Berat ÖZİPEK
“Bir fikri yıkmak istiyorsan iyi saldırma kötü savun” demişler.
Son yıllarda Ak Parti çevresinde türeyen bazı unsurlar tam da bunu yapıyor.
Tıpkı kötü paranın iyi parayı kovması gibi, kendilerine “Erdoğan’ı savunma” misyonu biçen bu unsurlar da özellikle en düzgün, en saygı uyandıran insanları hedef alıyor.
“Reis’i savunmak” adına, Ak Parti’yi bu ülke için şans olarak gören ama tam da bu yüzden onun hata yapmaması için partiyi ve Erdoğan’ı eleştiren insanlara saldırıp, onları itibarsızlaştırmaya, küstürmeye ve muhalifleştirmeye çalışıyorlar.
Erdoğan’ı kimden koruyorlar? Şimdiye kadar bütün darbe ve muhtıralarda, alaşağı etme girişimlerinde doğru yerde durmuş insanlardan.
Kimlerle koruyorlar? Genellikle totaliter soldan ve sağdan gelen ve içindeki kavgayı ve çatışmacı düşünce tarzını olduğu gibi yeni “siyasi kampına” taşıyan cengaverlerle.
Düşünebiliyor musunuz, “koalisyoncu” diye bir suçlama bile var, sanki o gün bunu makul bulmak ahlak dışıymış, büyük günahlardanmış gibi.
Gerçekten “lidere mutlak itaat” beklediklerinden mi yoksa başka bir açıklaması mı var bu garabetin? Savunduklarını iddia ettikleri kişiye sahiden bir faydası olduğuna inanıyorlar mı bu kırıp dökmelerinin? Yoksa bunu kendileri için mi yapıyorlar?
Açıkçası çok da önemli değil.
Sonuçta Ak Parti’nin patolojik karşıtlarının her gün “yandaş” diye hırpaladığı insanları, onlar da “hain” veya “sadakatsiz” diye hırpalıyorlar.
Makul bir dille uyarılarda bulunanları veya Ak Parti’ye eleştirel destek veren insanları döve döve muhalif yapmaya çalışıyorlar. Muhalifleri de düşman.
“Öyle mırıldanıp durma, aslında hedefin Erdoğan, konuş bakalım” mealindeki suçlamalarla insanları daha fazlasına zorluyorlar. Buna teşne trollerle onlara sürekli laf atarak o insanların sinirlerini yıpratmaya ve dengesini bozmaya gayret ediyorlar.
Bazen başarılı da oluyorlar açıkçası. Hedef aldıkları da insan sonuçta ve etkileniyor.
Bazıları küskün ve kırgın biçimde alanı onlara terk ederken veya kalemi bırakırken, bazıları ise derin bir kırgınlık içinde, aslında hiç söylemeyecekleri veya yazmayacakları şekilde davranıp, tepkisel tutumlar alabiliyorlar.
O seviyesiz saldırıları yapanları önemsediklerinden değil. Ama Sözcü’den gelse gülümseyip geçecekleri sayıklamalara değer verdikleri bir çevrede pirim verildiğini görmek, haklı olarak yaralıyor onları.
Bu kötülüğe neşter vurması gereken ise en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi.
“Benim adıma değil” demek ve Gülay Göktürk’leri neo-muhafazakarlara kurban ettiren çarkı durdurmak herkesten önce ona düşer.
Ama o yapmıyorsa bile teraziyi düzgün tutmayı başarmak gerek.
Vicdanlı ve basiretli insanlar, her şeye rağmen dengeyi kaybetmemek zorunda.
Kolay değil, biliyorum. Ama ne kadar seviyesiz, haksız ve zalimce saldırılara maruz kalırlarsa kalsınlar, Ak Parti’yi, hükümeti, Erdoğan’ı normal şartlarda ne kadar destekleyeceklerse o kadar desteklemeyi, ne kadar eleştireceklerse o kadar eleştirmeyi başarmak zorundalar.
Özellikle de bütün eksikliklerine rağmen bu ülkenin kadim sorunlarını çözmeye en yakın siyasi alternatifin Ak Parti olduğunu, diğer alternatiflerin hiç umut vermediğini düşünenlerin, tepkisel bir tutum almak yerine, her şeye rağmen ona söz söyleyebilecek bir mesafeden doğruları dile getirmeye devam etmeleri gerek.
Her taraftan başlarına taş yağarken üstelik.
“Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana / öğlelik yola düştü bozayazdı yüzümü” diyor Yunus Emre.
Tasavvufi yorumunu geçelim, “basit görüşlü insanlar bana laf attılar, attıkları taş yolun yarısına kadar geldi, ama az kalsın ben de onlara uyup yüzümü bozacaktım, yani kendimi tutamayıp hata yapacaktım” diyor.
Kadim bilgeliğe kulak vermek gerek.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024