Baskın ORAN
Aşağıdaki sözler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın, 1.128 akademisyenin "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildirisi hakkında 12 Ocak 2016’da söylediği sözlerdir:
"Aydın müsveddeleri. Alçak. Zalim. Kapkaranlık. Cahil. Tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş”.
Açtığımız tazminat davası üzerine, Türk yargısının “düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında” olduğuna hükmedip beraat ettirdiği bu sözleri, sahibi şahsa, aynı düşünce ve ifade özgürlüğü dahilinde ve protesto amacıyla aynen iade ettiğimi söylemek isterdim.
Ama mahkemeler, bu ülkede cumhurbaşkanının vatandaşa hakaretine izin verirken, vatandaşın bu hakareti “aynen iade ederim” demesini cezalandırabilir diye korkuyorum.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 03.07.1972 tarih ve 2-228/265 sayılı kararında hakaret suçunun manevi unsuruna temas ederek, “… ‘aynen iade ediyorum’ demesinde davacının namus ve şöhretine veya vakar ve haysiyetine taarruz kastının bulunduğunu kabule imkân yoktur” demiş olduğu halde korkuyorum.
Vazgeçiyorum.
***
Aşağıdaki sözler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın, 170 bilim insanı ve sanatçının Afrin’de barış isteyen bir mektubu için 28 Ocak 2018 Çorum AKP il kongresinde söylediği sözlerdir:
“Be ahlaksızlar. Be adiler. Be vicdansızlar. Ahlaksızlar. Riyakarlar. Sahtekarlar. Fikir soytarıları. Teröristlere canlı kalkan. Terör örgütlerine yardakçılık. Profesör olsan ne yazar, sanatçı olsan ne yazar. Hainler”.
Diğer arkadaşlarımızın yanı sıra, Şanar Yurdatapan’la 28.01.2018’de yaptığımız suç duyurusu üzerine Türk yargısının “düşünce ve ifade özgürlüğü” gerekçesiyle takipsizlik verdiği () bu sözleri, sahibi şahsa, aynı düşünce ve ifade özgürlüğü dahilinde ve protesto amacıyla aynen iade ettiğimi söylemek isterdim.
Ama mahkemeler, bu ülkede cumhurbaşkanının vatandaşa hakaretine izin verirken, vatandaşın bu hakareti “aynen iade ederim” demesini cezalandırabilir diye korkuyorum.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 03.07.1972 tarih ve 2-228/265 sayılı kararında, hakaret suçunun manevi unsuruna temas ederek, “… ‘aynen iade ediyorum’ demesinde davacının namus ve şöhretine veya vakar ve haysiyetine taarruz kastının bulunduğunu kabule imkân yoktur” demiş olduğu halde korkuyorum.
Vazgeçiyorum
***
Aşağıdaki sözler, Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, 23 Haziran 2017 tarihli “Kürtler Üzerine Bazı Trajikomik Deneyler” başlıklı yazım üzerine bana 24 Haziran 2017’de söylediği sözlerdir:
“Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.”
Savcılık Soylu’nun yaptığı suç duyurusuna takipsizlik verdi. Avukatım Oya Aydın’ın başvurduğu Türk yargısının “düşünce ve ifade özgürlüğü” gerekçesiyle beraat ettirdiği bu sözleri, sahibi şahsa, aynı düşünce ve ifade özgürlüğü dahilinde ve protesto amacıyla aynen iade ettiğimi söylemek isterdim.
Ama mahkemeler, bu ülkede içişleri bakanının vatandaşa hakaretine izin verirken, vatandaşın bu hakareti “aynen iade ederim” demesini cezalandırabilir diye korkuyorum.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 03.07.1972 tarih ve 2-228/265 sayılı kararında, hakaret suçunun manevi unsuruna temas ederek, “… ‘aynen iade ediyorum’ demesinde davacının namus ve şöhretine veya vakar ve haysiyetine taarruz kastının bulunduğunu kabule imkân yoktur” demiş olduğu halde korkuyorum.
Vazgeçiyorum.
***
Aşağıdaki sözler, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tek Adam Rejimi’ne yaşamsal destek veren Devlet Bahçeli’nin bana ve isimleri sitelerde liste halinde yayınlanan arkadaşlarıma 805 imzalı bildiri nedeniyle 11 Aralık 2020 tarihinde çıkan sözleridir:
“10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle, yine bildik aydın müsveddeleri, kiralık kalem, sözde gazeteci ve kimliksiz akademisyenlerden mürekkep 805 çürük şahıs sipariş bir zillet bildirisine ortaklaşa imza atmışlardır. İhanet masasının başında mama kuyruğuna girmişlerdir.
“HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınığına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silahtır. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu kervan böyle gitmemelidir. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır.”
Bunun ardından, partisi MHP’nin başkan yardımcısı Semih Yalçın şöyle tamamlıyor:
“Terör örgütü HDP/PKK, kâmilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı güruhtur.
“Tükeniş aczinin sevkiyle gözü dönen ve kudurmuş bu iğrenç HDP artık yolun sonuna gelmiştir. 21. yüzyılda, kuzu postuna bürünmüş iki ayaklı sırtlanlara ve demokrasi havarisi kılığına girip insanlık dışı suç işleyen katil sürülerine yer yoktur."
Mahkemeye verildiği takdirde “düşünce ve ifade özgürlüğü”nden beraat etmesi beklenebilecek bu sözleri, sahibi şahıslara aynı düşünce ve ifade özgürlüğü dahilinde ve protesto amacıyla aynen iade ettiğimi söylemek isterdim.
Ama mahkemeler, bu ülkede iktidar politikacılarının vatandaşa hakaretine izin verirken, vatandaşın bu hakareti “aynen iade ederim” demesini cezalandırabilir diye korkuyorum.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 03.07.1972 tarih ve 2-228/265 sayılı kararında, hakaret suçunun manevi unsuruna temas ederek, “… ‘aynen iade ediyorum’ demesinde davacının namus ve şöhretine veya vakar ve haysiyetine taarruz kastının bulunduğunu kabule imkân yoktur” demiş olduğu halde korkuyorum.
Vazgeçiyorum.
***
Bitirmeden önce, S. Yalçın’ın bu “haşere”, “iki ayaklı sırtlan” ve “katil sürüleri” gibi lafları Afrika’nın uzaklardaki ülkesi Ruanda’yı hatırlatmakta. Hani, Uluslararası Ceza Mahkemesi ICTR’ye soykırım vesilesiyle konu olan ülke.
Ülkede iktidarı elinde bulunduran çoğunluk Hutuların orduya yakın önemli bir politikacısı olan Leon Mugesera, Şubat 1991'de azınlık Tutsileri "Hutu çoğunluğunu yok etme" planı yapmakla suçlayan bir broşür yazmış, 22 Kasım 1992'de de Kabaya kentinde yaptığı konuşmada da azınlık Tutsiler için inyenzi (hamamböcekleri) terimini kullanarak şöyle demişti: “Bilin ki boynunu kesmeyeceğin kişi senin boynunu kesecektir”.
1994’te 800.000 Tutsi, 6 Nisan-15 Temmuz arasında yüz gün süren bir soykırım sonucunda Hutular tarafından katledilecek, L. Mugesera Kanada’ya kaçarak on yıl yaşayacak, Ruanda’nın ölüm cezasını kaldırması üzerine ülkesine iade edilecek, bu sözlerin bağlamından koparıldığını iddia ettiği bir dava süreci sonunda 2016’da soykırıma tahrikten müebbet hapse çarptırılacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024