Berat ÖZİPEK
Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek hiç içimden gelmiyor. Bunun sebeplerini izah etmek de. Ama olmuyor. “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’daki patlamanın MİT-PKK arasında yapılan görüşmenin sonucu olduğunu söyledi” diyordu CNN Türk. “Gel susalım beraberce / böyleymiş kara yazımız”dizeleri geldi aklıma ilkin.
Mutlaka duymuşsunuzdur, hani “hey gönül gene bu gece / kederim geceden yüce” diye başlayan, Sabahattin Ali şiiri, Ahmet Kaya şarkısı. Böyle bir ana muhalefet liderine sahip olduğumuz acı gerçeğiyle bir anda yüz yüze gelmenin bendeki refleksi bu oldu. Hakikaten fazlasıyla seviyesiz bir siyaset bu. Bir terör saldırısı olmuş, insanlar ölmüş. Onların acısından siyasi çıkar devşirmekse, fırsatçılık yapıp insan hayatı üzerinden iktidara gol atamaya çalışmaksa mesele, böyle bir ana muhalefete maruz kaldığımız için, gerçekten de kederimiz geceden yüce olmalı.
Yok eğer oportünizm değil de sığlık ise, iki olay arasında ciddi ciddi bağlantı kuran bir sığlıkla karşı karşıya isek, yine durum vahim demektir. Hele bir de bu sözleri, daha önce Öcalan ile görüşmeyi onaylamış bir lider yapıyorsa, artık bunu yorumlamak olmaz. Artık orada kederle susulur.
***
Böylesine “kendi muhtaç himmete” bir muhalefetin hükümete doğruyu göstermesi, onu demokratik denetime tabi tutması mümkün değil. Ama galiba onların ne dediğine bakan da pek yok. Eğer bu son terör saldırılarının, toplumun hükümete tepki duymasına sebep olacağını düşünenler varsa, onlar da bu toplumu CHP’nin tanıdığı kadar veya MİT-PKK görüşmelerinin infial yaratacağını bekleyenlerin tanıdığı kadar tanıyorlar, yani tanımıyorlar demektir.
Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün son anketi, bütün bu olaylara rağmen toplumun AK Parti Hükümetine desteğinin arttığını gösteri-yor. İlk bakışta şaşırtıcı görünebilir bu, ama gayet anlaşılır ve açıklana-bilir bir durum bu.
Anlaşılır ama bunun için konuyu analiz edenlerin, öncelikle sokaktaki vatandaşı da kendileri kadar akıl sahibi bir varlık olarak kabul etmeleri, onun da kendileri kadar adalet duygusuna ve muhakeme gücüne sahip olduğunu göz önüne almaları şart.Eğer bu hükümet de önceki hükümetler gibi yapsaydı, örneğin “devlet eşkıya ile görüşmez” türünden bildik yalanları tekrarlasaydı ve bu bombalar o zaman patlasaydı, gerçekten de oy kaybeder ve ilk seçimlerde giderdi. Ama bu sonuçlar da gösteriyor ki, toplum bu hükümetin milliyetçi nutuklar atmakla yetinmeyip elini iyi kötü taşın altına koyduğunu, ama bütün bu son saldırıların buna rağmen yapıldığını görüyor. Ve tam da bu yüzden, onu sorumlu görmüyor.
İşte hükümet bu yüzden oy kaybetmiyor. Bombalar patlıyor, PKK elindeki bütün imkanlarla kan döküp demokratikleşmenin zeminini kurutmak için elinden geleni yapıyor, ulusalcılar kandan kına yakmak için ölümleri istismar ediyor, ama iki ayrı kurumun anketine göre halk desteğini çekmiyor. Çünkü bu hükümet, bütün eksikliklerine rağmen, “gerekirse elli bin şehit daha veririz” türünden bildik kalıplarla yoksullara, “biz bu sorunu çözemeyiz, yani sizin çocuklarınız yine topun ağzında” demiyor. Şöyle veya böyle, bir şeyler yapıyor.
***
Bazen doğru yapmanın faturası kısa vadede yüksek olur. Ama sorunu çözmek de çoğu bir defalığına sıkıntıya girmekten ve o faturayı ödemekten geçer. Eğer bugün bu fatura ödeniyorsa, çözümün arifesinde olabiliriz. Öyle sanıyorum ki, toplum da böyle düşündüğü için ölüsevicilerin sloganlarına aldırmıyor. Bu hükümet kusursuz falan değil, onun da çok hatası var. Ama en az iki nedenle kaygılanmasına gerek yok: Birincisi halkın feraseti, diğeri muhalefetin sefaleti.
Öyle bir muhalefet ki, toplum ne zaman onu yetersiz bulacak olsa, iki demeçle halka “bizden size fayda gelmez, siz yine onu desteklemeye devam edin” mesajını veriyor.
Tıpkı yukarıdaki açıklamada olduğu gibi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024
31.03.2024
25.11.2023
3.07.2023
18.05.2023