Bekir AĞIRDIR
Diyarbakır Emniyet Müdürü ne demiş oldu?
11.10.2012
2810
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven “Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz” demişti. Tartışma yaratan bu açıklamanın ve ardından üç parti liderinin aldıkları pozisyon neyi gösteriyor?
Birincisi Recep Güven’in sözleri her ne kadar Diyarbakır’da söylenmiş olsa da asıl muhatap Kürtler değil, Türkler. Muğla’daki, Konya’daki, Tokat’taki Türklerin bu cümle ve devamındaki sözleri bir Emniyet Müdürünün ağzından duymuş olmasının barış sürecindeki önemi çok büyük. Kürt meselesini yaratanın gerçekte Kürtler değil, devletin politikaları olduğunun üst düzey bir bürokratın ağzından Türklere duyurulması, en azından Kürt meselesinin toplumsal katmanındaki barışma ve uzlaşma için çok ama çok değerli.
Bu konuşmanın ikinci olarak gösterdiği, Kürt meselesindeki her bir aktörün içindeki çatlağın ne denli derinleştiğini açığa çıkarmış olması. Sıkça yazıyorum, birçok sorunumuzu aktörler üzerinden tartışmak, aktörlere kategorik bakmak sorunlu. Gerek iktidar partisi gerek diğer partiler olsun, gerek Genel Kurmay ve gerekse Emniyet Teşkilatı olsun her bir aktörün içinde barışçı çözümden yana olanlar da var, yıkıcı çözümsüzlükten yana olanlar da. O nedenle bir aktörü kategorik olarak barıştan yana veya karşı olarak tanımlamak ve pozisyon almak yerine, her bir aktörün içindeki değişim ve barışın peşinde olanların yeni zihni ve siyasi ittifaklarına destek olmak gerekiyor. Bu noktadan bakınca Recep Güven’in açıklamaları polis içinde de bir çatlağın genişlediğini ve derinleştiğini gösteriyor.
Partilerin hepsi denk dozda milliyetçi
Bu konuşmaya üç parti liderinin de karşı çıkışı ise ayrıca irdelemeye değer. Üç liderin de ve dolayısıyla üç parti yönetiminin de Kürt meselesinde ne denli şoven bir bakış içinde olduklarını gösteriyor. Üçü de sanıyorlar ki şoven bir kitle bir yerlerde ve açıkta onları bekliyor ve oylarıyla hangi partiye destek vereceklerine bu söylemlere bakarak karar verecekler. Ama iki nedenden yanılıyorlar.
KONDA Barometresinin Aralık 2010 teması olan “milliyetçilik ve ulusal gurur” araştırmasının bulguları üzerinden not edeyim:
Bu ülkede milliyetçilik, ne yaşa ne eğitime ne cinsiyete ne de bilinen demografik farklılıklara göre değişiyor.. Bu da gösteriyor ki, bu topraklardaki milliyetçilik, eğitim sistemi üzerinden hepimizin beynine yerleştirilmiş ezberlerden ibaret.
Milliyetçilik değil lümpenleşme
Bu nedenden dolayı hemen her partinin tabanı da benzer milliyetçi reflekslere sahip. Milliyetçilik bir partinin tekelinde değil, doz farkları olsa da hemen her seçmen kümesi için geçerli.
Örneğin “bu ülke için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir” cümlesine MHP seçmeninin yüzde 72’si “doğru” derken, Ak Parti seçmeninin de CHP seçmeninin de yüzde 67’si “doğru” diyerek onaylıyor. Yine bir başka bulgu, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” cümlesine MHP seçmeninin yüzde 90’ı “doğru” derken, Ak Parti seçmeninin yüzde 76’sı, CHP seçmeninin yüzde 68’i de “doğru” diyor.
.jpg)
Benzer 6 sorunun tüm cevapları üzerinden bir milliyetçilik puanlaması hesaplandığında MHP seçmeninin milliyetçiliği 94 puan iken, Ak Parti seçmeninin milliyetçiliği 66 puan, CHP seçmeninin milliyetçiliği de 61 puan.
.jpg)
Partilerin tabanları MHP’ninki biraz daha önde olsa da milliyetçilik konusunda benzerler.
KONDA Barometresinin Temmuz 2010 teması olan “siyasal kimlikler araştırmasının” bulgularından bir not, “vatanseverlik” bu toplumun yüzde 93’ü için, “milliyetçilik” yüzde 64’ü için siyasal kimliği olarak kendini ifade etmeyi tercih edeceği kavramlar.
Bir bulgu da Eylül 2012’den, soruyu “siz kendinizi siyasi olarak hangisiyle tanımlamak isterdiniz” şeklinde yani “yalnızca birisini seçeceksin” diyerek sorduğunuzda ise “milliyetçiyim” diyenler yalnızca yüzde 15, “ülkücüyüm” diyenler yalnızca yüzde 5.
Bu bulguların özeti, milliyetçi söylemin bir partiye özel olarak bir oy getirisi yok. Her ne kadar partiler ve kamuoyu, milliyetçi söylemin bir oy kayması yaratacağı umudunu taşısalar da bunun bir getirisi yok.
Ama bu şoven söylemlerin bir karşılığı var elbette. Şoven duyguların ve bazı toplumsal kümelerin lümpenleşmesini sağlıyor ne yazık ki. Bu lümpenleşme potansiyeli ise önümüzdeki dönemin belirleyici dinamiklerinden birisi olmaya aday. Mesnetsiz kabartılan duygular ve öfkeler, yarın çözümün önünde, önemli ve aşılması oldukça zor yeni psikolojik eşikler oluşturacak.
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
5.05.2025