngilizlerle çok yoğun ve gizli yazışmalar yoluyla kıran kırana bir pazarlık yapmış, İngilizlerden, kuzeyde Mersin ve Adana dahil Kürtlerle sınır olan bölgeler, doğuda İran sınırına kadar, güneyde Aden hariç tüm yarımada ve batıda Filistin dahil Mersin’e kadar olan hattı istemiş, bunun karşılığında Osmanlı’ya isyan edeceğinin, kurulacak yeni devletinde İngilizler’e sınırsız imtiyazlar sağlayacağının sözünü vermiştir. Sınırlar biraz daraltılır ve Şerif Hüseyin ile İngilizler arasında anlaşmaya varılır.
İngilizlerle bu kirli pazarlığı yaparken, Şerif Hüseyin ve oğulları Osmanlı’ya, Padişah’a, Enver ve Cemal Paşalar’a sürekli övgü dolu mektuplar göndermekte, Halife’ye bağlılıklarını bildirmekte, İstanbul’un, kulu, kölesi olduklarını her fırsatta ifade etmektedirler.
İngilizler, kendi iç yazışmalarında, Şerif Hüseyin’i “Kurnaz, yalancı, kibirli, cahil, arsız, gaddar bir Arap Şeyhi” olarak tanımlamaktadırlar; Osmanlı’nın ise, Şerif Hüseyin’in gerçek yüzünü görmesi epeyce zaman alacak, ihanet fark edildiğinde yapacak bir şey kalmayacaktır.
İngilizlerin tam desteğini aldıktan sonra, Şerif Hüseyin ve oğulları 10 Haziran 1916’da Osmanlı’ya karşı isyanı Mekke’de başlatırlar. Mekke’deki Osmanlı Hükümet Konağı Hamidiye ve Ecyad Kalesi kuşatılır. Binbaşı Ziya Bey, Hamidiye’de, 30 askeriyle binlerce çapulcuya karşı direnir. Bina, içindekilerle yakılmak istenir ama Mehmetçik yangını söndürür. Nihayetinde Ziya Bey teslim olur. Ecyad Kalesi’nde ise Yüzbaşı Kamil Bey, tarihin kıymetini maalesef takdir etmediği büyük bir direniş sergiler. Kamil Bey, Kabe tarafına ne tek bir gülle, ne de tek bir kurşun attırmaktadır; ama Şerif Hüseyin’in çapulcuları Kabe tarafından Ecyad’ı top atışına tutarlar. Önce bayrak düşer, sonra Yüzbaşı Kamil Bey şehit olur ve Ecyad da hainlerin eline geçer.
Şerif Hüseyin ve oğulları Cidde’ye yönelirler. Cidde, zaten yoğun İngiliz taarruzu altındadır. İngilizler Cidde’yi alıp Şerif Hüseyin’e teslim ederler. Sonra Taif düşer. Sıra Medine’ye gelmiştir ama Medine’de Fahrettin Paşa vardır. Fahrettin Paşa, 3 gün, 3 ay değil, yaklaşık 3 yıl direnmiş, Mekke, Kudüs, Şam, Bağdat düşmesine rağmen Medine’yi düşürmemiş, İngiliz destekli hainleri Medine’ye sokmamıştır. Mondros Mütarekesi’ne rağmen, İstanbul’dan gelen tahliye emirlerini de duymazdan gelmiş, nihayet, baskılara dayanamayarak, 1919 yılının Ocak ayında Medine’yi, Osmanlı’nın Hicaz’daki son toprağını da teslim etmek zorunda kalmıştır.
Şerif Hüseyin ve çapulcularının 1. Cihan Harbi’nde “ihanet” ve “arkadan hançerleme” dışında hiçbir fonksiyonları olmadı. İngilizlerin “yedek gücü” olarak, Lawrence önderliğinde sadece eşkıyalık yaptılar.
Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki, Şerif Hüseyin’in ihanet ve isyanına asla tüm Araplar katılmamış, hatta birçok çatışmada Şerif Hüseyin’in paralı katillerine karşı Araplar Osmanlı safında direnmiştir.
Dr. İsmail Köse, isyanı etraflıca ele aldığı kitabında, 1915 yılı başından 1919 sonuna kadar İngilizlerin Şerif Hüseyin’e 6.050.000 sterlin gönderdiğini yazıyor. Şerif Hüseyin, işte bu para karşılığında Osmanlı’ya isyan etmiş, Filistin ve Kudüs’ü Siyonistlere, Suriye’yi Fransızlara, Irak ve Hicaz’ın petrollerini de İngiliz ve Amerikalılara satmıştır. Savaş bitince İngilizler de Şerif Hüseyin’i satmış, Hicaz’ı bugünkü Suud ailesine teslim etmiş, Şerif Hüseyin’i Kıbrıs’a sürgüne göndermiş, sadece oğlu Abdullah’a, İsrail’in arka bahçesini korusun diye, bugünkü Ürdün’ü ve krallığını vermiştir.
Son 100 yıldır, Ortadoğu’da akan her damla kan, Filistin ve Kudüs için dökülen her damla gözyaşı ve emperyalizme pompalanan her damla petrol, Şerif Hüseyin ve oğullarının Osmanlı’ya ihanetinin bir eseridir.
100 yıl önce Hicaz’ı kaybetmemizin nedeni, ihanet kadar, Payitaht İstanbul’un, kendi iktidar kavgaları içinde uyarıları dikkate almaması, yaklaşan tehlikeyi, ihaneti görmemesidir.
100 yıl önce, tam da bugünlerde, Osmanlı’yı, dışardan saldırılardan ziyade, içerdeki kavga, hırs ve vurdumduymazlık yıkmıştır.
Hicaz’ın isimsiz ve aziz şehitlerinin ruhları şad olsun, mekanları inşallah Cennet olsun.
Okuma Notları:
Ali Fuat Erden, “Çölde Son Türk Destanları- Suriye Hatıraları 2”, Kopernik Yayınları, 2018.
Cemal Paşa, “Hatıralar”, TİB Yayınları, 2001.
Kral Abdullah, “Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik?”, Klasik Yay. 2009.
İsmail Köse, “Arap İsyanı”, Kronik Yay. 2018.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018