Berat ÖZİPEK
Önce kısaca hatırlayalım:
Dünkü yazımda, Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki yapıcı ilişkinin değerli olduğunu belirtmiş, ancak bundan yeni bir anayasa çıkmasının güçlüğüne işaret etmiştim.
Özellikle “ilk dört madde”nin değiştirilmemesi konusundaki CHP ısrarının, yeni demeyi hak edecek bir anayasayı imkansız kıldığını ilk iki madde üzerinden göstermeye çalışmıştım.
Şimdi sıra 3. ve 4. maddelerde.
Ama önce şu maddeleri bir kez daha hatırlayalım:
|
1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır. 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. |
Üçüncü madde: En az sorunlu görünen madde bu. Çünkü ifade sorunlu bir zihniyetle kaleme alınmış olsa da (“devletin ülkesi ve milleti” gibi) bölünme isteyen yok. Başkentin Ankara olmasına itiraz edene rastlamadım. Bayrak ve İstiklal Marşı da tartışma gündeminde değil (Kaldı ki olabilirdi de, madem sahiden demokratik yoldan bir anayasa yapılacak, demosa “bunu yaptırmam” veya “onu tartıştırmam” deme makamında, ondan daha üst bir otorite olamaz).
Ama onda da asıl sorun resmi dil. Maddede devletin “dili Türkçedir” deniyor. Herkes biliyor ki, devletin dili olmaz, insanların olur; devletin resmi dili veya dilleri olur.
Bu maddede yapılması gereken, ikinci veya daha fazla resmi dil için kapıyı açmak ve bu maddeyi, BDP önerisinde olduğu gibi, kamuda anadilin kullanımına da imkan verecek şekilde kaleme almak.
Dördüncü madde: Eğer devletin ideolojik tarafsızlığına karşıysanız, çeşitlilik ve çoğulculuğun Atatürkçülük veya başka bir ideoloji karşısında “koruma göremez” olmaya devam etmesini istiyorsanız, onu da “kırmızıçizgi” olarak seçmeniz anlaşılabilir.
Ama sahiden yeni anayasa istiyorsanız, ideolojik dayatmanın anayasal temelini terk etmek zorundasınız.
Hem Atatürk milliyetçiliğini veya onun ilke ve inkılaplarını resmi ideoloji yapıp hem de herkese eşit mesafede duran tarafsız devletten söz edemezsiniz.
Eğer bir ideolojiye değişmezlik atfedip onu, karşısında hiçbir “faaliyetin” koruma göremeyeceği bir konuma yerleştirirseniz, devletin demokratik olma niteliğini anlamamışsınız veya kabul etmiyorsunuz demektir; devletin o “ilke ve inkılapları” paylaşmayan vatandaşlara ayrımcılık yapmasının anayasal temelini oluşturuyorsunuz demektir.
CHP yeni anayasa istiyor mu?
Yeni dönemde CHP’nin yapıcı bir siyasi tutum izleyeceğine ilişkin işaretler heyecan verici. İki lider arasındaki iletişim de taktire şayan. Bundan Türkiye’de siyasetin olumlu anlamda dönüşümü adına umutlanmak mümkün, ama yeni anayasa adına değil. Çünkü ilk dört madde değişmesin demek, aslında yeni anayasa istemiyorum demektir.
Sadece “ilk dört madde” meselesi de değil. Vatandaşlık tanımından anadilde eğitime kadar pek çok konuda CHP önerileri, özgürlükçü demokratik bir anayasa perspektifiyle örtüşmüyor. Bu parti bir yandan değişime direniyor ama aynı zamanda kendi duruşundan çok da memnun görünmüyor. CHP lideri, IMC TV’de katıldığı bir programda, 2. ve 3. maddelerin değiştirilmesine ilişkin bir soruya olumlu cevap vererek değişime kapı aralayan bir tutum sergilemişti; bugün tekrar geri adım atmış görünüyor.
Son olarak bir hususa daha işaret etmekte fayda var: CHP’nin onca sahip çıktığı bu dört değişmez madde, tam da şikayet ettikleri 12 Eylül hukukundan geliyor. Onca övdükleri 1961 Anayasasında sadece bir değişmez madde vardı, o da “devlet şeklinin cumhuriyet olduğu”na ilişkin 1. madde. 1924 Anayasasında da öyle. Yani CHP bu dört maddede ısrar ederken, hem içerik hem de değişmez maddelere ilişkin kapsam bakımından 12 Eylül hukukunu sahiplenmiş oluyor. Tıpkı önceki yazıda belirttiğim 61’deki “insan haklarına dayalı” ifadesinin yerine 12 Eylül anayasasındaki “insan haklarına saygılı”yı tercih etmesinde olduğu gibi.
CHP bu tutumu anayasa konusunda sahiden de perspektifi net olmadığı için mi yapıyor, yoksa bir taktik olarak mı, tartışılır. Ama bu tutum onunla anayasa üzerine sahici bir konuşma yapmayı ciddi biçimde güçleştiriyor. CHP ilk dört maddede ısrarcı olursa, buradan yeni anayasa çıkmayacağını bilerek işe koyulmak gerek.
Bütün bunlar bir yana, anayasada neden değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler var? Nedir bundaki ısrar?
Bunu da ayrı bir yazıda ele almak gerek.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024