Berat ÖZİPEK
Bu ülkede demokrasinin de özgürlüğün de en büyük düşmanı, onun sevilmemesi değil, anlaşılmaması.
Tabii bazen de anlaşılmak istenmemesi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanlarından Yusuf Müftüoğlu, ‘twitter’da siyasi fikirlerini paylaşmış.
E twitter bu, bürokrat lokali değil, orada “devlet ciddiyeti” geçmez. 140 karakterde çarpıcı ‘tivit’ler yazmak marifet. O da yazmış.
Örneğin, “MGK bildirgesinin benim zaviyemden özeti: ‘Ein volk, ein Reich, ein Führer’ (Tek halk, tek ülke, tek lider). Trajik olan, Kürt sorununda ‘Führer’liğin TSK’ya geçmiş olması” demiş.
Doğan Medyası buna bozulmuş. Hani bizlere “bir cumhurbaşkanı daha ne kadar taraflı olabilir”i tahayyül edebilme marjı bırakmayan A. Necdet Sezer’den hiç şikayet etmeyen grup.
Sezer gibi tarafgirliğin dibine vurmuş olan bir cumhurbaşkanına hiç söz etmeyenler, şimdi Gül’ün danışmanının bile tarafsızlığını sorguluyor.
Kim inanır? Onlar birini tarafgirlikle kınamanın ahlaki zeminini bizzat kendi elleriyle yok ettikleri için ne söylerlerse söylesinler takan olmuyor.
Ama gelin, onların saçmalamalarından bağımsız olarak, yeri gelmişken kamu görevlisinin siyasi ifade özgürlüğünü konuşalım.
***
Ben Sezer’i taraflı davrandığı için çok eleştirdim. Ama hiç aklıma danışmanlarını sorgulamak gelmedi. Çünkü biliyorum ki, onların tarafsız olması gerekmez.
Onlar her fikirden olabilir; hatta birbirine tamamen karşıt fikirden de olabilir (Nitekim bugün öyleler). Cumhurbaşkanı onlara kendi alanlarındaki bilgi ve deneyimleri nedeniyle danışır, kararı kendisi verir. Sadece onu tarafsızlık ölçütüne göre değerlendirebilirsiniz, danıştığı insanları değil.
Düşünün, yarın hasbelkader danışman olsam devlet benim hayatıma el mi koyacak? ‘Tivit’lerimi mi kamulaştıracak? Ne haddine!
***
Yusuf Müftüoğlu, tanıdığım en zeki, en donanımlı ve en ufku açık insanlardan biri. Silikozis hastası işçiler için oluşturduğumuz gruba yaptığı katkı ise gerçekten paha biçilmezdi.
Ama o bütün bu vasıflara sahip olmasaydı da hiçbir şey değişmezdi. Yukarıdaki sözlerin tersini de yazabilirdi. Ve her iki durumda da ifade özgürlüğünü kullanmış olurdu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları da kamu görevlisinin siyasi ifade hürriyetine sahip olduğunu söylüyor. Demokrasilerde bunun tek istisnası “silahlı bürokrasi”dir.
Henüz demokratik meşruluğa kavuşmamış haliyle bugünkü Danıştay bile, bir öğretmenle ilgili kararında, memurun kamu görevi dışındaki yazışmalarında, siyasi fikirlerini açıklama özgürlüğüne sahip olduğuna karar vermişti (Gerçi o öğretmenin siyasi görüşü benimki gibi olsaydı aynı karar çıkar mıydı emin değilim, ama neyse o ayrı).
Yani en fazla üslubu eleştirirsiniz; ama o kadar. Bunun bir “hak” olduğunu reddedemezsiniz.
***
Biliyorum, bazılarının derdi elbette tarafsızlık falan değil. Onlar, dün o makama gelmesini engelleyemedikleri cumhurbaşkanını bugün psikolojik baskı altına almak için yapıyorlar bunu.
Ama o zaman başka yol arasınlar. Tarafsızlık argümanını kullanmasınlar. Çünkü bu yoldan oraya varmak mümkün değil.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024