Berat ÖZİPEK
Macaristan Başbakanı Orban’ın “ülkesinin Avrupa’nın Hristiyan köklerini tehdit eden sığınmacılarla istila edildiğini” söylemesi çok tepki çekti.
Haklı olarak onun ve partisi Fidesz’in ırkçılık ve ayrımcılık yaptığı söylendi.
Öyle de. Ama galiba en kötüsü o değil.
Sığınmacılara karşı Avrupa’da en mide bulandırıcı söylem ve tutum, hangi ırkçı ve ayrımcı partiden geliyor?
Belki de cevabı çok uzakta aramaya gerek yoktur.
***
Suriyeli sığınmacılar konusunda CHP ve Türk solunun önemli bölümü, Batı’daki aşırı sağın dilini kullanıyor.
Bir CHP milletvekili çıkıyor ve “onlara ev vermeyin” diyebiliyor. Ev verenlerle “gerekirse selamı kesin” diyebiliyor.
“Burada bir sınavdan geçiyor herkes,” diyordu Ahmet Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmalardan birinde diyor ki ‘Biz olsaydık konteyner kentleri kurmazdık.’ ‘Niye kurmazdınız’ diyorlar. ‘Onları kabul etmezdik’ diyor. ‘Çünkü bu insanlar beladır, bela açar’ diyor.”
Marjinal olmayan bir partinin lideri bunları söylemiş olabilir mi?
Keşke “olamaz” diyebilseydik.
Demokrat bir ana muhalefet partisi, milyonlarca vatandaşını can havliyle ülkeden kaçırtacak ölçüde bir dehşet üreten kişiyi ziyarete gidip onu “anti-emperyalist” diye övmez diyebilseydik.
Ama fazlasını gördük.
***
CHP’nin 7 Haziran seçimlerinde, bütün politik tartışmaların ötesinde endişe verici bir stratejisi, ülkedeki Suriyeli sığınmacıları hedef alması, onlara yönelik ayrımcı önyargı ve nefrete seslenmesi ve onu çoğaltmasıydı.
Gerçekten de MHP dahil hiçbir siyasi parti, “1,5 milyon Suriyeliyi almak vatana ihanettir” diyen Kılıçdaroğlu kadar ayrımcı bir dil kullanmadı.
Ölçüsüz ekonomik vaatlerini nasıl karşılayacağına ilişkin eleştirileri cevaplarken bile sığınmacıları hedef almaktan çekinmedi o.
Emeklilere verilebilecek çift maaşın kaynaklarından biri olarak “2 milyon Suriyeliye 5.5 milyar dolar para buluyorsun” diyebildi.
Sığınmacılar dünyanın en kırılgan insanları. Ama Ak Parti’ye vurabilmek için, onları bile milli gelirden daha fazla pay bekleyen kesimlerin karşısına koyabildi.
***
CHP’nin sığınmacılarla ilgili olarak tercih ettiği ırkçı ve ayrımcı dilin, normal şartlarda “nefret söylemi” ve “nefret suçu” konusunda “hassas” çevrelerin dikkatini çekmesi beklenirdi.
Bu politikanın sığınmacılara yönelik ayrımcı önyargıyı körüklemesi, onlara yönelik saldırı ve öldürme dahil insan hakları ihlallerini beraberinde getirmesi tehlikesine işaret etmeleri beklenirdi.
Ama bu dili kullanan CHP olmasaydı veya onu eleştirmenin “AKP’ye yaraması” gibi daha büyük bir “tehlike” veya “hassasiyet” olmasaydı.
Oysa CHP daha ne desin, Ermeni Tehcirinin 100. yılında yeni bir tehcir bile vadetti.
“Suriyeli kardeşlerimizi de geri göndereceğiz. ‘Kusura bakma’ diyeceğiz. Git kendi ülkene. Her insan doğduğu toprakta mutlu olur” şeklindeki sözleriyle Kılıçdaroğlu, İttihat Terakki-CHP siyasi sürekliliğini teyit etti.
“Ben Suriyelileri göndereceğim dedim, vay efendim sen nasıl gönderirsin” diyerek bunu yapmak istediğini tekrarladı.
Ve bu parti politikası, şimdi minik Aylan’ın trajedisine dair içli nutuklarını dinlediğimiz CHP milletvekillerinin gözleri önünde yürütüldü.
***
Sığınmacı olmak, bir insanın, bir ana-babanın son seçeneğidir.
Kucağında çocuğuyla, sonu belirsiz bir yolculuğu göze almaktır o. Çoğu kez şiddet, cinayet, tecavüz, soygun, aşağılanma, açlık, susuzluk ve ölüm riskini göze alarak çıkılan bir yolculuk.
Suriyeli aileler için de öyle.
Onların felaketini çaresizce izlerken tek tesellim, yaşadığım ülkede sığınmacılara misafir payesi verebilen ve bize de bütün ülkeler arasında sığınmacılara en insanca davranan ülke payesini kazandıran bir partinin iktidarda olması.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti Hükümeti bu bakımdan binlerce kez tebriki hak ediyor.
Başka pek çok konuda eleştirebilirsiniz, ama bu konuda hakkını vermeniz gerek.
Avrupa’ya gelince:
Macaristan’ın iktidardaki Fidesz Partisi veya ülkeye sadece Hıristiyan sığınmacı kabul edeceğini (o da 100 kişi) açıklayan Slovakya’nın Smer Partisini ayrımcılıkla suçlayabilirsiniz.
Ama onlara Avrupa’nın en ırkçı veya ayrımcı partileri derseniz, sahiden haksızlık etmiş olursunuz.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024