Berat ÖZİPEK
Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin darbelerle ilişkisini özetleyen bir şaka vardı.
Soru: “Amerika’da neden hiç askeri darbe olmaz?” Cevap: “Çünkü orada Amerikan Elçiliği yoktur!”
Elbette dünyadaki bütün darbeleri ABD örgütlemedi. Ama Şili’den Türkiye’ye, Pakistan’dan İran’a pek çok ülkede o, kendi kuruluş ilkelerine ihanet ederek çok darbe yaptırdı, çok diktatörle “birlikte çalıştı.”
ABD’nin o muhteşem Bağımsızlık Beyannamesi’nde ifadesini bulan ahlaki ilkeleri rahatlıkla çiğneyebildiği ve son kullanım tarihleri bitene kadar Pinochet ve Müşerref gibi diktatörlerin cinayetlerini örttüğü öteden beri sır değildi.
Pek çokları bunun Soğuk Savaş yıllarına özgü bir günah olduğunu düşünüyordu. Ama Mısır olayı gösterdi ki, bazı günahların tövbesi olmuyor.
**
Hiç kimse Mısır’daki darbenin ABD’nin bilgisi ve onayı dışında gerçekleştiğini söylemesin. Hiç değilse zekamıza hakaret etmesin. Hiç kimse Avrupa Birliği’nin orada olup biteni anlamadığı için “taraflar”a itidal çağrısı yaptığını falan söylemesin.
“Mısır güvenlik güçlerine itidal ve tüm Mısır halkına da ortamı tırmandırıcı daha fazla provokasyondan uzak durmaları çağrısında bulunuyorum” demişAB Dışişleri Yüksek temsilcisi Catherine Ashton. Dalga geçer gibi. Haklı olarak “AB’den çıldırtan Mısır açıklaması” diye veriyor haberi bir gazete.
AB yetkilisinin, tamamen silahsız ve savunmasız insanlarla, onları katleden darbecileri aynı “itidal” çağrısına muhatap “taraflar” olarak koyması zeka kıtlığından kaynaklanmıyor. Aksine, bu kadar bariz bir kötülüğe payandalık ederken demokrasi havariliğine de halel getirmeyecek bir açıklama yapabilmek akıl gerektiriyor.
Ortada kıt olan bir şey var ama bu akıl veya idrak kapasitesi değil.
**
Niye İslam dünyasındaki darbeye para akıtan diktatörleri bırakıp da ABD’ye ve AB’ye kızıyorum? Çünkü Suudi kralının demokrat olma iddiası yok. Kötülüğü desteklerken en azından açık sözlü davranıyor. Arap Baharı’nın Arabistan kıyılarına ulaşması onu endişelendiriyor ve tıpkı bölgedeki diğer rejimler gibi o da kendi halkının Mısır’dan görüp kendi kendisini yönetmeye kalkışmasından korkuyor. Sözüm, zalimlik yaparken asgari bir dürüstlük bile gösteremeyen Batılı demokratik rejimlere.
Onlar bütün bir dünyanın gözleri önünde darbeye darbe demediler, binlerce insan ölürken katille kurbanı “taraflar” olarak eşitlediler ve bunu yaparken kimsenin kendilerine inanmadığını da biliyorlar.
**
Şimdi CIA, 63 yıl sonra bugün, 1953’te İran’da petrolü millileştiren Musaddık’a karşı ordunun gerçekleştirdiği darbedeki sorumluluğunu itiraf ettiğinde kimse şaşırmadı.
Tıpkı yarın Mısır için yapacak olursa şaşırmayacağı gibi.
**
Zalim bir dünyada yaşıyoruz. Doğudaki otoriter rejimler açıkça, Batıdaki demokrasiler usturupluca ayakta tutuyorlar kötülüğü.
Bu “değer bağımsız” dünyada, hakikate şahitlik etmek, yurtta ve cihanda statükonun belirlediği “sulh”e meydan okumak herkesin harcı değil.
ABD ve AB’nin insani değerleri hoyratça harcadığı bir ortamda sadece Türkiye ve birkaç ülke zalime zalim diyerek, dünyanın ve egemen söylemin düzenini bozuyor.
Ve ben ilk kez yaşadığım ülkenin dış politikasından utanç duymuyorum.
Ama dünya hala eskisi gibi dönüyor.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024