Bekir AĞIRDIR
Cumartesi günü Diyarbakır’da yaşananların esas olarak iki katmanda etkileri var. Birinci katman gelecek elli yıllık perspektifte Orta Doğu’da olası gelişmelere dair, ikinci katman Türkiye’nin geleceğine dair.
Hükümet hangisini esas olarak, hangi niyetle bu ziyareti planladı bilemem. Irak ve Suriye’de yaşanmış olan ve yaşanacak olan şeyler ne olursa olsun, iki şeyi biliyoruz. Orta Doğu’da ne sınırlar ne yönetimler eskisi gibi olmayacak. İkincisi ise yeni Orta Doğu şekillenirken Kürtleri hesaba katmayan hiçbir senaryo tutmayacak.
Eğer hükümet bu hesapla hareket ediyorsa, Kürtlerin tüm siyasi aktörlerini dikkate alarak, her birisiyle ilişki ve diyalog geliştiriyorsa Barzani ile ilişkilerin geldiği nokta ve bu ziyaret oldukça anlamlı. Ama bu analizi tutarsız kılan hükümetin Suriye’deki gelişmelere ve PYD’ye karşı olan tutumu. PYD’ye karşı izlenen politika bu olasılığı zayıflatıyor. O zaman Orta Doğu perspektifinden bakınca, sanki hükümet Kürtlerin tüm siyasi aktörleriyle ilişki ve diyalogu değil, Kürt siyasi aktörleri arasında bazıları lehine tutumu esas alıyor demektir.
Bu tercih ise birinci cümlede değindiğim ikinci katmana getiriyor bizi. Cumartesi günü yaşananlar iç politikaya, Kürt meselesine ve açılıma dönüktü yargısını ima ediyor. Bu durumda da Barzani ziyareti iç hesaba, Türkiye Kürtlerine ve Kürt meselesine dair hesaplamalar ağırlıklı planlanmış demektir.
Uzun süredir Kürtlerin iki partisi var, Ak Parti ve BDP. Kürt seçmen gözünden bakılınca da pata bir durum var. Yani Ak Parti veya BDP ne yaparsa yapsın Kürtlerin oy tercihleri değişmiyor. Adeta Kürtler de kendi içlerinde bir kutuplaşma yaşıyor. Ne Uludere katliamı, ne bölgedeki ekonomik yatırımlar ne de açılım süreci bu tercihleri henüz değiştirmiyor. Ak Parti’ye veya BDP’ye oy vereceğini söyleyen seçmenlerde bir tercih ve oy oranı değişikliği oluşmuyor.
Hükümet bu dengeyi bozmak için Barzani ziyaretinden, Barzani’nin Kürtler üzerindeki etkisinden medet umuyorsa bu etkinin de bu zeminde neredeyse sıfır olacağını söylemek mümkün.
O zaman Cumartesi yaşananların önemi Barzani ziyaretinden değil yaşanan sembolik ve çok anlamlı kırılmalardan ve Başbakan’ın konuşmalarından kaynaklanıyor.
Cumartesinin anlamı bazı simgesel şeylerde ve en önemlisi de hükümetin kullandığı dil ve BDP ile ilişkide yatıyor. Barzani’nin gelişi, devlet protokolüyle karşılanışı, halka hitap edişi, Başbakan’ın Diyarbakır Belediyesi’ne ziyareti, BDP’lilerin Başbakan’ı karşılayışı, Şivan Perver’in gelişi, gösterilen ihtimam gibi hemen tüm detaylar ülkeyi yöneten otoritede olduğu kadar devletin paradigmalarında da artık önemli bir değişime işaret ediyor.
Ziyaret bahane oldu belki ama asıl önemlisi hükümetin ve BDP’nin Cumartesi günü birbirlerine karşı tutumlarında önemli bir kırılma olmuş olmasıdır Cumartesi’yi anlamlı kılan.
Eğer karşılıklı bir anlık hamle değilse veya iki tarafın da seçim öncesi bir halkla ilişkiler faaliyeti değilse ve karşılıklı yumuşama kalıcı kılınabilirse ülke çok önemli bir fırsat kapısına yaklaşıyor olabilir.
Çünkü Cumartesi günü yaşananlar yalnızca Kürtlerin yaşadığı ve Kürtlere karşı söylenenlerden ibaret değil. Barzani’ye, Şivan Perver’e, Kürtçeye ve Kürdistan’a gösterilen saygı ve özen genel olarak ülkenin toplumsal psikolojisinde de olumluya doğru önemli bir duygu hali yaratabilir. Bu duygu hali meselenin çözümü yolunda söylemden fiiliyata geçiş aşaması için müthiş bir zemin ve fırsat sağlıyor. Bu anlamda Newroz’daki Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasından sonraki toplumsal psikolojiyi olumluya çevirecek ve beklentileri artıracak ikinci bir maymuncuk ele geçirilmiş olabilir. Elbette bunu asıl sağlayacak ve perçinleyecek şey hükümetin Pazartesi’den sonraki tutumu.
Açılım sürecinin yönetiliş tarzındaki temel sorun, hükümetin hemen tüm aktörleri kendi koyduğu kurallara göre davranmasını beklemesi, buna karşılık da paradoksal biçimde süreçte yalnız kaldığından şikayetçi olması. Hükümet bir yandan herkesi tribünde oturmaya zorluyor öte yandan da sahada takım kuramamaktan yakınıyor. Hükümetin önünde şimdi bir fırsat var, BDP’yi daha etkin biçimde sürece dahil etmek. Hükümetin aradığı çoğul destek BDP’ye rakip yeni Kürt oluşumlarının ortaya çıkması değil, BDP’nin sürece dahil olması.
BDP üç dört gün kendi içinde yaşadığı anlamsız tartışmalar sonrası Diyarbakır’da alması gereken pozisyonu aldı. Önümüzdeki birkaç haftada bu ilişkide yeni bir ivme yakalanabilirse açılımda yeni bir safhaya geçebiliriz.
Cumartesi yaşananların ve iki gündür genel kamuoyundaki duygusal ve zihni iklimin hükümete şu soruyu sordurmasını umalım: Yeni Türkiye yalnızca Ak Parti’nin yol haritası ve hedef tanımıyla kurulabilir mi?
Yeniyi kurabilmek için Ak Parti’nin yeni ortaklıklar istemediğini Gezi’den biliyoruz. Ama Gezi’deki enerjiyi, duyarlılıkları, insanları dikkate almadan Ak Partinin yeniyi kuramayacağını da biliyoruz. Aynı şekilde Cumartesi de gösterdi ki yeni Türkiye’ye Kürtler de ortak ve ortaklık niyetlerini bir kez daha gösterdiler. Şimdi mesele hükümetin ve Ak Partinin ne yapacağı.
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMinder… 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluFurkan Karabay, Murat Çalık, Kavala, Atalay, Demirtaş ve diğerleri 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBir Baba Dostu: Altan Öymen 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYusuf Tekin hemen istifa etmeli ama LGS değil, YKS’den 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluDevlet, başta dürüst olmazsa sonra kimseyi inandıramaz 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yer 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMurat Çalık’tan halkın payına düşenler 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
5.05.2025